Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/485 E. 2022/2086 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurumun, 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanmasının ihale yöntemiyle özel güvenlik şirketlerinden aldığını, Özel güvenlik hizmetinde, ihale edilen her bir yüklenici firmanın ihale konusu hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri kendilerinin belirlemekte olduğunu, söz konusu firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluğun bu firmalara ait bulunduğunu, Zaten işin doğası gereği de; ihale makamı olan Müvekkili Kurumun, hizmet alımı için ihaleye çıkarak, söz konusu güvenlik işini ihale usulü gereği en uygun teklifi veren firmaya bırakmakta ve bu firma da kendi çalıştırdığı işçileri ile bu hizmeti verdiğini, Kendi işçileri açısından doğacak sorumlulukların da bu firma tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin açık olduğunu, Dava dışı ….. (TC Kimlik No:…..) adlı özel güvenlik işçisinin, müvekkili Kurumun özel güvenlik işlerini üstlenen davalı şirket bünyesinde …/2014-…/2020 tarihleri arasında çalışmakta iken, yüklenici firma tarafından da iş akdi sona erdirildiğini, Dava dışı …. (TC Kimlik No:…) tarafından Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla açılan işe iade davasında verilen …. sayılı işe iade kararının, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin … Esas ve …. sayılı kararı ile kesinleştiğini, kesinleşen işe iade kararına istinaden dava dışı işçinin davalı alt işveren firmaya yapmış olduğu başvuruya rağmen ,dava dışı işçinin işe başlatılmaması üzerine işe iade kararında hüküm altına alınan boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı toplamı olan brüt 27.901,84 TL’nin dava dışı işçinin vekiline …/2021 tarihinde ödendiğini, (Boşta geçen süre ücretinden SGK şahıs payı düşüldükten sonra brüt rakam belirlendiğinden, dava dışı işçi vekiline net 25.605,30 TL ödendiğinden), anılan yargılamada hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin Bismil İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla ilamlı icra takibine konulduğunu ve müvekkili kurumca da ilgili icra dosyasına …./2021 tarihinde 5.089,54 TL ödendiğini, dava dışı işçi … (TC Kimlik No:…) en son sözleşmesel çalışma dönemini ….2019-….2020 tarihleri arasında …..Tic.Ltd.Şti. Bünyesinde Müvekkili İdare ile firma arasında imzalanan sözleşmeye istinaden çalıştığını, verilen işe iade kararına istinaden davalı şirkete yapılan işe iade başvurusunun davalı işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine hükümde belirtilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatını müvekkili kurumun ödemek zorunda kaldığını, işe iadenin davalı şirket tarafından yapılmaması nedeniyle müvekkili kurum tarafından ödenen işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerinden, iş mahkemesinde yapılan yargılamada hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden, dava dışı işçiyi işten geçerli bir sebep olmaksızın çıkartmış olması ve verilen işe iade kararına rağmen işe başlatmamış olmasından dolayı davalı şirketin sorumluluğu söz konusu olduğundan bahisle dava dışı işçiye ödenen tutarların rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı işçinin ödemeye esas tüm çalışmasının farklı alt işverenler nezdinde geçtiğini, müvekkili şirkette …..2019-….2020 tarihleri arasında çalışmış olup davacı şirketin talebi ve isteği doğrultusunda tasfiye nedeni ile çıkışı yapıldığını, dava dışı işçinin farklı işverenler nezdindeki tüm çalışmasının davacı kamu kurumunda geçmiş olduğundan, sorumluluğun da kamu kurumu olan davacı üzerinde olduğunu, 6552 sayılı yasa ile 4857 sayılı yasada yapılan değişiklikler sonrası kıdem, ihbar tazminatı ile ücret, izin, fazla mesai ve genel tatil alacakları yönünden yüklenici şirketin hiçbir sorumluluğu kalmadığını, tüm tazminat ve ücret alacaklarından ilgili kamu kurum ve kuruluşu tek başına sorumlu olduğunu beyanla, davanın Kamu İhale Kurumuna ihbarını ve neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Tutanağı,
2- Bismil İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı İcra dosyası,
3-Taraflar arasında akdedilen sözleşme, ihale evraklarını içeren CD,
4-Dava dışı işçiye ait hizmet döküm cetveli,
5-Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı kararı ve kesinleşme şerhi.
GEREKÇE : Dava; davacının 4734 ve 4735 sayılı yasa hükümlerine göre davalı ile arasında imzaladığı sözleşmeden kaynaklı olarak dava dışı işçinin işe iade talebiyle ikame ettiği davada, dava dışı işçi lehine hükmedilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin dosyamız davacısından tahsili neticesinde yapılan ödemenin davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında …/2019 tarihinde “…/2019-…/2020 tarihleri arasında Özel Güvenlik Hizmeti Alımına ait Sözleşme”nin imzalandığı,
Taraflar arasında yapılan Özel Güvenlik Hizmeti Alımına ait Sözleşme’nin, Yüklenicinin Personele ilişkin Sorumlulukları başlıklı 22. maddesinde;
” Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” hükmünün yer aldığı görülmüştür.
Davalının dava dışı işçinin iş akdine son verdiği, anılan işçinin işe iade davası açtığı, anılan davada dosyamız davacısı ve davalısının davalı konumunda olduğu, Bismil 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasında feshin geçersizliğine, işçinin işe iadesine karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği, anılan davada dava dışı işçi lehine hükmedilen boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin tümünün dosyamız davacısından tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 26/05/2022 tarih, 2020/1504 Esas, 2022/1230 Karar sayılı kararında da ayrıntılı olarak açıklandığı ve Mahkememizce de anılan karara atıf yapılmak suretiyle iştirak edildiği üzere;
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir.
Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
Taraflar arasındaki sözleşmede aksi düzenlenmemiş ise işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Buna göre dosya kapsamında bulunan SGK kayıtları ve hizmet sözleşmeleri uyarınca dava dışı işçinin davalı şirket nezdinde çalışırken iş akdinin sonlandırıldığı ve yukarıda yer verilen ilkeler uyarınca iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşen ve dava dışı işçiye ödenen işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre tazminatı kalemlerinden oluşan miktardan son işveren olarak davalının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davacı ve davalılar tacir olup dava konusu alacak tarafların ticari işletmesi ile ilgili olduğundan dava konusu alacak için ticari (avans) faizine hükmedilmiştir. (Bkz. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 07/03/2022 tarihli ve 2021/2019 E. 2022/1183 K. sayılı kararı).
Dava dışı işçi işe iade talepli olarak iş mahkemesinde açmış olduğu davada davalının da taraf olduğu nazara alındığında davalı şirketin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmediği, bu sebeple hükmedilen tazminat için ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. (Bkz. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21/10/2021 tarihli ve 2021/748 E. 2021/1046 K., 21/12/2021 tarihli ve 20121/1756 E., 20221/2452 K. sayılı kararı)
Yargılama sırasında davalı vekilinin davanın Kamu İhale Kurumuna ihbarı talebinin değerlendirilmesinde, HMK 61. maddesinde davanın ihbarının şartının, taraflardan birinin davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği, Kamu İhale Kurumunun düzenleyici ve denetleyici bir kuruluş olmakla eldeki davayla bir rücu ilişkisi tüm mevzuat çerçevesinde kurulamadığı, bu nedenle mesnetsiz ihbar talebinin yargılamanın sürüncemede kalmaması da gözetilerek reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinden dava dışı kişiye ödenen meblağ ile eldeki davadaki talep sonucunun farkının sebebine dair sorulunca, ” işe başlatmama tazminatına dair talep sonucumuzun bir kısmı dava dışı işçi vekiline ödenen tutara ilişkindir. Bu kaleme ilişkin bakiye talebimizin sebebi SGK ya iş veren payı olarak ödenen kısma ilişkindir. Yani eğer davalı şirket işçinin işe iade davasına dair haklarını ödemiş olsaydı hem dava dışı vekile ödenen tutar hem de SGK iş veren primi davalı tarafça ödenecekti dolayısıyla kurumumuzdan fiilen çıkan tutarın içinde SGK iş veren payı da vardır. Dolayısıyla bu tutarda rucü talebimizin sonucudur, bu tutarın içinde vergi dairesine ödenen tutarda vardır, davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz, ” dediği görülmekle anılan talep hakkında Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Rücuen tazminat istemiyle açılan davalarda mahkemenin iş mahkemesinde verilen karar ile bağlı olduğu, işçilik alacaklarının brüt, net olarak yeniden değerlendirilmesi yapılamayacağı, davacının dava dışı işçiye ödediği miktarın karar altına alınması gerektiği sonucuna varılarak, iş mahkemesi kararını ortadan kaldıracak şekilde karar verilemeyeceğinden (aynı yönde Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09.03.2020 tarih, 2019/1025 Esas, 2020/1623 Karar sayılı kararı) davacının SGK payı ve vergi ödemesi başlığı altında yaptığı ödemeler, dava dışı işçiye yapılmamış olmakla rücuya da konu olamayacağı değerlendirilerek hüküm net ödenen tutar üzerinden kurulmuş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile, dava dilekçesinde işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti olarak ödendiği ve bu sebeple davalıdan rücuen tahsili talep edilen tazminat kalemine ilişkin olarak, ödeme tarihi olan …./2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 25.605,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Dava dilekçesinde mahkeme vekalet ücreti ve yargılama gideri olarak ödendiği ve bu sebeple davalıdan rücuen tahsili talep edilen tazminat kalemine ilişkin olarak, ödeme tarihi olan …./2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 5.089,54 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.096,76 TL harçtan, peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye 1.533,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, 563,42 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 655,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 37,50 TL posta ve tebligat giderinin kabul red oranına göre belirlenen 34,88 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından anılan hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davalı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.296,54 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre belirlenen 1.227,60 TL’sinin davalıdan, 92,40 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim