Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/37 E. 2022/1915 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalının hizmet alımı ve araç kiralama hususunda sözlü olarak anlaşma gereğince müvekkilinin davalıya bazı çekler verdiğini, davalının yapılan anlaşma gereğince üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, hafriyatları kaldırmak üzere kamyon sevk etmesi ve buradan hafriyatları kaldırması gerekirken kaldırmadığını, yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığı gibi çekin de iade edilmediğini, çekin bedelsiz kaldığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek lehtarının müvekkili, keşidecisi….. Tic. A.Ş. olan ve müvekkili tarafından davalıya ciro edilen ….bank … Şubesi’na ait, … seri nolu 80.000,00 TL bedelli …. tarihli çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile imzalanan …..2021 tarihli sözleşmenin 9. maddesinde uyuşmazlık halinde …. ili …. Mahkemelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, davaya konu çekin teminat olarak değil, ….2021 tarihli sözleşme kapsamında araç kiralama bedeli olarak ödendiğini, sözleşme kapsamında müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, sunulan hizmete ilişkin faturanında düzenlendiğini beyan eden savunma yaparak davanın reddi gerektiğini savunmuş, davalının kötüniyetli hareket ettiğinden bahisle davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalının esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkereler yazılarak gerekli araştırma yapılmış, Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabı yazıda, davalının şahıs firması olarak tacir kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan ….2021 tarihli “iş makinası kiralama sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelendiğinde, davalı tarafından davacıya şoförlü/operatörlü iş makinası kiralama hizmeti sunulacağı, kira bedeli ödemelerinin çek ile yapılacağı ve ihtilaf halinde …. İli …… Mahkemelerinin yetkili olacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından ….2022 tarihli celsede; davalı tarafından cevap dilekçesinde dosyaya sunulan sözleşmenin daha önceden tasfiye edildiği, daha sonradan yapılan sözlü sözleşme gereğince elde ki davaya konu çekin verildiği, davalı tarafından sözleşmeye konu iş yerine getirilmediğinden çekin bedelsiz kaldığı ve bedelsiz kalan çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti istemi ile eldeki davayı açtıkları ve dosyadaki mevcut deliller itibariyle değerlendirme yapılarak karar verilmesi talep edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabı birlikte değerlendirildiğinde, davanın şoförlü iş makinası kiralamaya yönelik hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak açıldığı, davalının tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu ve 6102 sayılı TTK.’nun 4/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan sözleşme davacı tarafından kabul edilmediğinden sözleşmenin 9. maddesinde yer alan yetki şartına itibar edilmemiştir.
Dava, taraflar arasında sözlü yapıldığı ileri sürülen araç kiralamaya yönelik hizmet alım sözleşmesi kapsamında verildiği ileri sürülen çekten dolayı davalının edimlerini yerine getirmediğinden bahisle çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davaya konu edilen çekin davalı ile yapılan sözlü anlaşma gereğince iş makinası kiralama hizmeti bedeli karşılığında verildiğini ve davalının edimlerini yerine getirmediğinden çekin bedelsiz kaldığını ileri sürmüş, davalı ise, iddia edilenin aksine çekin …..2021 tarihli sözleşme kapsamında sunulan araç kiralama hizmeti karşılığı verildiğini ve edimlerini yerine getirdiğini savunarak davacının dayandığı akdi ilişkiyi inkar etmiş, davalı tarafın bu beyanı üzerine davacı taraf, …..2021 tarihli sözleşmenin tasfiye edildiğini, çekin sonradan yapılan sözlü anlaşma gereğince verildiğini ileri sürmüştür. Davalının, davaya konu çekin iş makinası kiralama hizmeti karşılığı verildiği kabul edilmekle birlikte, çekin veriliş nedeninin davacının iddia ettiği sözlü anlaşma gereğince değil, daha önceden yapılan …2021 tarihli sözleşme kapsamında verildiğine yönelik savunması vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) niteliğindedir. Vasıflı ikrar, bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacının, iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerekir. Bu hususta davacı tarafça iddiasını ispata yönelik dosyaya yazılı delil sunulmadığı gibi, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamıştır. Davacı vekili de duruşmada mevcut delil durumuna göre karar verilmesini istemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamından, davacı tarafından iddia edilen akdi ilişkinin davalı tarafından inkar edilmesine, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça iddiasını ispata yönelik dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmamış olmasına, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamış olmasına ve davacı vekilinin dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verilmesini talep ettiğinin anlaşılmasına göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.366,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 1.285,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim