Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/378 E. 2022/1964 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Taraflar arasında görülen trafik kazasından kaynaklı yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit davasında, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …./2021 tarih ve …. E.-…. K. Sayılı ilamıyla verilen görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyasının mahkememize gönderildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … 2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak davalı tarafından zarar gören üçüncü kişiye karşı yapılan ödemeye dayalı müvekkili aleyhine Çınar İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın müvekkili tarafından kazadan uzun süre önce ….’a satıldığını, arada güven ilişkisi bulunduğundan dolayı noterde devir işlemi yapılmadığını, müvekkilinin araç üzerinde fiili hakimiyeti olmadığından işleten olarak sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek başlatılan icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyetli takip başlattığından bahisle davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Çınar İcra Dairesinin …. esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine …. plaka sayılı aracın …..2013 günü meydana getirdiği kaza sonucu sakatlanan….’a ödenen tazminatın sigortacılık kanunu ve güvence hesabı yönetmeliği gereği rücuen tahsili talebi ile toplamda 111.069,15 TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … Hesabına yazılan müzekkereye cevaben dosyaya sunulan hasar dosyası incelendiğinde; …. plaka sayılı aracın…..’ın sevk ve idaresinde iken ….2013 tarihinde tak taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, araç içerisinde yolcu olarak bulunan ….. tarafından kaza tarihinde aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığı iddiası ile davalı … Hesabına yaptığı başvuru üzerine tazminat ödemesi yapıldığı, kazaya karışan aracın ruhsat bilgilerinden, …. marka otomobil cinsi kullanım amacı hususi olan …. plaka sayılı aracın malikinin davacı ….. olduğu anlaşılmaktadır.
Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişilere Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı …. Hesabı 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan … Hesabı Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar …. Hesabından talep edilebileceği, aynı yönetmeliğin “Rücû hakkının kullanılması” başlıklı 16. maddesi uyarınca da, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde davalının rücu edeceği belirtilmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davanın, davalı …. Hesabının davacının maliki/işleteni olduğu iddia edilen ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası olmayan araç sürücüsünün kusurlu davranışı neticesi meydana gelen trafik kazasında zarar gören üçüncü kişinin zararını karşılamış olduğu iddiası ile başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit davası olduğu gözetildiğinde, dava niteliği itibarı ile haksız fiilden kaynaklanmış olup, davacının gerçek kişi olması ve TTK 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi ticari dava kapsamında bulunmadığının anlaşılmasına karşısında, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Nitekim benzer hususlar, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin benzer olayda verdikleri kesin nitelikteki farklı kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine yönelik verilen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin16/09/2021 tarihli ve 2021/17896 E.-2021/4942 K. sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Daha önceden görevsizlik kararı veren ÇINAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın Çınar Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olması nazara alınarak mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi hususunda merci tayini için dosyanın DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim