Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2022/2689 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, ŞANLIURFA ili …. İlçesi …. Mah. …. parsel nolu taşınmaz üzerinde, toplam kurulu gücü …. kWh olan …. adıyla lisanssız güneş enerjisi santralinin bulunduğunu, anılan tesise ilişkin olarak davalı dağıtım şirketi ile müvekkil arasında “Lisanssız Elektrik Üreticileri İçin Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” imzalandığını, müvekkile ait kullanıcı (abone) numarasının …. ve tesisat numarası …. olduğunu, teknik ve hukuki açıdan tüm eksiklikleri tamamlanan tesisin …. tarihinde geçici kabulünün yapıldığı ve tesis yasal olarak üretime başlandığını, tesisin üretime başlamasından sonraki süreçte, davalı tarafça, taraflar arasındaki Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması’na istinaden, müvekkilden her ay düzenli olarak o ay boyunca üretilen toplam enerji miktarı üzerinden sistem kullanım dağıtım bedeli tahsil edildiğini, mevzuat hükümleri uyarınca, lisanssız üreticilere, bir yandan üretilen her bir kwh için döviz üzerinden alım garantisi verileceği öngörülmüş; diğer yandan da tıpkı lisanslı üreticilerde olduğu gibi üretilen enerji üzerinden sistem kullanım dağıtım bedeli tahsil edileceği kabul edildiğini, 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında herhangi bir ayrıma gidilmeksizin lisanslı veya lisanssız tüm üreticilerden, üretilen her kWh için 0,7596 kuruş dağıtım bedeli tahsil edildiğini, bundan sonra, başlangıçta mevcut olmamasına rağmen; karşı tarafça tek taraflı, hukuka aykırı bir şekilde ve haksız şart oluşturacak nitelikte lisanssız üreticiler aleyhine bir değişiklik yapıldığını, ilk kez 2017 yılı Ocak ayından itibaren elektrik üreticileri arasında “LİSANSLI” ve “LİSANSSIZ” üretici olarak ikili bir ayrıma gidildiğini, 2017 Ocak ayı tarifesine göre lisanslı elektrik üreticisinden 0,8968 kuruş; müvekkile ait tesisten ise 10,2510 kuruş dağıtım bedeli tahsil edildiğini, şu an güncel olan (01 Mart 2022 tarihi itibariyle geçerli) en son tarifeye göre, lisanslı üreticilerden 3,8193 kuruş; müvekkilin de içinde bulunduğu lisanssız üreticilerden ise 28,2765 kuruş sistem kullanım dağıtım bedeli tahsil edildiğini, tüm elektrik üreticilerinin, aynı dağıtım hattını kullanmasına ve müvekkile ait tesisin bu hat üzerinde ek bir maliyeti bulunmamasına rağmen müvekkile ait tesisten diğer lisanslı üreticilere göre yaklaşık 8 kat fazla sistem kullanım dağıtım bedeli tahsil edildiğini, haksız yere ve fazladan tahsil edilen sistem kullanım dağıtım bedellerinin aşağıda ayrıntılı olarak yaptıkları açıklamalar doğrultusunda müvekkile iadesi gerektiğini, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinde taraflarca anlaşma sağlanamamış olduğundan işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirtmiş, bu nedenle haklı davalarının kabulü ile dava tarihine kadar, davalımüvekkilden fahiş olarak alınan sistem kullanım dağıtım bedelleri ve bu bedellere ilave edilen KDV miktarlarının şimdilik 10.000,00 TL’sinin sinin davalı dağıtım şirketinden tahsili ile müvekkile ödenmesine; tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın ticari faaliyetten kaynaklanması nedeniyle müvekkil alacağına, alacağın müvekkilden tahsil edildiği tarihten itibaren en yüksek ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikteki hükümlere göre düzenlenen Perakende Satış Sözleşmesine göre elektrik dağıtım faaliyetini yürüttüğünü, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine ikame edilen dava usul ve yasaya aykırı hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER : Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dava konusu müvekkile ait tesis için müvekkil tarafından ödenen sistem kullanım dağıtım bedellerine ait faturalar, yapılan ödemelere ilişkin banka kayıtları, tarifeler, sistem dağıtım kullanım anlaşması, vs…
GEREKÇE :
Dava, Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) isteminden ibarettir.
Davacı vekilinin …. tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve feragat yönünde karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili bila tarihli dilekçesinde, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafın dava açarken toplamda 251,48 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 170,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk gideri olarak sarf edilen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim