Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/380 E. 2022/2182 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 11/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı … Bankası … şubesi arasında kredi sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşme uyarınca kredi tahsisi sağlandığını, kredi tahsisi ile birlikte müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerine davalı tarafça 3 adet taşınmaz üzerinde teminat ipoteği tesisi sağlandığını, yapılan sözleşme akabinde defaten yapılandırma adı altında mürekkep faiz uygulamasına yol açacak yapılandırma amaçlı sözleşmelerin de imza altına alındığını, mürekkep faiz uygulaması neticesinde artan borç miktarının ödenemez hale gelmesi neticesinde müvekkilinin borçlu olarak gösterildiği ve teminat ipoteğinin paraya çevrilmesi amacıyla Gaziantep İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, ayrıca Nizip İcra Dairesinin …. T. Sayıl dosyası ile … tarihinde gayrimenkullerin satışının yapılmasına karar verildiğini, müvekkilinin yaşadığı ekonomik sorunlar ile zaman zaman söz konusu kredi sözleşmesini davalının talebi doğrultusunda yapılandırmak zorunda kaldığını ve sözleşmeye konu kredi miktarı dışındaki faiz kalemlerinin de anapara haline dönüşmesi sureti ile mürekkep faiz uygulamasına maruz kaldığını, sözleşmenin ve yapılandırma belgelerinin boşluk doldurma usuli ile düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşme içeriğini anlaması ve kavramasını sağlayacak ölçü, bilgi ve nizamın barındırılmadığını, müvekkilinin banka şubesinin yönlendirmesi ile yapılandırma işlemlerini defaten yaparak aslında farkında olmadan mürekkep faiz uygulamasını kabul ettiğini, gerek kredi sözleşmesi gerekse mürekkep faize imkan tanıyan yapılandırma sözleşmelerinin usule ve yasaya uygun olmayan format ile hazırlanarak müvekkilinin yanıltılması ile imza altına alındığını, müvekkilinin toplam borcunun yaklaşık 4 katını bulan 1.857.000,00 TL üzerinden icra takibinin başlatılmış olduğu nazara alındığında davalı banka faaliyetinin hakkaniyete uygun olmadığı ve müvekkiline de imzalatılan sözleşmelerin usule uygun olmadığını, bu nedenlerle: Gaziantep İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibinin durdurulması ve/veya satış tarihinin … olduğu nazara alınarak durdurulmasına, müvekkilinin Gaziantep …. E. Sayılı dosyasına konu 1.857.833 TL miktar kadar borcu olmadığın tespitine, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu kullanmış olduğu kredinin müvekkili bankanın …. Şubesi olduğunu, bu nedenle davalının yerleşim yerinin de … olacağını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile açılan takibin de Gaziantep İcra Müdürlüğü’nde açıldığını davanın Nizip ya da Gaziantep Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı aleyhine açılan ipotek takibinin İİK 150/ı hükümlerine uygun olarak açılan ilamlı ipotek takibi olduğunu, icra takibine dayanak yapılan belgelerin İİK. 8. Maddesinde sayılan belgelerden olduğunu, takip dayanağı yapılan kredi sözleşmeleri ile ilgili hesap kat ihtarının borçluya tebliğ edildiğini, borçlu tarafından söz konusu hesaba ilişkin bir itirazda bulunulmadığını, açılan bu davada hukuki yarar bulunmadığından reddi gerektiğini, dava dilekçesindeki hiçbir iddianın gerçeği yansıtmadığını, takip dayanağı belgelerin genel kredi sözleşmesi değil kredi çerçeve sözleşmesi olduğunu, davacıya sözleşme öncesi bilgi formunun okutulduğunu, sözleşmelerin imzalanmasından önce tüm işlemlerin hukuka uygun işlem yapıldığını, davacının tacir olduğunu ve dava konusu takibin kredisinin ticari kredi olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğini, genel işlem koşullarına ilişkin itirazların yerinde olmadığını, davacının kredi borcuna yönelik ödeme yapmaması üzerine, kendisinin müvekkili bankaya dilekçe vererek takibe düşmeden borcunu indirimli olarak ödeme talebinde bulunduğunu ve müvekkili bankaca bu taleplerin kabul edildiğini, defalarca yapılan iyi niyetli indirimlere rağmen davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, davacıya herhangi bir mürekkep faiz uygulanmadığını, tüm yapılandırmalarda faiz indirimi uygulandığını ancak davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine borcun ilk haline döndüğünü, müvekkili bankanın kamu bankası olması nedeniyle yargıtay içtihatları doğrultusunda kötü niyet tazminatı istenemeyeceğini bu talebin de gerektiğini açıklayarak yetkisiz mahkemede açılan davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilerek Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın esastan reddine, davacı aleyhine takip konusu bedelin % 20 sinden az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın: Davacı tarafından başlatılan Gaziantep İcra Müd. … esas sayılı takip dosyası sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak taraflar arasında akdedilen sözleşmede yetki şartı belirlediklerini ve dava konusu kredinin müvekkili şirketin … Şubesi’nden kullandırıldığını belirterek, Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 17/1. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağı; yine HMK.nun 19. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, mahkemenin, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de göstereceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8’de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede: davalı tarafından davacı aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, davacı tarafından söz konusu takip sebebiyle borçlu olmadığına ilişkin açılan iş bu davada; davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, mahkememizce getirtilen kredi sözleşmesinin incelenmesi ile kredi kullandıran bankanın Gaziantep Nizip şubesi olduğu ve yukarıda belirtildiği üzere takibin Gaziantep icra dairesinden başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple İİK 72/8 maddesi uyarınca yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gözetilerek mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis kılınmıştır.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı tarafından açılan davanın yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİ ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin Gaziantep Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacının kararı veren Mahkemeye başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın yetkili Gaziantep Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi gönderilmesine,
3-Süresi içinde başvurulmaması halinde dosyanın ele alınarak HMK.20/1 md. Uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin HMK 331/2 Maddesi uyarınca yetkili mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip