Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/352 E. 2022/2587 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ayıplı Maldan Kaynaklanan Misli İle Değişim
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim talebine yönelik açılan yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin Diyarbakır Şubesinden ….. tarihinde ….. TL bedelle satın aldığı….. akıllı telefonun sesin iletilememesi, donma, gelen aramalara cevap verememe gibi şikayetlerle ….. tarihinde yetkili servis olan …..’e götürüldüğünü,….. tarihinde ”orjinal olmayan parçalara bağlı arıza ve hasar tespiti” açıklamasıyla sorun giderilmeden iade edildiğini, telefonun alındığı günden itibaren hiç açılmadığı gibi herhangi bir parçasının da değiştirilmediğini, ürünün faturalı olduğunu ve faturanın 2 yıllık garanti belgesi yerine de geçtiğini ileri sürerek davaya konu telefonun davalı şirkete iadesine ve ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde terdiden satılanı alıkoyup, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ….. TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının satın aldığı telefonda arıza olduğundan bahisle yetkili servise başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucu üründe üretimden kaynaklanan ayıp olmadığının ve yetkisiz müdahale olduğunun tespit edildiğini, ürüne yetkili servis dışında müdahale yapıldığının açık olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının telefonu ücretsiz onarım için servise bırakmışken yine kendi isteği ile üründeki hasarların onarımını engellediğini, davacının seçimlik hakkını ücretsiz onarım yönünde kullanmışken misli ile değişim talep edemeyeceğini, ayrıca davacının terditli talepte bulunamayacağını, talebinin açıklattırılması gerektiğini, ürünün yetkili servise teslimi esnasında ürünün üzerinde davacının neden olduğu çizikler ve lekeler ile darbe olduğunun tespit edildiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla yıpranma payının hesaplanarak ürün bedelinden mahsup edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan davaya konu telefonun satışına ilişkin fatura ile senvis kayıtları incelenmiş, satışa konu telefonun ayıplı olup olmadığına ilişkin elektrik-elektronik mühendisi bilirkişiden rapor alınmamıştır.
Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan ve arızalanan telefonun garanti kapsamında onarımı için yetkili servise götürüldüğü halde onarımının yapılmadığından bahisle ayıplı olduğu iddia edilen telefonun ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu telefonun davacı tarafından ….. tarihinde ….. TL bedelle satın alındığı, davacı tarafından “cihaza arama gelince cevaplandıktan bir süre sonra aramada iken çalmaya devam ediyor kulaklık olmadan görüşme yapılamıyor ses karşı tarafa gitmiyor arama gelince açınca donma yaşanıyor” şikayetiyle ….. tarihinde telefonun yetkili servise teslim edildiği, yetkili servisin “Cihazda kullanım kılavuzunda yer alan talimatlara aykırı olarak yetkili olmayan kişiler tarafından yapılmış değişiklikler veya orijinal olmayan parçalar ve bunlara bağlı arızalar/hasarlar tespit edilmiştir. Bu değişiklikler veya orijinal olmayan parçalar ilgili arızaların/hasarların sebebi veya arıza/hasarın giderilmesini engelleyici faktörlerdir. Garantimiz yetkisiz yapılan değişiklerden kaynaklanan sorunları kapsamamaktadır.” açıklaması ile ….. tarihinde telefonun onarımı yapılmaksızın davacıya iade edildiği dosya içerisinde yer alan faturadan ve servis kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davaya konu telefonun servise bırakılmadan önce parça değişimi için yetkili servis dışında müdahale dava dışı üçüncü 3.kişiler tarafından müdahale yapılıp yapılmadığı, telefond imalattan kaynaklanan ayıp bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının misli ile değişim talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Servis kayıtlarında yer alan açıklamalardan, telefonun arızalı olduğu kabul edilmekle birlikte, arızaların ne olduğundan bahsedilmeksizin servis dışı kişiler tarafından yapılan yetkisiz müdahaleye bağlı orijinal olmayan parça değişimleri nedeniyle garanti kapsamında onarımının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu telefonun davacı tarafından servise bırakılmadan önce parça değişimi için müdahalede bulunulup bulunulmadığı, telefonda imalattan kaynaklanan ayıp bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla elektrik-elektronik mühendisinden alınan bilirkişi raporunda; telefonun servise bırakılmadan önce parça değişimi kapsamında müdahalenin bulunduğunu gösterecek herhangi bir detaya tarafımca yapılan incelemede rastlanmadığı, telefonda yaşanan sorunların telefonun donanımsal sorunlarından kaynaklandığı anlaşıldığından servis tarafından telefondaki sorunların garanti kapsamında giderilerek çalışır vaziyette davacıya teslim edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK.’nun 23. maddesinde, bu maddadeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde 6098 sayılı TBK.’nun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK.’nun 219. maddesine göre, satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu anda satılandaki ayıpların varlığını bilmese dahi hukuki ayıbın varlığı halinde bu ayıptan sorumludur. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu motosikletlerdeki arızaların kullanımla ortaya çıkan arıza olmadığı, imalat hatasından kaynaklı olduğu, Tüketici Hakem Heyeti kararı ve Tüketici Mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında tespit edilmiş olup, motosikletlerin hukuki ayıplı olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, satış sözleşmesinin tarafı olan davacı 6098 sayılı TBK.’nun 227. maddesinde düzenlenen haklarını talep edebilecektir. Anılan maddede, davacının seçimlik haklarının yanında genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının da saklı bulunduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından arızalı olduğu iddia edilen telefonun onarımı için yetkili servise bırakıldığı, yettili servis tarafından telefonun arızalı olduğunun kabul edildiği, her ne kadar yetkisiz müdahaleye bağlı orijinal olmayan parça değişimi nedeniyle garanti kapsamında onarımının yapılamayacağı belirtilmiş ise de, alınan bilirkişi raporunda yetkisiz müdahaleyi gösterecek herhangi bir detaya rastlanmadığının belirtilmesi karşısında davaya konu telefonun ayıplı olduğu kabul edilmiş, 2004 sayılı İİK.’nun 24. maddesi gözetildiğinde davaya konu telefonun ayıpsız mislinin bulunup bulunmadığının tespitine gerek görülmemiş, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE, davaya konu edilen ….. model, ….. İmei ve ….. seri nolu cep telefonunun AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 225,35 karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 144,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harç ile davacı tarafından yapılan 951,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplamda 1.112,90 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 3.299,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlanmış ise de, davacının terditli açılan davadaki ayıpsız misli ile değişim talebinin dava şartı arabuluculuk kapsamında olmadığının ve dosyada düzenlenmiş bir sarf kararına rastlanmadığının anlaşılmasına göre arabuluculuk ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim