Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/276 E. 2023/437 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkil şirkete ait olduğu iddia edilen … TL bedelli çekin ödenmediği iddiasıyla … tarihinde Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. nolu dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasına alacağın tüm ferileriyle birlikte tamamının teminat olarak depo edildiğini, dosya borcunun dışında ayrıca %15 teminatında depo edildiğini ileri sürerek ….bankası Bankası …. Şubesi hesabına ait …. seri numaralı … keşide tarihli ve … TL bedelli çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait geçerli bir imza olmadığından borçlu olmadığının tespitine, çekin kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle İİK 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline veya icranın geri bırakılmasına ve dosya borcunun tamamı ile ve %15 oranında teminat yatırılması halinde dosyadaki teminat karşılığında icra dairesi veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, kambiyo takibinde imzaya itirazın İcra Mahkemesinde yapılması gerektiğini, davacı tarafından aynı konuya ilişkin Diyarbakır 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın lehlerine sonuçlandığını, bu nedenle açılan davanın mükerrer olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapılmadan dava açıldığını, davanın süresinde açılmadığını ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkil tarafından davacı şirkete … TL bedelli çeki ödemediği gerekçesi ile 29.09.2021 tarihinde Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. esas numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, iş bu dava dosyasında alınan durdurma kararı nedeni ile takibin durdurulduğunu ve müvekkilin mağdur edildiğini, başlatılan takip sonucu davacının imzaya itirazı üzerine Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve …. tarihli duruşmada lehlerine karar verildiğini, davacı taraf senetteki imzanın şirket yetkilisi tarafından atılmadığını iddia etmiş olsa da verilen senedin müvekkil ile davacı şirket arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı olarak düzenlendiğini ve davacı şirket tarafından verildiğini, iki tarafça da bu durumun bilindiğini, bu konuda tanıkları mevcut olduğunu, açılan davada senetteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı dile getirilmiş olmakla birlikte davacının imzaya itirazının tamamen haksız olduğunu, çünkü alacaklı müvekkil ile borçlu şirket arasında bir borç ilişkisi mevcut olduğunu, takibe ve davaya konu olan … TL bedelli çekin banka onayından geçtiğini, eğer çek dava dilekçesinde belirtildiği gibi gerçeğe aykırı doldurulmuş olup yetkili olmayan kişilerce imzalanmış olsaydı banka onayından geçemeyeceğini, banka onayından geçen bir çekin geçersizliğinin ileri sürülmesinin hukuka ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, her ne kadar usule aykırı dava açılmışsa da davacının ne zamandan beri şirket yetkilisi olduğunun ticaret sicil müdürlüğünden sorulmasını talep ettiklerini, yetkili olan kişinin hangi tarihten itibaren yetkili olduğunu ve çekin düzenlenme tarihinde yetkili olup olmadığı hususunun net olarak araştırılmasını talep ettiklerini, yine davacı adına başka çeklerin olup olmadığının bankalara sorulmasını, varsa bu çeklerin ödenip ödenmediğinin bankalardan öğrenilmesini ve bu belge ve kayıtların da dosyada delil olarak bulundurulmasını talep ettiklerini, ayrıca davacı şirketin son beş yıldaki tüm yetkililerinin tespit edilmesini ve bu kişilerin imza sirkülerinin Türkiye Noterler Birliğinden ve Ticaret Odasından sorulmasını talep ettiklenini, eğer dosya kapsamında imza incelemesi yapılacaksa da şu anki yetkili imzasının tek başına değil son beş yılda yöneticilik yapmış şirket yetkililerinin de imza örneklerinin çekteki imza ile karşılaştırılmasını talep ettiklerini, davacı şirket yetkilisinin çekin kendilerine ait olduğunu defalarca sözlü olarak beyan ettiğini, buna ilişkin müvekkil nezdinde ses kayıtları mevcut olduğunu, davacı şirket yetkilisi ve babasının çekleri kabul yönündeki beyanları bulunduğunu, buna ilişkin tanıklarının da mevcut olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuş, … tarihli celsede müvekkilinin elinde daha önceden ödenmiş çekler bulunduğunu, bu çek asıllarının da mahkemeniz kasasına alınarak, imza incelemesi esnasında mukayeseye esas alınmasını talep etmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacı şirket yetkilisi …’ın mukayeseye esas imza örnekleri alınmış, imza incelemesine esas olmak üzere davacıya ait ıslak imzalı belge asılları ve icra takibine konu edilen senet aslı, davacı şirkete ait ticaret sicil kayıtları celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu edilen çekteki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmıştır.
Diyarbakır Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevaben, davacı şirketin tek ortaklı olarak …. tarihinde kurulduğu, şirket yetkilisi ve müdürünün … olduğu, anlaşılmaktadır.
Halkbankasına yazılan müzekkere cevabından, takibe ve davaya konu edilen çekin …. tarihinde bankaya ibraz edildiği, takasta karşılığı olmadığından ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı-alacaklı tarafından, keşidecisi davacı, lehtarı … olan ve … tarafından ….’a,… tarafından …’a, …. tarafından da davacıya ciro edilen ….bankası Bankası …. Şubesi hesabına ait …. seri numaralı …. keşide tarihli ve ….-TL bedelli çeke dayalı olarak, keşideci, lehtar ve cirantalar aleyhine Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibinden dolayı imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, zamanaşımının dolup dolmadığı, davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı, icra takibine dayanak yapılan çekte yer alan keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının çekte yazılı bedelin ödenmesinden sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Davaya konu edilen icra takibi derdest ve açılan menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmediğinden zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmadığı gibi, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibinden dolayı imza inkarına dayalı genel hükümlere göre menfi tespit davasında da imza inkarında bulunabileceğinin anlaşılmasına göre, eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararı vardır.
Takibe ve davaya konu edilen çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda; inceleme konusu çekte yer alan keşideci imzası ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, inceleme konusu çekte yer alan keşideci imzası ile mukayese olarak yollanan 2 adet çek fotokopisi ve çek asıllarında yer alan keşideci imzaları arasında (…. keşide tarihli … çek no.lu ve …. keşide tarihli … çek no.lu çekler hariç) tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların aynı eli ürünü olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğe çıkartılmış, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Bilirkişi raporunda, inceleme konusu çekte yer alan keşideci imzası ile mukayese olarak yollanan bir kısım çeklerde yer alan keşideci imzasının aynı kişinin eli ürünü olduğu mütalaa edilmiştir. Bu kapsamda mukayeseye esas alınan çeklerin ödenip ödenmediği ilgili bankadan sorulmuştur. Gelen cevabı yazıda, …. Bankası ….Şubesine ait, davacının keşidecisi olduğu, …., …., …. ve … seri nolu çeklerde yazılı bedellerin ibraz üzerine ödemelerinin yapıldığı, … seri nolu çekin, banka sisteminde müşteride olarak izlenmekte olduğu ve yazı tarihi itibarıyle ibrazına ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Davacı şirketin tek ortaklı olarak …. tarihinde kurulduğu ve kurulduğu tarihten itibaren şirket yetkilisi ve müdürünün … olduğu, her ne kadar davaya konu edilen çekteki keşideci imzası bilirkişi raporu ile davacı şirket yetkilisi …’a ait olmadığı tespit edilmiş ise de, yine bilirkişi raporunda davaya konu edilen çekteki keşideci imzası ile mukayeseye esas alınan çeklerdeki imzaların aynı kişi eli ürünün olduğunun tespit edilmiş ve mukayeseye esas alınan çek bedellerinin ödenmiş olduğunun, ödenen çek bedellerine ilişkin davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt düşüldüğünün veya dava açıldığının davacı tarafından iddia edilmemiş olduğunun anlaşılmasına karşısında, davacının imzaya itirazının dürüstlük kurallarına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı kapsamında olduğu değerlendirilmiş, bu nedenle davacı tarafından imza inkarına dayalı açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı tarafından eldeki dava ihtiyati tedbir talepli açıldığı ve mahkememizin … tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul edilerek davacı tarafından icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiği, icra takibinin durdurulmasına ilişkin tedbir kararınında icra dairesince uygulanarak davacı yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, İİK.’nun 72/4. maddesi gereğince davacı aleyhine takibe konu edilen alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/4. maddesi gereğince takibe konu edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın, başlangıçta yatırılan … TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan … TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. maddesi gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı

Katip Hakim