Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/404 E. 2022/2129 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının iddialarının ve bunların dayanaklarının özetle; …..2020 günü gece saat 01.00 sıralarında …. istikametinden …. karayolunu takiben …. İli … İlçesi istikametine seyreden davacı şirket sigortalısı ….. plakalı tır aracı, ….. konutlarını yaklaşık 200 metre kadar geçtikten sonra ön kısmı ile önünde aynı yönde seyreden ve arıza sebebi ile hiç bir önlem almadan duraklama yapan ….. plakalı yarı romorkun arka kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğunu, bu kazanın oluşumunda; …. plakalı araç sürücüsü …. ‘ in 2918 sayılı K.T.K’nın madde 59 kuralını ihlal ettiği tespit edilmiş olduğunu, kaza sonucunda sigortalı …. plakalı araçta 547.304,00 TL civarında hasar meydana geldiğini, hasar Kapsamında …./2020 tarihinde müvekkil şirket tarafından sigortalı araç sahibine 142.800,00 TL, 28/10/2020 tarihinde Pertli araç bedeli olarak; aracı satın alan ….. tarafından sigortalı araç malikine 207.200 TL ödeme yapılmış olduğunu, buna dayalı olarak …. İcra Dairesi’nde davalılar aleyhine …. E sayılı dosya ile icra takibi taraflarca borca itiraz edilmiş olduğunu ve haksız ve hukuka aykırı bir sebeple itiraz edildiğini, dolayısı ile itirazın iptaline karar verilmesini, asıl alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş olduğu anlaşıldı.
Davalıların cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşıldı.
DELİLLER:
1-Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı,
2-Poliçe ve hasar dosyası,
3-Bismil İcra Dairesi … E sayılı dosyası
4-…. ve ….. plaka sayılı aracın tescil bilgileri,
5- Trafik kusur tespit uzmanı ve Makine mühendisinden alınan …../2022 tarihli rapor,
6- …. Tarihli kaza tespit tutanağı,
7- Eksper raporu,
8- Vakıfbank …. tarihli ödeme dekontu,
9- Bismil CBS …. Soruşturma dosyası.
GEREKÇE:
Dava, Bismil İcra Dairesi …. E sayılı dosyasında davalılar/borçluların itirazının iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir.
Talep konusunun, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı ….. plakalı aracın …./2020 günü gerçekleşen kaza nedeniyle aracında meydana gelen hasar nedeniyle sigorta şirketinin ödediği meblağın icra takibine konu miktarı davalılardan isteyip isteyemeyeceği ve böylelikle Bismil İcra Dairesi …. E sayılı dosyasında davalılar/borçluların itirazının iptali ve icra inkar tazminat talebinden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Bismil İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası incelendiğinde davalılar adına …/2020 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle kasko poliçesi kapsamında sigortalanan …. plakalı araçta …. plakalı aracın meydana getirdiği hasar sebebiyle ödenen asıl alacak ve faiz dayanak gösterilmek suretiyle 119.959,45TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı …..’a …./2021 tarihinde, davalı ….. /2021 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı …. vekili tarafından …../2021 tarihinde, davalı …. vekili tarafından ise …./2022 tarihinde borca itiraz edilmiş olduğu, itirazın alacaklı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, böylelikle icra takibine itirazların 7 günlük itiraz süresinde yapıldığı ve itirazın iptali davasının da süresinde açılmış olduğu tespit edilmiştir.
Görev bakımından yapılan incelemede; davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi düzenlenen dava dışı sigortalıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle sigortacı tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin zarara sebebiyet verdiği ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşıltır. Halefiyet, bir kişinin hukuken diğerinin yerine geçmesi anlamına gelir. TTK m. 1472(1) hükmünde sigorta tazminatını ödeyen sigortacının, hukuken sigorta ettirenin (başkası hesabına sigortada sigortalının) yerine geçeceği ifade edilmiştir. Bu nedenle hukukumuzda yasal halefiyete ilişkin olarak tazminat alacağının yasa uyarınca sigortacıya geçmesi ilkesi benimsenmiştir. Yasal halefiyet zarar sigortalarında söz konusu olup, mal sigortaları bakımından TTK m. 1472 hükmünde, sorumluluk sigortaları bakımından TTK m. 1481 hükmünde düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir (Yargıtay HGK, 05.02.2019, E. 2017/17-1088, K. 2019/65 tarih ve sayılı kararı). Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir. (Yar. 17. HD., 09.06.2020 tarih, 2019/1635E.- 2020/3293 K.) Somut olayda; davacının ….. sigorta poliçesi düzenlenen dava dışı sigortalıya ait araçta trafik kazasından dolayı oluşan hasar nedeniyle, davacı sigortacı, sigortalısına ödeme yapmış; yaptığı ödeme ile sigortalısının haklarına halef olmuştur. Davacı sigortacı, sigortalısına yaptığı ödemeyle kazandığı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurundan dolayı davalıya rücu amacıyla eldeki davayı açmıştır. Burada görev hususu belirlenirken kazaya karışan her iki aracın ticari nitelikte olduğu, dolayısı ile dava dışı kazaya karışan kişi ile davalıların yük nakli ve ticari araçları karıştığı kazada mahkememizin görevli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Trafik kaza tespit tutanağı ve dosyada bulunan diğer evraklar birlikte değerlendiirildiğinde, …..2020 Günü Saat :02:00 sıralarında …- … Devlet Karayolu (370-01 D.K.Y.) üzeri … İli istikametinden, .. İli istikametine, .. İlçesi ….. isimli yerin 200 metre ilerisinde meydana gelen yaralanmalı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının Şoför …. sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı Yarı Römorku ile …. İli istikametinden, …. İli- … İli Devlet Karayoluna (370-01 D.K.Y.) müteakiben ,… İli istikametine yolun sağ şeridi üzerinde seyir etmekte iken … İlçesi , …. isimli yeri 200 metre geçtikten sonra aracının arıza yapması nedeniyle yolun sağ şeridi üzerinde durakladığı sırada aracının yarı römork kısmının arkasına, arkasından aynı istikamette seyir eden şoför ….’ in sevk ve idaresindeki …. plakalı çekicinin sağ ön kısımları ile çarpması neticesinde; yaralanmalı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olduğu, kaza sonunda kazaya karışan şoför ….’ in yaralandığı ve tedavi amaçlı olarak hastaneye Ambulans ile götürüldüğü, kazaya karışan her iki araçta da maddi hasarın meydana geldiği tespit edilmiştir. Taraflarca icra takip dosyasında ya da dava dosyası içerisinde olayın oluş şekline herhangi bir itirazda bulunmamış oldukları, buna ilişkin somut bir isnatlarının bulunmadığı anlaşılmış ve trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı, kazaya karışan tarafların ifadeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı açıklanan oluş şekline göre kusur tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce davacı sigorta şirketinin yaptığı ödemenin ve kazaya karışan tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile makine ve trafik bilirkişisinden rapor alınmış olup, …./2022 tarihli raporda özetle;

Kusur yönünden yapılan incelemede, Şoför …. sevk ve idaresindeki …. plakalı çekici ve buna bağlı …. plakalı Yarı Römorku ile … İli istikametinden, … İli- … İli Devlet Karayoluna (370-01 D.K.Y.) müteakiben ,… İli istikametine yolun sağ şeridi üzerinde seyir etmekte iken … İlçesi ,… Konutları isimli yeri 200 metre geçtikten sonra aracın arıza nedeniyle durakladığı sırada sürücüleri uyarması için yeterli bir süre olduğu, kazayı önleme adına sürücüleri uyarmadığı, ışıklı veya uyarıcı herhangi bir trafik işaret levhasını kullanmadığı ve aşağıda belirtilen tedbirlerin alınması tamamlanıncaya kadar araçta acil uyarı (dörtlü ikaz) lambaları varsa bu lambaları veya dönüş lambaları birlikte yakılabiliyorsa bunların yakılması mecburidir. Araç sürücüleri, bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak hareket ettirme, itme ve benzeri şekil ve surette, araçlarını karayolu dışına, bu mümkün olmaz ise, bankette, bu da mümkün değilse taşıt yolunun en sağına almak ve her durumda yol, hava ve trafik şartları ile gece ve gündüz olmasına göre, gerekli güvenlik ve uyarı tedbirlerini derhal alıp uygulamakla yükümlüdürler kuralına riayet etmediği ,özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediği ,anlaşıldığından meydana gelen kazada etken kusurlu olduğu; Şoför …. sevk ve idaresindeki ….plakalı çekici ile meskun mahalde 60-70 Km/s hızla seyir ettiği ,kazanın meydana geldiği yerdeki azami hız limitinin 50 Km/s olması nedeniyle hızın mahal şartlarına uydurmadığı, kaza mahalline gelmeden önce ön ilerisinde park lambaları açık vaziyette olan aracı göremeyecek kadar dalgın olduğu, görüş mesafesi açık olduğu halde hızını azaltmadan seyrine devam ettiği, seri fren tedbirine başvurmadığı, gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı yerleşim yeri karayolunda seyir halinde iken seyrini ve hızını far ışığının görüş mesafesini kontrol altında tutacak şekilde sürdürmesi gerekirken bu husus dikkate almadığı, kazayı önleme ve öngörebilme adına gerekli olan duruma göre hareket etmediği, yolun diğer şeridi boş olduğu halde direksiyon tedbirine başvurmadığı ve manevra yapmadığı, hızını yolun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmediği ve etkin dikkatli olarak araç kullanmadığı anlaşıldığından meydana gelen kazada kusurlu olduğu belirlenmiş ve … (…. çekici ve …. plakalı Y.R.) : Karayolları Trafik Yönetmenliğinin 135.maddesinde yer alan açıklaması yukarıda genişçe yapılan kuralları ihlal etmiş olduğu anlaşıldığından meydana gelen kazada % 75 ( yüzde yetmişbeş ) oranında kusurlu olduğu,hasan tereci (51 hz … çekici ve 51 hz .. plakalı y.r.) : 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 52.maddesinde ve karayolları trafik yönetmeliğinin 101.maddesinde yer alan açıklaması yukarıda genişçe yapılan kuralları ihlal etmiş olduğu, anlaşıldığından meydana gelen kazada % 25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Alınan rapor, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; olayın oluş şekline uygun kara yolları trafik kanunu maddeleri ihlali bakımından yapılan bu tespitin hukuka uygun ve denetime elverişli olduğu kanaati ile hükme esas alınmıştır.
Makine mühendisinin hasar tespiti yönünden yapmış olduğu inceleme sonucunda rapor özetinde; dava dosyasında bulunan belgeler (eksper raporları, tutanaklar, resimler ve sair evraklar) doğrultusunda; yapılan araştırmalar dikkate alınarak …. plakalı araçta oluşan hasarın Ekspertiz Çalışması sürecine araçta büyük çapta hasar meydana geldiği, dava konusu aracın hasarlı haline ait ekspertiz raporu incelendiğinde, raporda belirtilen 6 adet parça için eksperlik çalışması yapıldığı, oluşan hasarın onarımı için yapılan piyasa araştırması sonucunda yedek parça ve işçilik giderlerinin 290.000,00 TL (KDV Hariç) olduğu ve araç söküldükten sonra çıkabilecek ekstra parçalar oluşabileceği dikkate alınarak, aracın piyasa rayiç değeri göz önünde bulundurulduğunda, aracın onarım bedeli rayiç bedelinin %83,5 (85/100) oranında olduğu, araç onarımının araç rayiç bedelinden yüksek bir bedel ile ancak onarılacağından ekonomik olmayacağı ve bu nedenle onarım işlemleri değerlendirmeye alınmadığı, aracın pert –total olarak değerlendirilmesinin uygun olduğu, piyasa araştırması sonucunda aynı özelliklere sahip emsal bir aracın 347.000,00 TL bedel ile temin edilebileceği ve sovtaj (hurda) bedelinin ise 207.00,00 TL ile temin edilebileceği göz önünde bulundurulduğunda, gerçek zararın 140.000,00 TL olduğu belirlenmiştir. Alınan rapor, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; tespitin hukuka uygun ve denetime elverişli olduğu kanaati ile hükme esas alınmıştır.
Davacının rücu hakkı olup olmadığı hususu irdelendiğinde; Türk Ticaret Kanunu 1472. Maddesi,1481. Maddelerinde sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde sigortacının yerine geçeceği ve halefiyet kuralı gereği dava ve takiplere devam edebileceği düzenlenmiştir. Mevcut kasko poliçesi incelendiğinde davacı şirketin sigorta eden sıfatında bulunduğu ve dava dışı sigortalıya bu kapsamda ödeme yaptığı sabit olduğundan halefiyet ilkesi gereği işbu davayı açma hakkı vardır ve olay nedeniyle davacı sigorta şirketi, ödenen zarar miktarı için kusuru oranında sorumlulara rücu edebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; …/2020 tarihinde davacı şirket tarafından genişletilmiş mavi ticari kasko poliçesi kapsamında…. poliçe numarası ile sigortalanan ….. plakalı aracın davalı …….’in sürücüsü olduğu araçla trafik kazasına karışarak hasarlandığı buna ilişkin kaza tespit tutanağının bir suretinin mevcut olduğu, söz konusu kazada davalının asli kusurlu olduğu, alınan hukuki denetme elverişli bilirkişi raporunda da kaza sonucu davacı tarafından ödenen miktarın hasarlı parçalar ile uyumlu ve makul olduğu belirtildiği, rapora göre davacı sigorta şirketinin kusur oranı ile ödenecek hasar miktarı orantılandığında çıkan miktar ile (105.000,00TL) orantılı olduğu, davalı araç sahibi ve sürücünün ödenen tazminattan kusuru oranında müştereken sorumlu olduğu, dolayısı ile de belirtilenn nedenlerle ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını ispat ettiği kanaatine varılarak; davacı vekilinin davalılar nezdinde başlatılan icra takibi asıl alacak miktarının hukuka uygun olduğu, davalıların icra takibine yaptıkları itirazın dayanaktan yoksun olduğu kanaati ile davaya konu icra dosyasındaki borçluların itirazların iptali ile, takibin takip talebinde belirtilen alacak üzerinden kaldığı yerden devamına karar verilmiştir. İcra inkar tazminatı açısından ise dava konusu alacağın belirli hale gelmesi için yargılamanın yapılmasının gerekmesi, dolayısı ile de icra inkar tazminatı şartı “likit olma” koşulu sağlanamadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile; … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin takip talebinde belirtilen alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
2- Dava konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3- Alınması gerekli 6.953,958 TL harçtan dava açılırken yatırılan peşin harç 1.138,69 TL nin mahsubu ile bakiye 5.815,268 TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.138,69TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 1.300 TL bilirkişi ücreti, 163,75‬ TL posta yazışma gideri ve dosya masrafı olmak üzere toplam 2.694,64-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13 hükmü gereğince hesap edilen 13.621,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansının artan kısmın, karar kesinleştikten sonra HMK m. 333 ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca re’sen yatırana iadesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı asillerin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim