Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/508 E. 2023/838 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ….. günü saat:…..sıralarında …..İl yolunun (…..) ….. kilometresinde …..’ın sevk ve idaresindeki …..plaka sayılı kamyonet tipi aracın …..Mahallesi istikametinden …..İlçesi istikametine seyir halindeyken …..Mahallesi …..mezrası mevkine geldiğinde sürücünün direksiyon hamiyetini kaybederek yoldan çıkması ve gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan şarampole savrulması sonucu tek taraflı yaramalı ve maddi hazarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda …..plaka sayılı araç sürücüsü …..%100 kusurlu bulunduğunu, kaza esnasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin aldığı darbelerden dolayı sakat kaldığını, kaza sebebiyle tek başına yaşamını sürdüremeyecek duruma geldiğinix kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen müvekkilinin hak ettiği tazminatın ödenmediğini ileri sürerek fazlası saklı şimdilik …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …..TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda …..TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, …..havale tarihli dilekçe ile talep sonucunu …..TL’na yükseltmiş, …..tarihli celsede, bedel arttırım dilekçesinde toplam talep edilen …..TL’nın …..TL’lik kısmının sürekli iş göremezlik tazminatına, …..TL’lik kısmının bakıcı giderine, …..TL’lik kısmının da geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından dava açılmadan önce 2918 sayılı KTK’nun 97.maddesi kapsamında usulünce başvuru yapılmadığını, davaya konu kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiğini ve poliçede kişi başı teminat üst limitinin …..TL olduğunu, kaza nedeniyle davacının yaptığı başvuru üzerine sulh olunduğunu ve müvekkili tarafından …..tarihinde …..TL ödeme yapıldığını, ödeme neticesinde ibraname düzenlendiğini ve başvuru yapan vekilin “…açtığı ve açacağı tüm davalardan, icra takiplerinden, keşide ettiği ve edeceği ihtarnamelerden FAZLAYA DAİR HAKLARI DA KAPSAR ŞEKİLDE, …..SİGORTA A. Ş’yi, sigortalısını ve sigortalı araç Sürücüsünü tamamen, gayri kabili rücu olmak üzere ve kesin şekilde ibra ettiğini” imza altına aldığını, yapılan ödeme ile birlikte müvekkilinin poliçe kapsamında sorumluluğunun sona erdiğini, kusur ve maluliyet durumunun uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, tazminat hesabının ZMMS Genel Şartlarına göre aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin poliçe kapsamında olmadığını, temerrüdün gerçekleşmediğini ve ticari faiz talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası, başvuruya dair evraklar ile ödemeye dair belgeler, davacının tedavisine ilişkin evraklar, sigortalı araca ilişkin trafik tescil bilgileri, celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacıya peşin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı SGK’dan sorulmuş, davacının maluliyet durumunun ve bakıcı ihtiyacı olup olmadığına ilişkin Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, kusura ilişkin Ankara ATK’dan, tazminat hesabına yönelik ise aktüer bilirkişi kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen aracın sürücüsünün kusuruna dayalı meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasına olarak 2918 sayılı KTK.’nun 97.maddesi kapsamında davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu yapılan ödemenin yetersiz olduğundan bahisle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
…..plaka sayılı aracın …..-…..tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin …..TL olarak belirlendiği, …..tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden davalı tarafından …..tarihinde …..TL ödeme yapıldığını, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bulunuyor ise oranı ve süresi, bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise süresi, tazminatın miktarı, tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediği, davadan önce davalı sigorta şirketin yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, yeterli olmadığının kabulü halinde arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı, elde buradan varılacak sonuca göre davacının tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminatın miktarı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı ile kazaya ilişkin tahkikat evraklarından, davacının yolcu olarak bulunduğu …..plaka sayılı kamyonet tipi aracın …..tarihinde saat:….. sıralarında …..İl yolunun (…..) …..kilometresinde …..sevk ve idaresinde iken …..Mahallesi istikametinden …..İlçesi istikametine seyir halindeyken …..Mahallesi …..Mezrası mevkine geldiğinde sürücünün direksiyon hamiyetini kaybederek yoldan çıkması ve gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan şarampole devrilmesi sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hazarlı trafik kazası meydana geldiği geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, kaza ennasında sigortalı araçta …..kişi bulunduğu da belirtilerek, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü …..ın 2918 sayılı KTK.’nun 52/1-a maddesinde düzenlenen aracın hızını dönemeçlere girerken azıltmamak ve yine aynı Kanunun 52/1-b maddesinde düzenlenen aracın hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir. Mahkememizce, davaya konu kazanın tek taraflı trafik kazası olması ve kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücü haricinde kazaya etki eden başka bir husus bulunmadığı, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Kaza nedeniyle davacıda geçici ve sürekli iş göremezlik oluşup oluşmadığı ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığın tespiti amacıyla Dicle Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından …..tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle davacıda %…..oranında sürekli maluliyet oluştuğu, iyileşme süresinin …..aya kadar uzayabileceği ve kaza tarihinden itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacı süresinin …..ay olduğu mütalaa edilmiştir. Her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan hasar dosyasında yer alan özel sağlık kuruluşunca düzenlenmiş raporda belirtilen %…..oranı yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda belirtilen orandan daha düşük olduğu ve bir an için aralarında çelişki olduğu düşünülse dahi, özel sağlık kuruluşunca düzenlenen raporun ilgili mevzuatta belirtilen sağlık kuruluşlarınca düzenlenmemiş olması karşısında elde ki dava yönünden çelişki oluşturacak mahiyette kabul edilmemiş ve yargılama sırasında alınan rapor mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilerek benimsenmiştir.
Tazminat hesabı yönünden hesap bilirkişisinden kök ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan kök raporda, ödemenin yeterli olup olmadığı ve davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri hesaplanmanmamıştır.
Davalı sigorta şirketince yapılan ödeme tarihindeki veriler ile güncel veriler esas alınarak davacının sürekli ve geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin ayrı ayrı hesaplanması ve davalı tarafından yapılan ödemenin karşılaştırılması, ödemenin yetersiz olduğunun kabulü halinde davacının güncel veriler esas alınarak sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin hesaplanması ve davalı sigorta şirketince hesaplama yapılacak tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak güncellenmiş değerinin tespiti amacıyla hesap bilirkişisinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği ile güncel asgari ücret esas alınarak düzenlenen ek raporda, ödeme tarihindeki verilere göre, …..TL geçici iş göremezlik tazminatı, …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplam tazminat miktarı …..TL olarak hesaplanmış ve hesaplanan tazminat miktarının davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat miktarının üstünde olduğu belirtilmiş, güncel verilere göre ise, …..TL geçici iş göremezlik tazminatı, …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplam tazminat miktarı …..TL olarak hesaplanmış, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeye ödeme tarihinden raporun düzenlendiği tarihe kadar yasal faiz işletilerek yapılan ödemenin güncellenmiş değeri …..TL olarak hesaplanmıştır. Raporun bu aşamaya kadar özetlenen kısmı mahkememizce denetime elverişli kabul edilmiş ve davacının talep edebileceği tazminat miktarı yönünden resen hesaplama yoluna gidilmiştir.
Bu kapsamda belirlenen tazminat miktarlarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekir. Davaya konu kazada davacının davalı şirketince sigortalanan yolcu yönünden istiap haddi 1+1 olan açık kasa kamyonetin kasasında yolcu olarak bulunduğu ve gerçekleşen kazada araçta 29 kişi bulunduğu anlaşılmakla somut olayda davacı yönünden belirlenen tazminat miktarlarında %20 oranında indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Müterafik kusur uygulandıktan sonra bakiye kalan sürekli iş göremezlik tazminatı …..TL, geçici iş göremezlik tazminatı …..TL ve bakıcı gideri …..TL olarak hesaplanmıştır. Davalı sigorta şirketince davadan önce ödenen …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmiş olup, rapor tarihi itibarıyle güncelleştirilmiş değeri olan …..TL davacı yönünden hesaplanan …..TL’den mahsup edildiğinde sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin bakiye kalan miktar …..TL’dir.
Sigorta poliçesinde kişi başı maddi tazminat üst limiti …..TL olup, ek raporda sigorta şirketince yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri poliçe limitinden düşülmek suretiyle bakiye poliçe limiti …..TL olarak belirlenmiş, davacı vekili tarafından da bu belirlemeye herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Ne var ki bilirkişi tarafından bakiye poliçe miktarının belirlenmesi usulü hatalı olup, mahkememizce davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan …..TL mahsup edilerek bakiye kalan poliçe miktarı …..TL olarak kabul edilmiştir.
Dava açılmadan önce davacı tarafından 2918 sayılı KTK.’nun 97. Maddesi gereğince yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından davacıya …..tarihinde …..TL ödeme yapıldığı dosya kapsamında sabittir. Davacı yapılan ödemenin yetersiz olduğundan bahisle elde ki davayı açmıştır. 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” düzenlemesi yapılmıştır. Bu maddede düzenlenen sürenin hukuki niteliği, “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir. Bu süre hak düşürücü süre olduğu için, davalı tarafça ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, mahkeme tarafından re’sen de dikkate alınması gerekmektedir. El de ki dava da, davalı tarafça yapılan ödeme üzerine ibraname düzenlendiği belirtilmiş ise de, dava dosyasına bu yönde delil sunulmadığından KTK.’nun 111. Maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin elde ki dava yönünden uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Keza, bu maddenin uygulanma koşulu ibraname düzenlenmesine bağlıdır. Kaldı ki, bir an için ibranamenin bulunduğu kabul edilse dahi, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme …..tarihinde yapılmış, elde ki dava ise …..tarihinde açılmıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödeme yetersiz olup, bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanan bedel ile davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödeme karşılaştırıldığında yapılan ödemenin yetersiz olduğu ve aralarında fahiş fark bulunduğu kabul edilmiş ve açılan davada …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …..TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda …..TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak; dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı sabit ise de, hangi tarihte başvuru yaptığı dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Ne var ki, davacının başvurusu üzerine açılan hasar dosyası kapsamında alınan tıbbi görüş raporunda dosyanın …..tarihinde geldiği belirtilmiş olmakla, başvuru tarihi …..tarihi kabul edilmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesi gereğince sigorta şirketinin ihbarı takip eden 8 iş günü sonunda …..tarihinde temerrüdü gerçekleşmiştir. Davanın belirsiz alacak davası olması karşısında kabul edilen tazminat kalemlerinin tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve …..TL geçici iş göremezlik tazminatı ile …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda …..TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan ….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …..TL harçtan, davacı tarafından başlangıçta yatırılan …..TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan …..TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan …..TL başvuru ile …..TL peşin harcın toplamı olan …..TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından adli yardım talebi kabul edilene kadar toplam …..TL tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının kabul edilen adli yardım talebine istinaden suç üstü ödeneğinden karşılanan toplamda …..TL bilirkişi ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …..TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …..TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
8-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim