Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/419 E. 2022/641 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı ….San Tic Ltd Şti’nin müvekkil şirketçe keşide edilmiş olan, muhattabı …. bank …. /…. Şubesi , …. numaralı, …. TL meblağlı çeki haksız şekilde elinde bulundurduğunu, davalı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığı gibi söz konusu çekin nasıl ele geçirildiğine ilişkin bir bilgilerinin de bulunmadığını, dava konusu çekin, …. isimli kişiye verilmiş, ancak davalı taraf hem müvekkil şirket hem de …. aleyhine Diyarbakır (kapatılan) 3. İcra Müdürülüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket yetkililerinin, lehtar …. ile görüştüklerinde bu şahsın çeki kaybettiğini ifade ettiğini, takip konusu çekteki ciro silsilesinin kopuk olması ve müvekkil şirkettin borçlu olmaması sebebiyle takibe itiraz edildiğini, Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin E:…. ve …. K. Sayılı kararla takibin müvekkil şirket yönünden iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, çek suretinin halen icra kasada olduğunu, çek üzerindeki ciro silsilesi kopuk olup, alacaklının bu kopuk ciro silsilesine dayanarak müvekkil aleyhine takip yapmasının mümkün olmadığını, zira takip alacaklısının haklı hamil olmadığını, kambiyo senetleriyle ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK’nun 598 ve 702 maddelerinde “senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı” öngörüldüğünü, ancak takip konusu çekin …. namına keşide edildiği halde lehtar olarak görünen ….’nın cirosunun çek arkasında bulunmadığını, davalının, bu çeki ne şekilde ele geçirdiği kendilerince bilinmediğini, anılan Mahkeme kararıyla, davalının takip konusu çeki haksız olarak elinde bulundurduğu ve haklı hamil olmadığının kesinleştiğini, müvekkil şirketin, davalı tarafa borçlu olmadığını, davalı tarafın takip konusu çeki haksız olarak ele geçirdiğini belirtmiş, bu nedenle muhatabı Halkbank …. Şubesi olan, …. numaralı, …. meblağlı çekin davalıdan istirdadı ile davacı müvekkile verilmesine karar verilmesini Mahkememizden talep edilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, çekin istirdatı talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, dava açılmadan önce arabulucuğa gidilmesinin zorunlu ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dosya içeriğinden, TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvuru şartının, ticari davalar için dava şartı olduğu, dava tarihinin 21/03/2022 olduğu, anılan tarih itibariyle arabuluculuk başvuru şartının zorunlu usul olduğu ve dava dilekçesi içeriğinden arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılmaktadır.
Arabuluculuk Kanunu’n 18/A maddesinin 2. fıkrasında yer alan açık düzenleme uyarınca davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. Bu nedenle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davacının toplamda 1.116,85 TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.036,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen karara karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim

İşbu evrak DYS ortamında E-İMZA ile imzalanmıştır