Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/4 E. 2022/15 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirketten satın alınan aracın sürekli arızalandığını, onarılması için defalarca servise götürülmesine rağmen arızanın giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın rayiç bedelinin tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL’nın, aracın serviste kaldığı süre nedeniyle oluşan ticari kayıp bedelinden şimdilik 5.000,00 TL’nın, müşteri kaybından kaynaklı şimdilik 5.000,00 TL’nın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Aynı Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.
Dava, tüzel kişi tacir olan taraflar arasındaki ticari nitelikteki araç satışından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, bu haliyle dava ticari dava niteliğindedir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile aynı kanunun 6325 sayılı kanunda değişiklik yapan 23. Maddesinde “(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk başvurusunun dava şartı olduğu ve başvuru sonucunda düzenlenen son tutanağın dava dilekesine eklenmesinin zorunlu olduğu, son tutanak eklenmediği takdirde 1 haftalık kesin süre verilerek son tutanağın mahkemeye sunulmasının istenilebileceği, arabulucuya başvuru yapılmadan dava açıldığının anlaşılması halinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği öngörülmüştür.
Eldeki davada; davacı vekili tarafından dava açılırken arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir ibareye yer verilmediği, bu durumda aralubulucuya başvuru yapılmadan davanın açıldığı anlaşılmakla 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın, peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 703,88-TL harcın karar kesinleştiğinde, istek halinde yatırana iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair kararın, davacı vekiline tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.07/01/2022

Katip Hakim