Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/289 E. 2023/575 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın … tarihinde dava dışı … sevk ve idaresinde iken … karayolunda seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsü olan müvekkillerinin desteği … çarpması sonucu … vefat ettiğini, müteveffanın eşi ve çocukları olan müvekkillerinin müteveffanın ölümü ile desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffa … doğumlu olup, kaza tarihi itibarı ile … Şirketinde çalışmakta olduğunu ve aylık … TL aldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden … TL kısmi ödeme yapıldığını, kazada kusurun tamamının davalı tarafın sigortalısına ait olduıunu, nitekim … Asliye Ceza Mahkemesince yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporununda bu yönde olduğunu, bakiye alacağın tahsili amacıyla başvurulan arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını ileri sürekek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için ayrı ayrı … TL destekten yoksun kalma tazminatı ile … TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, … tarihli dilekçe ile müvekkillerinden … yönünden talep sonucunu … TL’na yükseltmiş, … tarihli celsede, dava dilekçesinde talep edilen … TL cenaze ve defin giderinin müvekkili … yönünden olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça 2918 sayılı KTK.’nun 97.maddesi kapsamında yapılan başvurunun eksik evrakla yapıldığını, bu nedenle geçerli bir başvurudan bahsedilemeyeceğini, dava öncesi müvekkil şirkete yapılan başvuru doğrultusunda oluşturulan hasar dosyası kapsamında … tarihinde … TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan ödeme farazi olmayıp, alanında uzman aktüer tarafından hesaplanan kaza nedeniyle meydana gelen zararın poliçe genel ve özel şartları dairesinde tazminine yönelik olduğunu, bu bakımdan, yapılan ödeme nedeniyle elde ki dava konusuz kaldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya karışan araç sürücüsünün kusur oranının, kazaya karışan şahsın kendi can güvenliği için gerekli güvenlik tedbirlerini uygulayıp uygulamadığının ve kusurunun tespiti yönünden Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını gerektiğini, dava dilekçesinde talep edilen ve belgelendirilmeyen cenaze ve defin giderlerinin trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, tazminat hesabı yapılması halinde müteveffanın gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, dava tarihinden yasal faize hükmedilebileceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile davalı tarafından yapılan ödemelere dair belgeler, … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kaza nedeniyle müteveffa … hak sahiplerine rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı Sosyal Güvenlik Kurumundan, Cenaze ve defin giderinin ödenip ödenmediği ilgili Belediyeden sorulmuş, kusur yönünden İstanbul ATK’dan, tazminat hesabı yönünden ise aktüer bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir.
… plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin … TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağına göre … tarihinde davaya konu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, müteveffanın ölümü nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı … … TL, davacı … … TL, davacı … … TL ve davacı … … TL rücuya tabi gelir bağlandığı, davacılar tarafından dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyasında %50 kusur ve 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle tazminat hesabına ilişkin düzenlenen aktüer raporuna istinaden davacı … için … TL, davacı … için … TL, davacı … için … TL ve davacı … için … TL olmak üzere toplamda … TL ödeme yapıldığı, kazada müteveffanın ölümü nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamanın devam ettiği dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kusur oranı, davacıların müteveffanın sağlığında desteğinden yararlanıp yararlanamadıkları, buna göre, müteveffanın ölümü ile destek zararının ortaya çıkıp çıkmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin gideri talep edip edemeyeceği, edebilecekse tazminatın miktarı ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, … günü saat … sıralarında davacıların murisi … sevk ve idaresindeki … plakalı yarı römorkun bağlı olduğu … plakalı çekici ile … istikametinden … istikametine doğru orta şerit üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römork üzerinde yüklü olan ve römorkun arka kısmından dışarı doğru sarkan beton direklere çarpması sonucu davaya konu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, kaza yerindeki azami hız limitinin 80 km/h olduğu,emniyet şeridi/banket 2,5 metre genişliğinde olduğu, çarpma noktasının orta şerit üzerinde olduğu çarpma noktasının 40 metre ilerisinde … plakalı çekicinin bulunduğu, çekicinin … metre ilerisinde yolun sağındaki bankette … plakalı çekicinin bulunduğu, beton direklerin yarı römorkun arka kısmından 1,50 metre çıkıntısı olduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü … ile müteveffa … kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü … tali, davalı sigortalı araç sürücüsü … asli kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan … tarihli bilirkişi raporunda, müteveffa sürücü … ’nın herhangi bir kural ihlali yapmadığı, davalı sigortalı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K’nın 65/1-l, 30/1-A, 65/D, 65/İ 65/K maddelerinde belirtilen hükümleri ihlal ettiği mütalaa edilmiştir.
Trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen mütalaa bilirkişi raporunda; müteveffa sürücü … % 50 oranında, davalı sigortalı araç sürücüsü … % 50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu kaza nedeniyle yürütülen soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davaya konu kazada kusur durumunun tespiti amacıyla mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda, sürücü … tarafından ifadesinde kullandığı tırın arkasına reflektör bayrağını astığını belirtilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan kaza sonrasına ait fotoğraflarda bahsi geçen bu reflektör bayrağının görülmediği ve kaza tespit tutanağında bu yönde bir tespit bulunmadığı, kaza sonrasına ait fotoğraflara göre, … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römork üzerinde yüklü olan ve römorkun arka kısmından dışarı doğru sarkan beton direklerin yarı römorkun arka kısmında bulunan arka ışıklarının görünürlüğünü engellediği kanaatine varıldığı, geriden gelen ve kazaya karışan aracın da binek otomobil tarzı bir araç olmayıp, yüksek bir araç, çekici olması da birlikte değerlendirildiğinde, davalı sigortalı araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki çekicisine bağlı yarı römork üzerinde yüklü olan ve römorkun arka kısmından dışarı doğru sarkan beton direklerle standartları yüksek otoyol üzerinde orta şerit üzerinde seyrettiği, gece vakti aydınlatmanın bulunmadığı meskun dışı mahaldeki otoyolda geriden gelen araç sürücüleri tarafından, çekicisine bağlı yarı römorkunun arka kısmında bulunan arka ışıklarının görünürlüğünü engelleyecek şekilde römorkun kapağı açık, üzerinde dışarı sarkan beton direkleri yüklü halde seyre çıkıp trafiğin seyir güvenliğini tehlikeye düşürdüğü olayda asli derecede ve %75 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü Maktul sürücü … ise, sevk ve idaresindeki çekici ile seyri sırasında far ışığı altındaki görüş mesafesine göre hızını ayarlayıp, tedbirli bir şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, mevcut hızıyla seyrini sürdürüp, ön ilerisinde seyir halinde olan sürücü idaresindeki çekiciye bağlı yarı römork üzerinde yüklü olan ve römorkun arka kısmından dışarı doğru sarkan beton direklerini zamanında fark edemeyip, önlemsizce çarptığı olayda tali derece ve %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun ve dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderecek nitelikte olduğundan mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli tabul edilmiş ve davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü … %75 oranında, müteveffa sürücü … ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesinde; “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, davalı sigorta şirketi tarafından … tarihinde ödeme yapıldığı ve davanın … tarihinde açıldığı gözetildiğinde, davacılar tarafından yetersiz ödeme nedeniyle açılan davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince, davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı da sigorta poliçesi kapsamında karşılanması gereken zararlardandır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, KTK’nın 111. maddesinde ibra ile ilgili bir özel düzenlemeye yer verilerek, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceği belirtilmiştir. Kanun’un bu hükmünden yararlanmak için ayrı bir iptal davası açılmasına ya da ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının bulunması da yeterlidir. Zira anlaşmanın yapıldığı günden başlayarak belirtilen süre içinde bir davanın açılmış olması da, davacının bu anlaşma ile bağlı kalmak istemediğini göstermektedir. Nitekim, yerleşik Yargıtay uygulamalarında da davadan önce yapılan ödemelerin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmekte, davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde ödeme tarihi itibariyle davalı tarafça gerçekleştirilen ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez rapor tarihindeki veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanması, hesaplanan tazminattan davalı tarafça yapılan ödemelerin güncellenmiş değerinin mahsubu ile davacının talep edebileceği bakiye tazminatın bulunması gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının, ödemenin yeterli olmaması halinde güncel veriler esas alınarak davacıların destek zararlarının hesaplanması için aktüer bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından hazırlanan … tarihli kök raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant tekniği esas alınarak ve müteveffanın ücret bordlarında maaşının asgari ücret üzerinden yatırılması nedeniyle güncel asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada, ödemenin yetersiz olduğu tespiti yapılarak tazminat hesabı yapılmış, karar tarihinden önce asgari ücrette değişiklik yapılması nedeniyle güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınmıştır. … tarihli ek raporda, %100 ve %50 kusur oranına göre ayrı ayrı tazminat hesabı yapılmıştır. Ek raporda, davalının %100 kusurlu olması halinde, davacı … yönünden … TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, bu bedelden SGK tarafından yapılan … TL PSD ödeme mahsup edildiğinde … TL kaldığı, bu bedele de poliçe limiti dahilinde garameten paylaşım uygulandığında hesaplanan miktarın … TL olduğu, yapılan ödemenin ödeme tarihinden raporun düzenlendiği tarihe kadar yasal faiz işletilerek güncelleştirilmiş değeri olan … TL mahsup edildiğinde … TL olarak hesaplandığı, %50 kusur oranına göre yapılan hesaplamada ise, %100 kusur oranına göre hesaplanan … TL’den öncelikle müteveffa desteğin %50 kusur oranına isabet eden miktar, sonrasında SGK tarafından yapılan PSD ödemenin 50’sine isabet eden miktar ve bu şekilde hesaplanan miktardan da davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri mahsup edilmek suretiyle tazminat hesabı yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama yöntemi mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizce davalı sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ne varki bilirkişi raporunda %75 kusur oranına göre hesaplama yapılmadığından mahkememizce her bir davacı yönünden davalı sigortalının %75 kusurlu olmasına göre her bir davacı yönünden ayrı ayrı tazminat hesaplanması yoluna gidilmiştir.
Buna göre;
Güncel verilere göre %100 kusur oranına göre bilirkişi raporunda davacı … yönünden … TL, davacı … yönünden … TL, davacı … yönünden … TL ve davacı … yönünden … TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Hesaplanan bu miktarlardan müteveffa desteğin %25 kusuruna isabet eden miktarlar düşüldüğünde, davacı … yönünden … TL, davacı … yönünden … TL, davacı … yönünden … TL ve davacı … yönünden … TL hesaplanmıştır. Hesaplanan bu miktarlardan da SGK tarafından davacı … için yapılan … TL PSD değerli ödemeden davalı sigortalının kusuruna isabet eden … TL düşüldüğünde bakiye kalan miktar … TL, davacı … için yapılan … TL PSD değerli ödemeden davalı sigortalının kusuruna isabet eden … TL düşüldüğünde bakiye kalan miktar … TL, davacı … için yapılan … TL PSD değerli ödemeden davalı sigortalının kusuruna isabet eden … TL düşüldüğünde bakiye kalan miktar … TL ve davacı … için yapılan … TL PSD değerli ödemeden davalı sigortalının kusuruna isabet eden … TL düşüldüğünde bakiye kalan miktar … TL olarak hesaplanmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalının sigortalının %75 kusur oranına göre toplam tazminat miktarı … TL’dir. … TL poliçe limitinin bu miktara oranlanması sonucu sigorta tutarının toplam tazminat alacakları toplamına olan oranı 0,2512’dir.
Bu oran esas alınarak hesaplama yapıldığında;
Davacı … yönünden (… TL x … ) … TL tazminat hesaplanmış, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri de mahsup edildiğinde (… TL-… TL) davacının bakiye … TL tazminat talep edebileceği kabul edilmiştir. Davacı vekili, değer arttırım dilekçesi ile … yönünden toplamda … TL talep etmiştir. Bu miktarın … TL’si cenaze ve defin giderlerine ilişkin olduğundan mahsubu yapıldığında destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talep edilen bedel … TL’dir. Bu nedenle … TL üzerinden davacı … destekten yoksun kalma tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı … yönünden (… TLx… ) … TL tazminat hesaplanmış, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri de mahsup edildiğinde (… TL-… TL) davacının poliçe kapsamında talep edebileceği bakiye herhangi bir miktar bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı … ‘nın destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı … yönünden (… TLx… ) … TL tazminat hesaplanmış, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri de mahsup edildiğinde (… TL-… TL) ddavacının poliçe kapsamında talep edebileceği bakiye herhangi bir miktar bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı … destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı … yönünden (… ) … TL tazminat hesaplanmış, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri de mahsup edildiğinde (… TL) davacının poliçe kapsamında talep edebileceği bakiye herhangi bir miktar bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı … destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Cenaze ve defin gideri istemine ilişkin olarak, davacı vekili tarafından bu yöne ilişkin açıklama ve delil sunulmadığı gibi
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına yazılan müzekkereye cevaben, cenaze nakli, tabuk taşı, briket, mezar açma, kefenleme, yıkama, defin gibi hizmetlerin Belediye tarafından ücretsiz karşılandığının bildirilmesi karşısında cenaze ve defin giderine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Fazin türü ve başlangıç tarihine ilişkin olarak, 2918 sayılı KTK.’nun 97. maddesine göre davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapmadığı takdirde temerrüde düşer. Taraflar arasında dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine KTK.’nun 97. Maddesi kapsamında … tarihinde başvuru yapılmış, davalı sigorta şirketi … tarihi itibarıyle temerrüde düşmüştür. Davanın belirsiz alacak davası olduğu ve davalıya ait aracın hususi olduğu da gözetilerek, dava dilekçesinde ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüd tarihi olan … tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, … TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Cenaze ve defin giderine ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacılar … , … ve … yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 269,09 TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere yatırılan toplamda 430,49 TL’nın davalıdan tahsili ile davacı … verilmesine,
5-Davacılar tarafından … TL tebligat ve posta gideri ve … TL bilirkişi ücreti ile … TL ATK gideri olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin, kabul/red oranı dikkate alınarak … TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacı … verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı … destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı … verilmesine,
7-Davacı … cenaze ve defin giderine ilişkin talebi reddedildiğinden ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı … maddi tazminat talebi reddedildiğinden ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı … maddi tazminat talebi reddedildiğinden ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Davacı … maddi tazminat talebi reddedildiğinden ve davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacı … tahsili ile davalıya verilmesine,
11-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı dikkate alınarak, … TL’lik kısmının davalı sigorta şirketinden, … TL’lik kısmının davacı … , 18,13 TL’lik kısmının davacı … ‘dan, … TL’lik kısmının davacı … , … TL’lik kısmının davacı … tahsili ile Hazineye irad kaydına,
12-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip Hakim