Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/1030 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin …..tarihinde Diyarbakır İli …..İlçesinde yaya yolunda seyir halinde iken …..plakalı aracın kendisine çarparak olay yerinden uzaklaştığını, kaza nedeniyle Ergani Cumhuriyet Başsavcılığının …..nolu dosyası üzerinden başlatılan soruşturmada aracın davalı …..sevk ve idaresinde olduğunun tespit edildiğini, …..plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiğini, zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan ve arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını, kaza sonucu müvekkilin iş göremez hale geldiğini ve tedavisinin halen devam ettiğini, aylarca yoğun bakımda kaldığını, bunun yanında müvekkilinin yüksek miktarlarda tedavi masrafları yapılarak sağlığına kavuşmaya çalıştığını ileri sürerek ve maddi tazminata ilişkin harca esas değeri 100,00 TL göstererek fazlası saklı kaza sonucu felçli hale gelen müvekkilin bu sebeple kaza tarihinden itibaren uğradığı psikolojik buhran ve iş gücü kaybının ayrıca gelecekte uğrayabileceği diğer zararların ve tedavi masraflarının davalı sigorta şirketinden, …..TL manevi tazminatın davalı …..tahsiline karar verilmesini istemiş, …..tarihli maddi tazminat kalemlerinin açıklanmasına ilişkin sunmuş olduğu dilekçede, dava dilekçesinde …..TL olarak talep edilen maddi tazminatın …..TL’lik kısmının geçici iş göremezlik tazminatına, …..TL’lik kısmının sürekli iş göremezlik tazminatına ve …..TL’lik kısmının ise tedavi giderine ilişkin olduğunu beyan etmiş, …..tarihli talep dilekçesi ile davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …..vekili, …..günü müvekkil …..hız sınırını aşmadan seyir halinde iken, davacının ağır kusurlu olarak kaldırım yerine araç yolunda yaya olarak yürüdüğü esnada davaya konu kazanın meydana geldiğini, müvekkilin kullanımında olan aracın sağ dikiz aynasının davacıya çarptığını, kazadan sonra gerek müvekkil gerekse müvekkilin akrabalarının karşı taraf ile iletişime geçmeye çalışmışlar ise de karşı tarafın görüşmek istemediğini, kaza tespit tutanağındaki kusur atfını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, tutanakta geçen bir ifadenin esasında olayın davacının ağır kusuru ile vuku bulduğunu gösterdiğini, söz konusu tutanakta davacının araç yolunda yürüdüğünün belirtildiğini, yaya trafiğine kapalı bir alanda, araç yolunda yaya olarak yürüyen davacının meydana gelen kazada asli ve ağır kusurlu olduğu hususunun sabit olduğunu, davacı taraf her ne kadar kazadan sonra felç kaldığını, beyin kanaması geçirdiğini iddia etmekte ise de; haricen yaptıkları araştırmalar sonucunda davacının felç geçirmediğini, hayatına normal bir şekilde devam ettiğini, kalıcı herhangi bir sağlık sorununun bulunmadığını öğrendiklerini, nitekim meydana gelen kazanın oluş şekli ve ağırlığı, dava dilekçesi ekinde tedaviye yahut iddia edilen zarara dair hiç bir delile yer verilmediği düşünüldüğünde, iddia edildiği gibi bir zararın ortaya çıkmasının da mümkün olmadığını, Kazadan sonra müvekkil davacının ailesi ile iletişime geçerek, davacı için maddi manevi her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ifade ettiğini, davacının hastanede kaldığı esnada, müvekkilin oğlu bizzat hastaneye giderek davacı ve ailesine geçmiş olsun dileklerini iletmek istemiş ise de hastanede davacının ailesi tarafından saldırıya uğradığını, dava dilekçesinde, müvekkil tarafından davacının sağlık durumunun dahi sorulmadığının iddia edilmesi, kötü niyetli olup manevi tazminat taleplerini haksız bir şekilde desteklemeye yönelik olduğunu, müvekkil tarafından davacı ve ailesi ile titiz bir şekilde ilgilenildiği huzurda dinlenilecek tanıkların anlatımları ile birlikte açıklığa kavuşacağını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, …..plaka sayılı aracın trafik tescil bilgileri ile UYAP sistemi üzerinden Ergani Cumhuriyet Başsavcılığının ….. nolu soruşturma dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davacı ile davalı …..hakkında sosyal ve ekonomik duruş araştırması yapılmış, davaya konu kazada kusur durumunun tespiti yönünden Ankara Adli Tıp Kurumundan, davacının maluliyet durumunun tespiti yönünden ise Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından, tazminat hesabı yönünden ise aktüer bilirkişiden bilirkişi raporları alınmıştır.
Dava, …..tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi düzenlenen ve davalı …..sevk ve idaresindeki aracın yaya halde bulunan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davalı sigorta şirketine yöneltilmiş geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile tedavi gideri istemine ve davalı sürücü …..yöneltilmiş manevi tazminat istemine ilişkindir.
…..plaka sayılı aracın …..-…..tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin …..TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağına göre …..tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, kaza nedeniyle Ergani Cumhuriyet Başsavcılığının ….. nolu dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğü, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı …..kusurlu olup olmadığı, kaza nedeniyle davacıda geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluşup oluşmadığı, davacının tedavi gideri talep edip edemeyeceği, manevi tazminata ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince işleten ve sürücü kusuru nedeniyle meydana gelen zararları karşılamakla yükümlü olduğu gibi, davalı sigorta şirketi de, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Öncelikle davaya konu kazada kusur durumunun tespiti gerekir.
Kaza tespit tutanağı, Ergani Cumhuriyet Başsavcılığının …..nolu soruşturma dosyası ve Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporundan; …..günü Saat:…..sıralarında davalı sürücü …..sevk ve idaresindeki …..plaka sayılı otomobil ile …..Caddesi üzerinde …..yönünden …..yönüne seyri sırasında …..Kavşağına geldiğinde, ön ilerisinde, kendisiyle aynı yönde, banket üzerinde yürümekte olan davacı yaya …..çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, davalı sürücü …..2918 sayılı KTK.’nun 46/2-F maddesinde düzenlenen “Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücülerin; trafik kazası, acil yardım, kurtarma, kar mücadelesi, …. Emniyet şeritleri ve banketleri kullanmalarının yasak olduğu” kuralını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu olduğu, yaya haldeki davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı tutanak altına alınmıştır.
Davaya konu kazada kusur durumunun tespitine yönelik Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücü …..yönetimindeki “…..” plaka sayılı otomobil ile gündüz vakti, yerleşim yeri içinde, tek yönlü bir yol olan …..Caddesi üzerinde …..Kavşağı yönünden …..merkez yönüne seyri sırasında olay yeri kavşağa geldiğinde; yola gereken dikkatini vermemesi ve aracını şerit izleme kurallarına uygun bir şekilde, seyir şeridinde güvenli bir biçimde sevk ve idare edebilme becerisi gösteremeyerek bankete girmesi sonucu, banket üzerinde kendisiyle aynı yönde yürümekte olan davacı yaya …..önlemsizce çarpması sonucu meydana gelen dava konusu kazadaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla %100 oranında kusurlu olduğu, davacı Yaya …..ise, olay yeri yolun banket kısmında, çarşı merkez yönüne yürümekte iken, arkasından aynı yönde seyretmekte olan …..plaka sayılı otomobilin bankete girerek kendisine çarpması sonucu meydana gelen dava konusu kazada, kazanın oluşu üzerine etken hatalı herhangi tutum ve davranışı ya da kural ihlali bulunmadığından, atfı kabil kusuru bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ile soruşturma dosyasında yer alan beyanlarla da uyumlu olması nedeniyle mahkememizce denetime elverişli olduğu değerlendirilmiş ve davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı …..%100 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezliğinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla Dicle Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından …..tarih ve …..sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının kaza nedeniyle engel oranının %36 ve sürekli olduğu, iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği ve bu süreçte bakıcı ihtiyacı süresinin 2 ay olduğu mütalaa edilmiştir.
Hesap bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda; davacının …..tarihli trafik kazası nedeniyle yaralanmasından kaynaklı olarak sürekli iş göremezlik tazminatı …..TL sürekli iş göremezlik tazminatı, …..TL geçici iş göremezlik tazminatı ve …..TL bakıcı gideri olmak üzere toplam tazminat miktarı …..TL olarak hesaplanmıştır.
1-Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak değerlendirmede;
Davacı taraf açılan davada maddi tazminat istemine sadece davalı sigorta şirketine yöneltmiş ve davacı vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu …..tarihli talep dilekçesi ile davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davadan feragat ettiğini, davalı …..yönünden davaya devam ettiklerini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ise UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu …..tarihli dilekçe ile, feragat nedeniyle davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, maddi tazminat istemine yönelik davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacının tazminat istemi BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, kazanın oluş şekli, kusur durumu, kaza nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmanın ağırlığı, iyileşme süresi ve maluliyet durumu nedeniyle yaşadığı acı, elem, üzüntü, ıstırap, keder nedeniyle lehine manevi tazminata hükmedilme şartları gerçekleşmiştir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik şartları, somut olayın özellikleri ile hak ve nasafet kuralları gereği davacı lehine …..TL manevi tazminata hükmedilmesine ve kabul edilen edilen tazminat miktarına kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat istemine yönelik talebinin KABULÜNE, …..TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan …..tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …..tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.750,30 TL harcın davalı …..tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından 564,00 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri, 945,00 TL Adli Tıp Kurumu ücreti ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda 2.909,00‬ TL yargılama giderinden; 534,00 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri ile 945,00 TL Adli Tıp Kurumu ücreti olan toplamda 1.479,00 TL’nın davalı …..tahsili ile davacıya verilmesine,
Bakiye kalan …..TL hesap bilirkişisine ödenen bilirkişi ücreti ile bu bilirkişi raporunun tebliğine dair yapılan 30,00 TL tebligat giderinin davacının maddi tazminat talebine ilişkin olmasına ve davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş karşısında bu yöne ilişkin yapılan toplamda …..TL bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı sigorta şirketi vekilinin talebi olmadığından davalı sigorta şirketi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …..TL vekalet ücretinin davalı …..tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasının taraflarının davacı ile davalı sigorta şirketi olduğu ve sürecin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmakla, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …..vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim