Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/390 E. 2023/583 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline …..yılında zorla imzalattırılan ve daha sonra düzenleme ve vade tarihlerinde tahrifat yapılarak her ikisi de …..olarak değiştirilen senede dayalı ….. İcra Dairesinin …..esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, senedin orijinal hali ile zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, zorla imzalattırılan senedin geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından başlatılan icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu senedin iptaline, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen, davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılama aşamasında sunmuş olduğu …..havale tarihli dilekçe ile; senet üzerinde bulunan tarihlerin üzerinde oynama yapıldığı iddia edilse dahi bu hususun kötü niyetli olduğundan dolayı değil çeklerden fazla anlamadığından kaynaklandığını, çekler üzerinde yapılan tüm işlemlerin usule ve yasaya uygun olarak yapıldığını, imzaların, senet miktarının ve diğer tüm hususların göz önünde bulundurulmasını talep ettiğini, bahse konu olan senet düzenlendiğinde birden fazla kişinin bulunduğunu ve senetten anlayan fazla olmadığı için üzerinde tarih ile ilgili herkesin bir fikir öne sürüp senetin tahriflenmesine sebep olduğunu, fakat bu borcun olmadığına ilişkin olarak durumun göz ardı edilemeyeceğini, çünkü borcun bulunduğunu ve borca kefil olanların mevcut olduğunu, kefil olanların ve senet düzenlendiğinde olay anında orada olanların ….., ….., …..ve …..isimli kişiler olduğunu, davacının daha önceden borcunu ödememek için kendisini dava ettiğini ve bu dava seyrinde tanık beyanları ve diğer tüm deliler toplanıp açılan davanın reddine karar verildiğini, davacının bahse konu olan borçları ödememek için sürekli olarak zaman kazanmaya çalışıp borcu ödemeyi ertelediğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, ….. İcra Dairesinin …..esas sayılı takip dosyası ile takibe dayanak yapılan senet aslı getirtilmiş, davaya konu uyuşmazlığın çözümü bakımından ilk önce grafoloji uzmanı bilirkişiden, itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden bilirkişi raporu alınmıştır.
….. İcra Dairesinin …..esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı alacaklı tarafından keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan “…..düzenleme ve …..vade tarihli …..TL bedelli bono” açıklamasına dayalı toplamda …..TL’nın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı,
Davacı borçlu tarafından takibe konu edilen senedin borcu olmamasına rağmen kendisine …..yılında zorla imzalattırıldığını ve buna ilişkin ….. CBS’ye suç duyurusunda bulunulduğu ileri sürülerek ….. İcra Hukuk Mahkemesinin …..esas sayılı dosyası üzerinden takibin iptaline yönelik dava açıldığı ve mahkemece …..tarihli kararla, davacı borçlunun takibe ve davaya konu senedi kendisinin imzaladığını kabul ettiği, senedin kendisine zorla imzalattırıldığına ilişkin kanunun aradığı yazılı delillerden hiçbirine başvurmadığı, ….. Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğunu beyan etmiş ise de, savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu haliyle davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava, davacının keşideci, davalının lehtar olduğu senede dayalı başlatılan icra takibinden dolayı takibe konu edilen senedin zorla imzalattırıldığı ve senette …..yılı yazan vadenin …..yılı olarak tahrif edildiği, takibin …..yılında başlatılmış olması nedeniyle senedin zamanaşımı olduğundan geçersiz olduğundan bahisle icra takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, takibe konu edilen senedin davacıya tehdit yoluyla zorla imzalattırılıp imzalattırılmadığı, senetteki vade tarihlerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, tahrifat yapıldığının kabulü halinde senedin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, buradan varılacak sonuca göre davalının senedi kambiyo takibine konu edip edemeyeceğine, senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Davacının senedin zorla imzalattırıldığı iddiasına ilişkin olarak; her ne kadar davacı tarafından senedin zorla imzalattırıldığı iddia edilmiş ise de, bu yöne ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı ve bu haliyle senedin zorla imzalattırıldığı iddiasının davacı tarafından ispatlanamadığının kabulü gerekir.
Takibe konu edilen senetteki vade yılının …..yılının …..yılı olarak tahrif edildiği iddiasına ilişkin olarak; senetteki vade ve düzenleme yıllarında tahrifat yapılıp yapılmadığına ilişkin ilk olarak grafoloji uzmanından bilirkişi raporu alınmıştır. …..tarihli bilirkişi raporunda Düzenlenme tarihinin ilk olarak …..olarak düzenlenmiş olduğu, akabinde farklı mürekkepli kalemle rakamların üzerinden mükerrer gidilmesi ve birler basamağındaki “…..” rakamının üzerine birçok mükerrer hattan oluşan “…..” rakamının yazılması suretiyle, söz konusu senedin düzenlenme tarihinin tahrifen …..olarak değiştirildiği sonucuna varılmış, Vade tarihlerinin yıl hanelerinin …..olarak yazılmış olduğu ve herhangi bir değişiklik yapıldığına dair bulgutarın bulunmadığı, ancak hayatın olağan akışı ile mevcut bulgulara binaen senet üzerindeki vade tarihlerinin senedin ilk tanzim tarihinin yazılmasından sonra (ne kadar zaman sonra olduğu hususunda mevcut bilimsei metodlara dayalı olarak herhangi bir yorum/değerlendirme yapılamamaktadır) yazılmış olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazı üzerine bu sefer …..Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden bilirkişi raporu alınmıştır. …..bilirkişi raporunda; İnceleme konusu senetteki düzenleme tarihinin yıl hanesinin birler basamağında evvelce bulunan “…..” rakamının üzerine farklı fiziki evsafta bir kalem ile “…..” rakamının yazılmış olduğu ve söz konusu kalemle diğer rakamlar üzerinden gidilmiş olduğu, İnceleme konusu “Vade” bölümünde …..ve matbu “mukabilinde” yazısının devamında “…..” okunur ibarenin yazılmış olduğu, söz konusu bölümlerde iddiaa doğrultusunda tahrifat yapıldığını gösterir bir bulgu saptanamadığı mütalaa edilmiştir.
Somut olayda, alınan her iki bilirkişi raporunda da, senette düzenlenme tarihi olarak gösterilen …..tarihinin yıl hanesinin birler basamağındaki …..rakamının üzerinden geçilerek …..rakamının yazılmış olduğu tespit edildiğinden senedin düzenlenme tarihi …..olarak kabul edilmiştir. Senetteki vade tarihi ise …..olarak gösterilmiş ve bilirkişi raporlarında vade tarihinde herhangi bir tahrifat yapılmadığı tespit edilmiştir. Senette yazılı düzenlenme tarihinin tahrif edilmeden önceki ve sonraki hali vade tarihinden önce olduğundan anılan tahrifatın senedin kambiyo vasfını etkilemediği kabul edilmiştir. Davaya konu edilen icra takibi ise, …..tarihinde başlatılmıştır. Takip tarihi itibarıyle …..yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Davanın, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit davası olduğu gözetildiğinde, senette yazılı bedelden dolayı borçlu olunmadığının ispat yükü davacıdadır. Davacı iddiasını yasal delillerle ispatlayamamış, açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …..TL harcın, başlangıçta yatırılan …..TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan …..TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …..TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
5-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim