Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2023/217 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirketin davalıya peynir satışı yaptığını, ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı bakiye …. TL alacağı bulunduğunu, davalı tarafından, müvekkil tarafından temmuz ayında satışı yapılan ve gönderilen peynirlerin bozuk olduğu iddiası ile aralık ayında iade edildiği iddia edilse de, bu iddianın gerçekçi olmadığını, peynir, niteliği itibarıyle çabuk bozulan bir ürün olduğunu, alıcıya ulaştığında bozuk olup olmadığına bakılması gerektiğini, bozuk ise anında kabul edilmeyip geri gönderilmesi gerektiğini, ancak davalının aradan 5 ay geçtikten sonra peynirlerin bozuk olduğunu iddia ederek göndermesinin inandırıcı olmadığını, bunun yanında peynirleri iade ettiğini ve irsaliyede imza olduğunu dile getirdiğini, ancak irsaliye görünmek istendiğinde tanınmayan birinin imzası bulunduğunu ileri sürerek …. TL bakiye alacağın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, davacının, müvekkil firmadan talep edilen kadar alacağının bulunmadığını, ara buluculuk görüşmelerinde belirttikleri üzere davacıya iade edilen ve ödenen bir kısım ödemelerin cari hesap ekstrelerinden mahsup edilmediğini, Ekte sunduğumuz müvekkil firmaya ait cari hesap tablosu incelendiğinde davacıya kalan borç miktarı …. TL olup ara buluculuk görüşmelerinde bu meblağ kendilerine ödenmesi teklif edilmiş olmasına rağmen davacının kabul etmediğini, müvekkili tarafından davacıya … tarihinde ayrıntı ve çeşitleri ekte sunulan sevk irsaliyesinde görülen …. TL bedelli ürünler ile …. tarihli ayrıntı ve çeşitleri ekte sunulan sevk irsaliyesinde görülen …. TL bedelli ürünlerin davacı firmanın … Mah. .. Bulvarı No:… …/…. adresine iade edildiğini, yine ekte sunulan; …. tarihli fatura ile .. ürün fiyat farkı, … tarihli fatura ile … ürün fiyat farkı, …. tarihli fatura ile …. eksik gelen ürün fiyat bedeli ve …. tarihli fatura ile … eksik gelen ürün fiyat bedeli olmak üzere davacı firmaya toplam … TL ürün iadesi yapıldığını, bunlara ilişkin irsaliye ve faturalar ile müvekkil firmanın cari hesap ekstrelerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, ancak davacı şirketin hatırlanılan kadarı ile Konkordato ilan ettiğinden muhasebe sıkıntıları bulunduğunu, müvekkil firma muhasebecisi Hamdullah Kartal davacı firmanın muhasebecisi olan …. ile görüşmüş bu iadeleri cari hesaptan düşürülmesi söylenmesine rağmen firmadaki sıkıntılardan dolayı bu iadeler hesaptan düşürülmediğini, bu yönde de araştırma yapılarak cari hesap ekstre tarihlerinde davacı firmanın iflas veya konkordato ilan edip etmediği hususunun araştırılmasını talep ettiklerini, dosyaya sundukları irsaliye ve faturalar ile müvekkil firmanın cari hesap ekstreleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafın haksız bir şekilde iade aldığı ürünlerin bedellerini yeniden talep ettiğinin açıkça görüleceğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Davalı vekili …. tarihli celsede ise, müvekkilinin davacı tarafa bakiye borcunun …. TL olduğunu, bu bedeli ödemeye hazır olduklarını, bu bedel yönünden de davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini davacının cari hesap ilişkisine konu ettiği faturuların müvekkilinin ticari defterlerine işlendiğini, bu hususta bir araştırma yapılmasına gerek gerek olmadığını, müvekkili tarafından da iadelere yönelik faturalar düzenlendiğinri ve bu faturaların davacı şirketin ticari defterlerine işlendiğini beyan etmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, tarafların … Şubat-Aralık dönemihe ilişkin BA-BS formları celp edilmiş, SMMM bilirkişi vasıtasıyla tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Davacı tarafından davalıya satışı yapılan ürünler karşılığında düzenlenen faturalarda yazılı bedellerden ödenmediği ileri sürülen bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir. … TL’nın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalıya satışı yapılan ürünler karşılığı faturalar düzenlendiğini ve ödenmeyen bakiye … TL alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf ise, faturalara konu ürünleri teslim aldığını ancak davacının iddia ettiğinin aksine teslim alınan ürünlerin … TL’lik kısmının … tarihli sevk irsaliyesi ile, …. TL’lik kısmının ise …. tarihli sevk irsaliyesi ile davacı şirketin adresine iade edildiğini, ayrıca, davacı tarafa ürün fiyat farkı bedeli olarak …. tarihli ve 110,01 TL bedelli fatura ile … tarihli ve 172,40 TL bedelli fatura, eksik gelen ürün fiyat bedeli olarak ise … tarihli ve .. TL bedelli fatura ile … tarihli ve .. TL bedelli fatura düzenlendiğini, ilgili faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, iade edilen ürünler, ürün fiyat farkı bedeli ile eksik gelen ürün fiyat bedeli karşılığı düzenlenen faturalarda yazılı toplam …. TL mahsup edildiğinde bakiye alacağın … TL olduğunu savunmuştur.
Elde ki davada, davaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiği ihtilafsız olup, uyuşmazlık, davanın zamanaşımı süreasi içerisinde açılıp açılmadığı, davalı tarafından bir kısım ürünlerin davalıya iade edilip edilmediği ve bir kısım ürünlerden kaynaklı ürün fiyat farkı ve gelen ürün fiyat bedeline ilişkin davalı tarafından düzenlenen faturaların davacıya gönderilip gönderilmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın satış sözleşmesinden kaynaklanmasına ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına, davaya konu edilen faturaların 2017 tarihli olduğunun anlaşılmasına göre davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığının kabulü gerekir.
SMMM mali müşavir tarafından tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından dosyaya sunulan hesap ekstresinde yer alan tüm kayıtların davalının sunmuş olduğu hesap ektresinde yer almakla birlikte davalının hesap ekstrelerinde yer alıpta davacının hesap ekstresinde bulunmayan kayıtların mevcut olduğu, 6 adet kaydın dökümü de yapılarak hesap ekstreleri arasında … TL fark bulunduğu, bu bedele davalının kabul ettiği … TL eklendiğinde toplam miktarın …. TL olduğu, davalının varlığını iddia ettiği işlemlerin davacının e-defter olarak tutulan ve Maliye Bakanlığına elektronik ortamda gönderilen 2017 yılı Ticari Defterleri içerisinde yer alan yevmiye defteri kayıtlarında yer aldığı, her iki tarafın ticari defterlerinin incelendiği ve tiçari defterlere göre davacının davalıdan 19.408,09 TL alacağı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi gereğince, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
6102 sayılı TTK.’nun 21/2. Maddesi gereğince, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, davalı tarafından iki adet ürün iadesine, iki adet ürün fiyat farkına ve iki adet eksik gelen ürün fiyatı iadesine yönelik 2017 yılında düzenlenen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından faturalara itiraz edilmemiştir. Davalı tarafından faturaların düzenlendiği tarih ile davanın açıldığı tarih gözetildiğinde artık faturaların içeriklerinin kesinleştiğinin kabulü gerekir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde doğrudan ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına yönelik savunma yapılmamış ise de, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı tarafından satışı yapılan peynirlerin bozuk çıktığı ve aradan beş ay geçtikten sonra iade edildiği iddia edilen ürünlere ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığına yönelik savunma dolaylı olarak süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı şeklinde yorumlansa dahi, davalı tarafından düzenlenen iadeye yönelik faturaların davacının ticari defterlerine işlenmesi karşısında bu hususun tartışılmasına gerek görülmemiştir.
Davalı tarafından düzenlenen ve kesinleşen faturaların toplam miktarı … TL olup, davada talep edilen … TL’den mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği bakiye alacak miktarı … TL’dir. Bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ve aşamalarda, davacı tarafa arabuluculuk aşamasında da … TL borçlu olduklarını kabul ettiklerini ve bu bedeli ödemeye hazır oldukları beyan edilmiş ise de, davaya konu borç para borcu olup, niteliği itibarıyle bölünebilen borçlardan olduğundan 6098 sayılı TBK.’nun 107. maddesinde düzenlenen alacaklının temerrüdüne ilişkin hükümlerden istifade ederek arabuluculuk aşamasında kendileri yönünden kabul edilen borcu ödeme olanağı varken bu yola başvurulduğuna ilişkin bir iddiada bulunulmadığı gibi herhangi bir belge de sunulmamıştır. Bu nedenle kısmen kabul edilen alacak miktarı yönünden davalı taraf aleyhine, kısmen reddedilen miktar yönünden de davacı aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, …. TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken .. TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 775,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 550,54 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından 80,70 TL başvuru harcı ile … TL peşin harç olarak yatırılan toplamda … TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 148,50 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri olmak üzere yargılama gideri olarak sarf edilen toplamda … TL’nın kabul red oranı dikkate alınarak … TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen …-TL arabulucu ücretinin kabul ve red miktarına göre .. TL’lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, bakiye 904,80 ‬TL’lik kısmın ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim