Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/310 E. 2022/2578 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … tarihinde …Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanan ve sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın müvekkile ait araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kâzası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde …’in tam kusurlu olduğunu,…Sigorta A.Ş.’nin kapatılarak davalı sigorta şirketine devredildiğini, kaza nedeniyle müvekkile ait araçta oluşan değer kaybının yapılan başvuruya rağmen davalı sigorta şirketi tarafından ödenmediğini ileri sürerek fazlası saklı … TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, … tarihli dilekçe ile talep sonucunu … TL’na yükseltmiş ve bu bedele kaza tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini istemiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, … tarihli Değer Kaybı Tespit Raporu’nda ZMMS Genel Şartları Ek’inde belirlenen değer kaybı hesaplama formülü kullanılarak, … TL değer kaybı bedeli tespit edildiğini, mevzuata uygun formül kullanılarak bulunan değer kaybı bedelinin … tarihinde davacıya ödendiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkilin poliçe kapsamında yükümlülüğünü yerine getirdiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi, hasar dosyası, davacıya ait aracın trafik tescil bilgileri ile tramer kayıtları dosya arasına kazandırılmış, kazanın meydana gelmesinde kusur ve davacıya ait araçta değer kaybı meydana gelip gelmediğine ilişkin Ankara ATK’dan rapor alınmıştır.
Dava, trafik kazasında kaynaklı davacının aracında oluşan hasara bağlı meydana geldiği ileri sürülen değer kaybının kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, … plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, kaza tespit tutanağına göre … tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, kaza sonrası düzenlenen eksper raporuna davacının aracında … TL hasar oluştuğu, davacı tarafından … tarihinde değer kaybının ödenmesi için başvuru yapıldığı, davacı tarafından dava şartı arabuluculuk kapsamında yapılan başvuru sonucu arabuluculuk aşamasının görüşme sonucu anlaşamama ile sonuçlandığı dosya kapsamından sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; zamanaşımının dolup dolmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkindir.
Davaya konu kazanın … tarihinde gerçekleştiği, davanın ise … tarihinde açıldığı, arabuculuk aşamasında geçen süre ve Covid-19 salgını nederiyle durdurulan süreler gözetildiğinde KTK.’nun 109. Maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolmadığı, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu kazada kusur durumunun tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporunda; … tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … istikametinden … istikametine bölünmüş yolu takiben seyir halindeyken geldiği olay mahalli kavşakta, seyrine göre sağ tarafındaki … yolundan gelip önüne geçen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan arka kesimlerine çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiği, kazanın oluşumunda sürücü …’in, sevk ve idaresindeki otomobil ile tali yolu takiben seyredip geldiği olay mahalli kavşakta, yaklaşan araçların hız ve mesafesine dikkat etmeden, kontrolsüzce sola dönüşle seyrine devam etmesi sonucu, sol tarafından ana yolu takiben seyirle gelen ve ilk geçiş hakkını bırakmadığı, önünü kapattığı davacı sürücünün kullandığı otomobil tarafından çarpılmasıyla meydana gelen kazada %80 oranında asli kusurlu, davacı sürücü …’ın ise,sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti seyir halindeyken, yola gereken dikkatini veremeden ve hız azaltmadan yaklaştığı olay mahalli kavşakta, sağ tarafından gelip önüne geçen araca karşı, etkin tedbir almadan çarpmasıyla meydana gelen kazada %20 oranında tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, alınan rapor kusur tespiti ve dağılımı yönünden mahkememizce de benimsenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.)
Anılan ilkeler doğrultusunda hazırlanıp dosyaya sunulan değer kaybının tespitine yönelik ATK raporu denetime elverişli kabul edilmiş ve mahkememizce benimsenmiş, bu doğrultuda davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı… TL kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından … TL değer kaybı ödendiği ileri sürülmüş ise de, bu husus ispatlanamamıştır. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalı %80 oranında kusurlu kabul edilmiş olması nedeniyle meydana gelen değer kaybının … TL’nı ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar … TL’dır.
Faizin türü ve başlangıcına ilişkin olarak; her ne kadar davacı vekili kaza tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi talep edilmiş ise de, davacıya ait aracın hususi olması ve sigorta şirketinin temerrüd tarihinden itibaren faizden sorumlu olacağı gözetilerek, kabul edilen alacağın … TL’na davalı sigorta şirketinin temerrüd tarihi olan … tarihinden itibaren, ıslahla arttırılan miktara ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE, toplamda … TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu bedelin … TL’sine … tarihinden itibaren, …TL’sine ise ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 136,62 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 34,15 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 21,77 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç ve 34,15 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 195,55 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 1.095,00 TL bilirkişi ücreti ile 74,30 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplamda 1.169,30 yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim