Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2022/221 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin işçisi konumunda olan dava dışı … ‘ın 06.12.2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu kurum tarafından sigortalı için 6.181,58 TL tedavi gideri ödendiğini, müvekkili kurum tarafından yaşanılan kaza ile ilgili yapılan inceleme sonucu düzenlenen 30.07.2013 tarihli ve ….. sayılı denetleme raporunda, 5510 sayılı Kanun’un 21. ve 76/4 maddeleri uyarınca olayın meydana gelmesinde iş verenin işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketinin neden olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, 6.181,58 TL zararının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dİyarbakır …. İş Mahkemesinin 26.10.2020 tarih ve …. E.-….. K. Sayılı ilamı ile iflastan sonra açılan davalarda 2004 sayılı İİK.’nın 235/1. maddesi gereğince iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki Tİcaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle Diyarbakır Tİcaret Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş; kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi nedeniyle dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Dava, dava dışı işçinin geçirdiği iş kazası nedeniyle davacı kurum tarafından ödenen tedavi giderlerinin, kazanın meydana gelmesinde davalı işverenin kusurlu olduğundan bahisle tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, davalı şirket hakkında Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.09.2013 tarih ve ….. E.-….. K. Sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, verilen kararın 28.12.2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 27.09.2019 tarihinde açıldığı, tasfiye işlemlerinin Ankara 21. İcra Müdürlüğünün ……. nolu iflas dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir.
Dava açıldıktan sonra iflas halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir.
Ne var ki, dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde ise; İİK`nin 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK`nin 219. maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir.
Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde kayıt kabul ve sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmelidir. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, sayfa 1235)
Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesidir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davalı şirketin eldeki dava açılmadan önce Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesince iflasına karar verilmiş olması, 2004 sayılı İİK.’nın 235/1 maddesi gereğince iflas kararı verilen yerdeki Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili olması ve bu yetki kuralının da kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle resen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK.’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMELERİ’nin görevli ve yetkili olduğuna,
3-Kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine,
4-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde davanın gönderildiği mahkemece devam edilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmemiş ise talep halinde mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespiti ile gerekli kararın verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim