Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/48 E. 2023/527 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davalının … dönemlerine ait BA-BS formları ile Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına yönelik ara karar kurulmuş, verilen kesin süreye rağmen davalı tarafından ticari defterler sunulmadığı gibi bulunduğu yerler de bildirilmemiş, davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, cari hesap ekstresi başlıklı belgelerde numaraları bildirilen faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. TL asıl alacak, …. TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda … TL’nin tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlunun gönderilen ödeme emrine karşı süresinde borca itiraz ettiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, elde ki itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davaya konu edilen cari hesap ekstresi başlıklı belgelerde numaraların bildirilen faturalardan kaynaklı davacının alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, temerrütün gerçekleşip gerçekleşmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının asıl alacak ve işlemiş faiz talep edip edemeyeceği noktasına ilişkin olduğu tespit edildi.
Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. İbrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafta bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin varolduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olduğu taktirde mahkemece bu belgenin ibrazı için HMK 220/2 maddesi gereği kesin süre verilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf verilen süre içerisinde ibraz etmez ve aynı süre içerisinde gerekçesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemece belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanına itibar edilebilir. (HMK 220/3)
Yukarıdaki açıklamalara göre ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu davalara ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Zira tarafın ticari defterleri kanunda açıklandığı üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu taktirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi defterlerinin davacı defterleriyle uyumlu olup olmadığının incelenmesinin engel olacağından sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği taktirde HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu hususta HMK’daki açık düzenlemelere aykırı olacaktır.
Mahkememizce davalının borca itirazı nazara alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda icra takibine konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce HMK 220/3 ve 222 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafa, karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtlarına itibar edileceği, davacının iddia ettiği hakkın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu kabul edilerek hüküm kurulacağı hususunda ihtar yapılmış, usulüne uygun tebligata ve verilen süreye rağmen davalı taraf, ticari defterlerini bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmamış, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu takibe konu edilen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının ticari defterlere göre … TL alacaklı görüldüğü mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı arasında akdi ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayalı takip başlattığı, davacının delil niteliğine haiz defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının ticari ilişki kapsamında davalıdan … TL alacaklı olduğu ve asıl alacak miktarı üzerinden davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle bilinebilir olduğu ve bu haliyle likit olduğu kabul edilerek hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine dair karar verilmiş, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faizin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, davalının Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin … TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, işlemiş faize yönelik talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan …. TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …. TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan … TL harcın mahsubu ile bakiye …. TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ile peşin harç olarak yatırılan 461,52 TL olmak üzere toplamda 542,22 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 403,10 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00 TL bilirkişi giderinin toplamı olan 1203,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …. TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim