Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/247 E. 2022/1884 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2021 tarihinde dava dışı …………’den satın aldığı ……………. plaka sayılı aracı satın almadan önce herhangi bir probleminin olup olmadığını öğrenmek amacıyla davalı tarafından işletilen ………….. götürdüğünü, aracın sağlam ve herhangi bir arızasının olmadığının beyan edilmesi üzerine aracı satın aldığını, satıştan sonra Diyarbakır’a gelirken aracın arızalı olduğunun anlaşıldığını, zararın giderimi için dava dışı satıcı ve davalı ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, aracı kendi imkanları ile tamir ettirdiğini ileri sürerek davaya konu aracın ekspertiz raporunda ayıplı olarak gösterilmemesi nedeniyle oluşan 3.087,40 TL zararın ve aracın yaklaşık olarak 10 gün boyunca tamirde kalması nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Dava, davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiden satın alınan aracın satıştan önce davalı tarafından yapılan ekspertizde ayıplı olduğunun bildirilmediği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ……………2. Noterliğince düzenlenen …………. tarihli ve ………… yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi incelendiğinde; davacı tarafından dava dışı ……………’den 32.000,00 TL bedelle …………. model ………… marka çift kabinli kamyonetin satın alındığı, yine davacı vekili tarafından dosya sunulan ekspertiz raporunda; davaya konu aracın 26/07/2021 tarihinde ……………. tarafından eksper raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan müzekkereye cevaben gönderilen davaya konu aracın trafik tescil bilgileri incelendiğinde; …………… model ………….. Marka ………….. tipi aracın cinsinin kamyonet (çift kabinli), kullanım amacının yük nakli hususi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 29/04/2022 tarihli celsede, davaya konu aracın müvekkili tarafından bireysel amaçlı kullanıldığını beyan edilmiştir.
07.11.2013 tarihinde kabul edilen, 28.11.2013 tarihli 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik işlemleri kapsar” hükmüne yer verilmiş; Yasa’nın 3.maddesinin (1.) bendinin (1) alt bendinde: “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”; aynı maddenin (k) alt bendinde ise: “Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı maddenin (d) alt bendinde: “Hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu ifade eder” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin, 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için; yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal veya hizmet satışının: başka bir ifade ile bir tüketici işleminin olması gerekir.
6502 sayılı Yasanın 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davaların, tüketici mahkemelerinde çözümleneceği” öngörülmüştür.
Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/13-1217 esas- 2013/555 karar sayılı içtihatında ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında, uyuşmazlığın çözümünde aracın ticari amaçla üretilmesi değil, hangi amaçla alındığına ilişkin tescilin tespitinin önem taşıdığı, araç ruhsatında yük nakli yazsa dahi, aracın hususi olarak tescil edilmesi durumunda, ticari araç olarak kabul edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Somut olayda; davaya konu aracın trafik tescil belgelerinde, cinsinin kamyonet (çift kabinli), kullanım amacının ise “yük nakli-hususi” yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı vekili, aracın müvekkili tarafından bireysel amaçlı kullanıldığını beyan etmiştir. Bu durumda, davaya konu araç ticari araç kabul edilemeyeceğinden, davacının hizmet satın alan, davalının mesleki amaçla hizmet sağlayıcısı olduğu ayıplı hizmetten kaynaklı tazminat istemine ilişkin açılan davada, davacı tüketici, taraflar arasındaki ilişki de tüketici işlemi niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Tüketici Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Diyarbakır Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022

Katip Hakim