Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/341 E. 2022/1987 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Taraflar arasında görülen tazminat davasında, Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ../2021 tarih ve …. E.-…K. Sayılı ilamıyla verilen görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyasının mahkememize gönderildiği anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin …. İlinde Sebze ve Meyve komisyonculuğu yaptığını, davalının ise ….’den Diyarbakır’a sebze ve meyvelerin nakliye işini yaptığını, davalının 45.000,00 TL malı yükleyip yola çıktıktan sonra Nur Dağı’nda kaza yaptığını, bu kaza sonucu kamyona yüklü malların kullanılamaz hale geldiğini, davalının kaza nedeniyle meydana gelen zararını sigorta şirketinden tazmin etmesine rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek harca esas değeri 1.000,00 TL göstermek suretiyle zararın tespiti ve faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen …./2021 tarihli kararla, Nusaybin Vergi Dairesinden gelen…./2021 tarihli müzekkere cevabı ile Diyarbakır Vergi Dairesinden gelen …./2021 tarihli müzekkere cevabı hükme esas alınmak suretiyle davacıların bilanço hesabına göre defter tuttuğundan tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkememize görevsizlik kararı verilmiş; verilen karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş, davacı vekili tarafından verilen süresinde gönderme talebi üzerine dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Dava, iddianın ileri sürülüş şekline göre, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle hangi mahkemenin yargılama yapmaya görevli ve yetkili olduğunun tespiti gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Müstakil Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesince davaya ara kararla Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekir.
Öte yandan, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararıyla 01/09/2021 tarihi itibariyle Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir.
Burada asıl tartışılması gereken husus, mahkememizin faaliyete başladığı 01/09/2021 tarihinden önce Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılıpta, Asliye Hukuk Mahkemelerince davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildikten sonra, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik veya gönderme kararı verilip verilemeyeceği hususuna ilişkindir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 136. ve 142’nci maddelerinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Mahkemelerin görevi kıyas veya yorum ile genişletilemez ya da değiştirilemez. Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda görev genel mahkemelere aittir ( 5.12.1977 tarihli, 1977/4 E., 1977/4 K. sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay 5. HD 21/02/2022 tarih 2022/1760 Esas 2022/2689 Karar – İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 01/03/2022 tarih 2022/332 Esas 2022/343 Karar, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 28/03/2022 tarih 2021/3490 Esas 2022/755 Karar)
Dosyanın incelenmesinde, 02/07/2019 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben açılan davanın Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/165 esasına kaydedildiği, mahkemenin 28/01/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında verilen ara kararla, tarafların sıfatı ve davanın mahiyeti gerekçe gösterilmek suretiyle davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildiği, karar duruşması da dahil tüm duruşma başlıklarında “Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla” ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamından, davanın mahkememizin faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinde önce açılmış olmasına, yine bu tarihten önce Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlık ticari dava olarak nitelendirilip Diyarbakır Adliyesinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmiş olmasına, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında derdest dosyaların devrine yönelik bir düzenleme bulunmadığının ve benzer uyuşmazlıklar hakkında istinaf ve temyiz aşamalarında verilen kararlarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın çözümünde mahkememiz görevli değildir.
Açıklanan nedenlerle Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Daha önceden görevsizlik kararı veren DİYARBAKIR 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın Diyarbakır 6. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olması nazara alınarak mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi hususunda merci tayini için dosyanın DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Artan delil/gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim