Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/513 E. 2022/1402 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı takip alacaklısı ……………..’in davacı ……………..’a dava dışı takip borçluları …………,………….Ltd.Şti ve ……………’dan olan alacağı için Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün ……………. Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ ettirdiğini, davacı müvekkilinin 69 yaşında oluduğunu, okuma ve yazması olmadığını icra dairesinden gelen evrakların ne olduğunu anlamadığını ve bu sebeple söz konusu haciz ihbarnamelerine itiraz edemediğini, daha sonra icra müdürlüğünce davacı müvekkiline 11.02.2022 tarihinden İİK 89/3 ihbarnamesi tebliğ edildiğini, İhbarnamede önceki ihbarnamelere de itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerinden borcu ödemesi ,icra takibinin bulunduğu yer veya kendi ikamet adresi yerleşim yerindeki mahkemede menfi tespit davası açması gerektiği aksi halde söz konusu dosya alacağının kendisinden icra yolu ile tahsil edileceği bildirildiğini, müvekkilinin davaya konu icra borçluları ile ticari ilişkisinin olmadığını bu nedenle müvekkilinin dava dışı takip borçlularına borcu olmadığının tespit edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasına ilişkin olup, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava ticari dava niteliğindedir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekesine eklenmesinin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği, arabulucuya başvuru yapılmadan dava açıldığının anlaşılması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği öngörülmüştür.
Eldeki davada; davacı vekili tarafından dava açılırken arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, davacı asilin arabuluculuğa başvurmadığını belirttiği bu durumda aralubulucuya başvuru yapılmadan davanın açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan harçların üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair tarafların yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 07/04/2022

Katip Hakim