Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 E. 2023/372 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Diyarbakır İcra Dairesi … Esas sayılı dosya konusu kambiyo senedi müvekkilleri murisleri …’ın imzalayıp davalı tarafa teslim ettiği iddiası ile icra takibine konu edildiğini, ancak müvekkillerin murisi …’ın vefat etmiş olduğundan müvekkilleri adına icra takibi yapıldığını, müvekkillerinin dava konusu icra dosyasında bulunan senet üzerinde murislerinin imzası olmadığını, imza örneklerinin mukayesesi sonucu senette mevcut imza müvekkillerin murisine ait olmadığını, davalı tarafından açılan icra takibinin kötü niyetle açıldığını, 6102 Sayılı T.T.K.’nun 776/1-f’de belirtildiği üzere senette düzenleme tarihi ve düzenleme yerinin olmasının gerektiğini, ancak icra takibine konu senette düzenleme yerinin olmadığını dolayısıyla takibin iptalinin gerektiğini, müvekkillerine yönelik yapılan icra takibinin kötü niyetli olması nedeniyle müvekkilleri yönünden takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve akabinde müvekkilleri murisine ait olmayan imza ile oluşturulan senetten dolayı açılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili …’ın ticaretle uğraştığını, davacıların murisi olan …’ın bir ticaret ilişkisinden dolayı müvekkili …’a Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası içerisinde bulunan … vade, … Tanzim tarihli, … TL Tutarında emre muharrer senet imzalayarak verdiğini, davacıların murisi olan borçlu …’ın iş bu kambiyo senedini … tarihinde imzalamış olduğunu, vade tarihi olan … tarihinden önce … tarihinde vefat ettiğini, borçlu …’ın vefatı nedeniyle … Noterliğine başvurularak …Tarih ve … yevmiye nolu mirasçılık belgesi çıkarıldığını, iş bu mirasçılık belgesine dayanılarak davacılar hakkında Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle davacılar murisi…’ın kendi eli ile imzalayarak vermiş olduğu dilekçe ve benzeri belgelerin tüm kamu kuruluşlarından celbi ile imza mukayesesi yaptırılması, gelen rapor ve dinlenecek tanıkların beyanlarına göre davanın reddi ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra takibine konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, Diyarbakır İcra Dairesi’nin …esas sayılı takip dosyasına dayanak kambiyo senedinde bulunan imzanın müteveffa …’ın eli ürünü olup olmadığı, bu suretle geçerli olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenen, borç henüz ödenmeden borcun bulunmadığının ispatı için, icra takibinden önce veya sonra açılabilen bir dava türüdür. Bu tür davalarda sonuca göre, alacaklı veya borçlu tazminata hükmedilebilir. Davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zarara karşılık mahkemece resen borçlu aleyhine; davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde talep üzerine takipte haksız ve kötü niyetli görülen alacaklı aleyhine tazminata hükmedilir.
Tüm dosya kapsamından; davacılar tarafından, muris …’ın keşidecisi olduğu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunulduğu, davacıların muris …’ın mirasçıları olduğunun sunulan veraset ilamından anlaşıldığı, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen … tanzim, … vade tarihli ve … TL bedelli senet üzerinde bulunan ve davacılar murisi borçlu adına atılan imzanın, … tarihli alınan bilirkişi raporunda “Makamınızca resen bilirkişi seçilmekle tetkik konusu senedin ön yüzünde atılı olan borçlu imzaları ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında laboratuvar ortamında doküman inceleme cihazı ve çeşitli optik aletler altında Adli Grafolojik (fiziki) ve Grafometrik yöntemler kullanılarak yapılan teknik bir inceleme ve karşılaştırma yapılmış ise de; Tetkik konusu senedin ön yüzünde atılı olan borçlu imzalarının ve …’ın mevcut mukayese imzalarının, şahıs aidiyeti belirlemede esas alınan kaligrafik ve karakteristik tanı unsurlarını fazlaca içermemeleri, basit yapıda, kolay tersim edilebilir nitelikte olmaları nedenleriyle bu belirtilen borçlu imzalarının, … elinden çıkıp-çıkmadığı hususunda müspet veya menfi bir kanaat beyan edilmesi mümkün olamamıştır.” şeklinde rapor ibraz edildiği, dosya içinde bulunan Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen … tarihli uzmanlık raporunda ise “İnceleme konusu senette atılı borçlu imzaları ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte; söz konusu imzaların basit tersimli olması nedeniyle …ın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur.” şeklinde rapor ibraz edildiği, mahkememizce
muris …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, bu durumun borçlu lehine yorumlanmasının gerektiği, senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğu iddia eden alacaklıya ait olup, (Hukuk Genel Kurulu’nun 26/04/2006 tarih, 2006/259 esas ve 2006/231 karar ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 14.02.2017 tarih, 2016/12357 esas ve 2017/1117 karar, ), davacıların, murise ait olduğu ispatlanamayan imza ile tanzim edilen bonodan ve bu bonoya dayanak yapılarak başlatılan icra takibinden kaynaklı bir borcunun bulunmadığı kanaatiyle davanın kabulüne, davalının, alacaklısı olmadığını bildiği senet ile icra takibine başlaması, takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterdiğinden (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 09/03/2022 tarih, 2020/6799 esas ve 2022/1648 karar) takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kabulü ile, Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … sayılı takibin iptali ile takibe dayanak … tanzim, … vade tarihli ve … TL meblağlı, keşidecisi … ve lehtarı … olan senetten dolayı davacıların BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
2-İİK. 72/5. maddesi gereği takip miktarı olan … TL nin %20 si oranında hesaplanan … TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 40.986‬,00 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 10.246,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 30.739,5‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar tarafından yapıldığı anlaşılan 80,70 TL başvurma harcı, 10.246,50 TL peşin harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 2.210,00 TL adli tıp ücreti, 232,78‬ TL tebligat, posta ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 13.569,98‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 84.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-HMK 333. madde gereğince gider avansından arta kalan miktarın hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan Üye Üye Katip

MUHALEFET ŞERHİ

Tüm dosya kapsamı ele alındığında; davacılar tarafından, muris …’ın keşidecisi olduğu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunulduğu, davacıların muris …’ın mirasçıları olduğunun sunulan veraset ilamından anlaşıldığı, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen …tanzim, … vade tarihli ve… TL bedelli senet üzerinde bulunan ve davacılar murisi borçlu adına atılan imzanın, …tarihli alınan bilirkişi raporunda ve İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen … tarihli uzmanlık raporunda mukayese imzalarının basit tersimli imzalar olması nedeniyle takip konusu senetlerdeki borçlu imzanın muris …’ın el ürünü olup olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği belirtilmiştir. Kesin kanaat içermeyen bu raporlar hükme esas alınmamalıdır(Aynı doğrultuda bakınız: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20292 E., 2019/407 K. Sayılı kararı). Dava menfi tespit davası olup senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğu iddia eden alacaklıya ait olup, iş bu davada da davalı senetteki imzanın murise ait olduğunu ispat edememiştir(Aynı doğrultuda karar için bakınız:HGK’nin 26/04/2006 tarih, 2006/259 E., 2006/231 K. ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 14.02.2017 tarih, 2016/12357 E., 2017/1117 K. Sayılı kararları). Dolayısı ile de davacıların murise ait olduğu ispatlanamayan imza ile tanzim edilen bonodan ve bu bonoya dayanak yapılarak başlatılan icra takibinden kaynaklı bir borcunun bulunmadığı kanaatiyle; sayın çoğunluğun gerekçesine katılmamakla birlikte, belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesine iştirak etmekteyim.
Kötü niyet tazminatı yönünden ise; icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan raporun kesin kanaat içermemesi nedeniyle başlı başına bu rapora dayalı olarak hüküm kurulamayacağından, davacının kötü niyetini ispatlar başkaca bir delilin de dosyada bulunmadığı anlaşıldığından; davanın senetteki imzanın murise ait olmadığının ispatlanamaması nedeni ile imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde davalı aleyhine kötü niyet tazminat hükmedilmemesi gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine iştirak etmemekteyim( aynı yönde karar için bakınız: Yargıtay HGK 2013/19-2006 E., 2015/1277 K., Yargıtay 19.HD., 2012/6832 E., 2012/14832 K., Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/24710 E., 2016/23923 K., Bursa BAM 5. HD. 2019/1927 E., 2022/597 K. Sayılı kararları).

Üye (M)