Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/207 E. 2022/2513 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, …. İli … İlçesinde davalı şirkete ait kazı çalışmaları ve beton direk montaj işlemleri sınasında müvekkil şirkete ait hatların zarar gördüğünü, davalının yeraltı şebeke çalışmaları esnasında sahada görevli müvekkil şirket personellerince gerekli bilgilendirmeler ve güzergah gösterimi yapılarak müvekkil şirkete ait altyapı güzergahının bilinmesinin sağlandığını, tüm bildirimlere rağmen ekte sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere betonarme çalışmaları esnasında müvekkil şirket alt yapısında tahribatlar oluştuğunu, müvekkil şirket tarafından …tarihinde ….-…-… sayılı yazı ile davalı şirkete bu husus bildirilmesine rağmen meydana getirilen hasar giderilmediği gibi hasar bedelinin de ödenmediğini, yapılan çalışmalar esnasında davalı şirket tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini ve müvekkil şirkete ait kabloların hasara uğratıldığını, kablolara verilen hasarın malzeme ve işçilik bedeli olmak üzere toplam …. TL olduğunu, müvekkil şirkete ait kabloların hasara uğraması ile ilgili olarak; olay yeri görgü ve tespit tutanakları tutulduğunu ve müvekkil şirket teknik elemanı tarafından hasarlar fotoğraflanarak hasar tespit tutanağı düzenlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarımızın saklı kalması kaydı ile … TL maddi zararın haksız fiillerin meydana geldiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, husumet, derdestlik, hak düşürücü süre, zamanaşımı, görev ve yetki itirazlarının bulunduğunuy, müvekkil ile …. Taah. Tic. A.Ş. arasında ….tarih ve 1… İhale Kayıt nolu “… Grup …. Tesis Yapım İşi” ihalesi imzalandığını ve müvekkilin bu kapsamda altyapı tesislerinin zarar görmemesi için yüklenici firmaya gerekli tedbirleri alması için bildirim yaptığını, müvekkil şirket tarafından dava konusu işin Kamu İhale Kanununa göre ihale usulü ile yüklenici firmaya verdiğini ve dolayısıyla yönetim hakkının yüklenici firmada olduğunu, müvekkil şirketin sadece ihale konusu işin sözleşme ve şartnamelere uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleme yetkisine sahip olduğunu, buna rağmen davanın müvekkiline karşı açıldığını,.davacı tarafından …. İli …. İlçesinde …. firmasının çalışması neticesinde altyapısının zarar gördüğünden bahisle maddi tazminat talebiyle iş bu davayı açtığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının bu iddiası soyut olup, iddiayı destekleyecek somut hiçbir bilgi veya belgenin dosyaya ibraz edilmediğini, dosyada, sadece davacı tarafından tek taraflı hazırlanan zarar tespit tutanağı dışında herhangi bir somut zararın oluştuğuna dair delil bulunmadığını, müvekkil şirketin kusuru bulunmadığından davaya konu edilen zarardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının avans faizi talep edemeyeceğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, hasar tespit tutanakları ile hasara yönelik fotoğraflar ve hasarın miktarına yönelik belgeler celbedilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dava, davalı şirket tarafından yaptırılan kazı çalışmaları ve beton direk montaj işlemleri sırasında davacı şirkete it altyapıda kullanılan kablolarda meydana geldiği iddia edilen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir
Tarafların tüzel kişi tacir olması karşısında uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu ve beton direm montaj işlemlerinde iş sahibinin davalı olması karşısında davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili …. havale tarihli dilekçe ile, hasarın davalı tarafından onarıldığını ve davanın konusuz kaydığını, davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiğini beyan ve iddia etmiş, davalı vekili ise hasarın giderilmesine yönelik kendi hukuk müşavirliği ile yapılan görüşmelerde kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin bu beyanları üzerine, davacı vekiline davaya konu hasarın dava açılmadan önce mi yoksa dava açıldıktan sonra mı, hangi tarihte davalı tarafından giderildiğinin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davalı vekiline ise hasarın müvekkili tarafından giderilip giderilmediğine ilişkin beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir
Davalı vekili … havale tarihli dilekçe ile, yapılan araştırmada davacı tarafından müvekkiline herhangi bir hasar bildiriminin yapılmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili ise … tarihli celsede, müvekkil kurumun yazı cevabına göre zararın davalı tarafından onarım sureti ile giderildiğini, tahkikata devam edilmesine yönelik herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, dosyaya sunulan mevcut deliller itibari ile değerlendirme yapılmasını beyan etmiş, dava konusuz kaldığını ve davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğini iddia ederek yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin beyanlarından, öncelikle davanın konusuz kalıp kalmadığının tartışılması gerekir. Davacı vekili, davaya konu hasarın davalı tarafından onarım suretiyle giderildiğini beyan etmiş ise de, bu beyan davalı tarafça kabul edilmediği gibi bu hususta dosyaya herhangi bir yazılı delilde sunulmamıştır. Ne var ki, davacı taraf hasarın davalı tarafından giderildiğine ilişkin beyanı ile bağlı olup, hasara yönelik herhangi bir tazminat isteme hakkı bulunmamaktadır. Nitekim bu husus davacının da kabulündedir. Davalı vekilinin hasarın giderilmesine ilişkin müvekkil nezdinde herhangi bir kaydın bulunmadığının bildirilmesi ve verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından hasarın dava açılmadan önce mi yoksa sonra mı giderildiğine ilişkin beyanda bulunmaması karşısında davanın konusuz kalmadığı kabul edilmiş, davacı vekilinin hasarın giderildiğine yönelik beyanı dikkate alındığında davacının tazminat talep etme hakkının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmakla; 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Dosyada mevcut gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim