Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2022/1916 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalılar arasında …. İl Sağlık Müdürlüğü …. Yıl …. Merkez Hastanesi ve Sağlık Meslek Lisesi ikmal inşaatının yapımına ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkili ile davalı iş ortaklığı arasında imzalanan sözleşme ile de yapılacak işin mekanik tesisat alt yükleniciliğini müvekkilinin üstlendiğini, müvekkilin yüklendiği iş için gerekli tüm malzemeleri işe başlama tarihinde şantiye alanına indirdiğini ve kendisine tesis edilen hastane binasındaki depoda kilit altına aldığını, müvekkilin ana yüklenici olan davalı iş ortaklığı ile imzalamış olduğu sözleşmenin tüm hükümlerine uyarak istenilen tarihte imalatlara başladığını ve yaptığı imalatlar için düzenli olarak ödemelerini de aldığını, işin devamı sırasında davalı idare tarafından diğer davalı iş ortaklığı ile şözleşmesini …..2019 tarihinde fesih ettiğini, fesih sonrası şantiye alanında kalan malzemelerin tüm girişimlere rağmen müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek davacıya ait olan ve şantiye alanında kalan malzemelerin aymen iadesi mümkün değilse doğan zararlar nedeni ile yapılacak tahkikat sonucu dava değerinin belirlenebilir hale geldiğinde arttırılmak üzere belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı …. Ltd. Şti.-….Tic. Ltd. Şti vekili, müvekkil şirketlerin yerleşim yerinin Ankara olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, esastan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Bakanlığa tensip zaptı tebliğe çıkartılmış, dava dilekçesi tebliğe çıkartılmamış, bakanlık vekili ….2022 tarihli celsede yetki itirazında bulunmuştur.
Dosyanın incelenmesinde, davalı iş ortaklığı ile diğer davalı bakanlık arasında rehabilitasyon merkezi, hastane ve okul yapımı hususunda eser sözleşmesi imzalandığı, davacı ile davalı iş ortaklığı arasında imzalanan sözleşme ile davacının yapılacak işin mekanik tesisat alt yükleniciliğinin üstlenildiği anlaşılmaktadır.
Dava, davalılar arasındaki eser sözleşmesinin fesih edilmiş olması nedeniyle davacı alt yüklenicinin şantiye alanında kaldığı ileri sürülen malzemelerin aynen teslimi, olmadığı takdirde bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin olup, davalılar yetki itirazında bulunmuştur.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralları, genel mahkemenin (m.9) yetkisini kaldırmamakla beraber davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemede açmak hususunda bir seçim hakkına sahiptir. Dolayısıyla dava veya icra takibi, davacının/alacaklının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabilir. Ayrıca 6098 sayılı BK’nun 89. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerin taraflarca açık veya zımni olarak belirlenmediği durumlarda, para alacağına ilişkin davalarda para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
Somut olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, sözleşmenin ifa yerinin İstanbul, davalıların yerleşim yerinin Ankara, davacının yerleşim yerinin ise Diyarbakır olduğu anlaşılmaktadır. Elde ki davada, davacının öncelikli talebi inşaat alanında kalan malzemelerin aynen teslimine ilişkindir. Bu durumda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olmasına, davacının öncelikli talebinin malın aynen teslimine ilişkin olmasına ve TBK.’nun 89. maddesinin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığından davacının ikametgah mahkemesinin yetkili olmadığının anlaşılmasına göre davalıların yetki itirazlarının kabulü ile davalıların ikametgah mahkemesi olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

Katip Hakim