Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/51 E. 2023/144 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın …. tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresinde iken tek taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza esnasında yolcu konumunda bulunan müvekkillerin yaralandıklarını ve vücutlarında kırıklar oluştuğunu, 44 yaşındaki 4 çocuk annesi olan müvekkil …’in burnu, kolu ve bacağında kırıklar meydana geldiğinin saptandığını ve aynı gün Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesinde ortopedi kliniğinde ameliyata alındığını, koluna 2 adet platin takıldığını, aynı gün içinde burnunda meydana gelen kırık ve yırtılmalar nedeniyle de ayrı bir ameliyat yapıldığını, kalçasında ve dizinde meydana gelen kırıktan dolayı da iki buçuk aya yakın ayağa kalkmayacağının belirtildiğini, 48 yaşındaki 4 çocuk babası olan müvekkil …’in ambulansla Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldüğünü, kazanın şiddetiyle kafasını çarpması sonucu kafasında meydana gelen yaralanma nedeniyle baş kısmına bir çok dikiş atıldığını, hayati risk oluşabilme ihtimaline binaen hastanede 3-4 gün gözetim altında kaldığını, taburcu edildikten sonrada 1 aydan fazla işini icra edemediğini, baş kısmında kalıcı dikiş izleri meydana geldiğini, 55 yaşındaki emekli fakat serbest meslek icra eden müvekkil …’in ambulansla Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldüğünü, iki bacağında ezilmeler ve kalçasında kırık meydana geldiğini, belirli bir süre gözetim altında kaldıktan sonra taburcu edildiğini, ancak kazadan iki hafta sonra .. Kasım … tarihinde Dicle Üniversitesi Hastanesinde ameliyat duğunu ve ameliyat esnasında platin takıldığını, müvekkillerde meydana gelen bedensel zararların ödenmesi için davalı sigorta şirketine … tarihinde başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, arabuluculuk aşamasının da görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (her bir davacı yönünden talep sonucunun açıklanmasının istenilmesi üzerine) müvekkili … için …. TL sürekli iş göremezlik, 40,00 TL geçici iş göremezlik ve 40,00 TL bakıcı giderinin, müvekkili … için …. TL sürekli iş göremezlik, 40,00 TL geçici iş göremezlik ve 40,00 TL bakıcı giderinin, müvekkili … için ise … TL sürekli iş göremezlik, 20,00 TL geçici iş göremezlik ve 20,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …. tarihli ıslah dilekçesi ile, müvekkili … yönünden sürekli iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu … TL’na, geçici iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu …. TL’na ve bakıcı giderine ilişkin talep sonucunu …. TL’na, müvekkili … yönünden sürekli iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu …. TL’na, geçici iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu … TL’na ve bakıcı giderine ilişkin talep sonucunu …. TL’na, müvekkili … yönünden sürekli iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu … TL’na, geçici iş göremezliğe ilişkin talep sonucunu …. TL’na ve bakıcı giderine ilişkin talep sonucunu …. TL’na yükseltmiş ve talep edilen miktarlara kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkil sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacıların ekonomik ve sosyal durumunun ispatlanması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin geçici iş görmezlik tazminatından, gelir kaybından, bakıcı ücretlerinden, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardan ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespitinin gerektiğini, SGK tarafından davacılara tazminat ödenip ödenmediği, gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla tazminat hesabının genel şartlar ekinde yer alan 1.65 tekniz faiz üzerinden hesaplanması gerektiğini, kaza tarihinden faize ve ticari faize hükmedilemeyeceğini, uzlaşma olup olmadığını ve müterafik kusur ile hatır taşıması olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ile hasar dosyası, başvuruya dair evraklar ile davacıların tedavisine ilişkin evraklar celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacılara peşin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, maluliyet ve bakıcı giderine ilişkin Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, kusura ilişkin trafik polisi bilirkişiden, tazminat hesabına yönelik ise aktüer bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün kusuruna dayalı meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
… plaka sayılı aracın …-…. tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin …. TL olarak belirlendiği, davacıların içerisinde yolcu olarak bulundukları sigortalı aracın dava dışı …’in sevk ve idaresinde iken …. tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, dava açılmadan önce davacılar tarafından sigorta şirketine …. tarihinde yapılan başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacıların yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacıların yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bakıcı ihtiyaçları bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacıların tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminat miktarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekip gerekmediği ve faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı ile kusura ilişkin alınan bilirkişi raporundan, dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile …. kavşak istikametinden, …. Bulvarı yan yola müteakiben, … Bulvarı kavşak istikametine seyir halinde iken, yan yoldan … Bulvarına katılım yapmak için şerit değiştirdiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek otomobilinin ön kısımları ile yan yol orta ayırıcı üzerine çıkarak orta ayırıcı üzerinde bulunan refüj başı levhası ve mecburi yön levhasına çarpması sonucu tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza tespit tutanağında araç sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirtilmiş, yargılama aşamasında trafik bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda da kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde kusur izafe edilecek başka herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenmiş ve kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Kaza nedeniyle davacıların geçici ve sürekli maluliyet durumunun ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından …. tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak her bir davacı için ayrı ayrı düzenlenen bilirkişi raporlarında; davacı …’in sürekli iş göremezlik oranının %9 olduğu, …. tarihinden itibaren kişinin tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu ve yine aynı tarihten itibaren kişinin iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin %100 özürlü sayılması gerektiği, davacı …’in sürekli iş göremezlik oranının %10 olduğu, … tarihinden itibaren kişinin tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu ve yine aynı tarihten itibaren kişinin iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin %100 özürlü sayılması gerektiği, davacı …’in sürekli iş göremezlik oranının %7 olduğu, … tarihinden itibaren kişinin tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu ve yine aynı tarihten itibaren kişinin iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında kişinin %100 özürlü sayılması gerektiği mütalaa edilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunda; asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada, davacı … yönünden … TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve … TL geçici iş göremezlik tazminatı ile .. TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda .. TL, davacı … yönünden … sürekli iş göremezlik, .. TL geçici iş göremezlik ve .. TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda … TL, davacı … yönünden .. TL sürekli iş göremezlik, .. geçici iş göremezlik ve .. TL olmak üzere toplamda .. TL maddi tazminat hesabı yapılmıştır.
Maluliyet ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporlarında belirtilen miktar ve oranlarda denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce de benimsenmiştir.
Bu kapsamda belirlenen tazminat miktarlarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekir.
Müterafik kusur yönünden; dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden davaya konu kaza nedeniyle davacıların yaralanmasına bağlı meydana gelen zararın artmasına ilişkin davacılara kusur atfedilecek herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla, belirlenen tazminat miktarlarından müterafik kusur indirimi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Hatır taşıması yönünden; Türk Borçlar Kanununun “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Kanununun 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır taşıması tartışılırken tarafların yakınlığı da nazara alınması gereken ölçütlerdendir. Zira yakın akrabalar arasında hatır taşımasından bahsedilmesi mümkün değildir. Çünkü yakın akrabalar arasında taşımanın menfaat karşılığı yapılması sözkonusu değildir. Hatır taşımasının kıstaslarından biri olan “menfaat karşılığı olmama” koşulu mevcut olmadığından yakın akrabalar arasında hatır taşıması indirimi yapılamaz.
Somut olayda, sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in davacılardan … ve …’in oğlu, diğer davacı …’in ise akrabası olduğu, davacılar ile sürücü arasında yakın akrabalık bağı olduğu, yakın aile bireylerinde olduğu gibi maddi ve manevi menfaatin bulunduğu akrabalar arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olduğundan, belirlenen tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılmasına ilişkin koşullar oluşmadığından hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.
Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında ve poliçede yazılı teminat miktarı kadar tazminat ödemekle yükümlü olup, sigortalının %100 kusurlu olmasına göre, her bir davacı yönünden ayrı ayrı tespit edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderlerinin tamamının ödenmesinden sorumludur.
Faiz başlangıcına ilişkin olarak; kaza sonrası dava açılmadan önce davacılar tarafından davalı sigorta şirketine …. tarihinde başvuru yapılmış, davalı sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesi gereğince sigorta şirketinin ihbarı takip eden 8 iş günü sonunda temerrüdü gerçekleştiğinden, sigorta şirketinin davanın kısmi dava olup olmamasına bakılmaksızın zararın tamamı yönünden ödeme yükümlülüğü doğduğundan tazminatın tamamı yönünden temerrüdü gerçekleşmiştir. Bu nedenle her bir davacı yönünden kabul edilen alacak miktarlarına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılardan … yönünden; davanın KABULÜNE, …. TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve … TL geçici iş göremezlik tazminatı ile … TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda …. TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
2-Davacılardan … yönünden; davanın KABULÜNE, … TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …. TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …. TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda .. TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
3-Davacılardan … yönünden; davanın KABULÜNE, … TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve … TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …. TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda …. TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan … TL ıslah harcı, 80,70 TL başvuru harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere … TL’nın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından … TL tebligat ve posta masrafı ve … TL bilirkişi masrafı olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
8-Davacılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
9-Davacılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
10-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
11-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim