Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2022/1963 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan, davalı …. Ltd. Şti.’nin işleteni, diğer davalı ….’un sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı aracın …..2018 tarihinde …. İli, …. İlçesi, …. Mahallesi, … Sokakta ters şeritte geri manevra yaparak ilerlediği esnada yaya olarak yolun karşı tarafına geçmek isteyen müvekkillerinden ….’un eşi, diğer müvekkillerin babası olan ….r’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle ……’un ağır şekilde yaralandığını ve daha sonra kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, kaza ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca …. soruşturma numarasıyla soruşturma başlatıldığını, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasında araç sürücüsü hakkında bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan dolayı cezalandırma yoluna gidildiğini ve yerel mahkemece verilen karara yönelik yapılan istinaf başvurusunun Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’nce kesin olarak esastan reddine karar verildiğini, gerek kaza ile ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağında, gerekse ceza davasında alınan ….2019 tarihli bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesinin düzenlendiğini ve poliçede manevi tazminat taleplerinin de teminat kapsamına alındığını, müteveffanın meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat etmesi üzerine müvekkillerin manevi olarak büyük bir boşluk yaşadığını ve manevi çöküntülerinin halen devam ettiğini, müvekkillerin eşi ve/veya babalarının vefat etmesi nedeniyle manevi olarak telafisi imkansız zor günler geçirdiğini, yaşamış oldukları manevi/psikolojik sorunların halen devam ettiğini, müvekkilleri manevi yönden oldukça etkileyen bir diğer önemli hususun ise, müteveffanın evlerine yaklaşık olarak 30 m. mesafede ve feci bir şekilde hayatını kaybetmesi olduğunu, zira otopsi tutanağından da anlaşılacağı üzere meydana gelen trafik kazasında aracın müteveffanın üzerinden geçtiğini ve kaburgalarının kırılması ile iç organlarına ciddi bir basınç uygulayarak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazanın müteveffanın evinin yakınında gerçekleşmiş olmasının müvekkillerin olay nedeniyle duyduğu acı ve üzüntünün yoğunluğunu arttırdığını bir diğer neden olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkil …… için 80.000,00 TL, diğer müvekkiller için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplamda 200.000,00 TL manevi tazminatın (davalı …. A.Ş yönünden manevi tazminat ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek bankalar arası piyasada mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. Vekili, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı vekili, ……2022 tarihli celsede ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce, davalı sigorta şirketi ile sigorta poliçesinde teminat üst limiti olan 100.000,00 TL manevi tazminatın müvekillere ödenmesi yönünde anlaşmaya vardıklarını, bu nedenle sigorta şirketi aleyhine açılan davadan feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden müvekkil ….. için 40.000,00 TL, müvekkil …. için 20.000,00 TL, müvekkil …. için 20.000,00 TL ve müvekkil …. için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 100.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalılardan tahsilini istediklerini beyan etmiş, ayrıca davaya konu trafik kazası nedeniyle davalı işletene ait aracın ZMMS’i olan dava dışı …. Sigorta aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptıklarını, tahkim komisyonunca verilen karara karşı yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verildiğini ve sigorta şirketi tarafından maddi tazminata yönelik taleplerinin ödendiğini, ilgili Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasının ….E….. başvuru … karar sayılı dosyası olduğunu beyan etmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davalı …. ile davacıların ekonomik ve sosyal durumunun tespiti için gerekli araştırmalar yapılmış, Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas dosyası ile Sigorta Tahkim Komisyonunun ….E…. başvuru …. karar sayılı dosyası, dosyamız arasına kazandırılmıştır.
… plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından …. poliçe numarası ile …..2018 -…..2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere genişletilmiş kasko sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçenin A.1 maddesinde ihtiyari mali mesuliyet teminatına da yer verildiği ve manevi tazminat taleplerinin de kapsama dahil edildiği, 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere manevi tazminat taleplerinin teminat altına alındığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu kaza nedeniyle Diyarbakır Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen …..2018 tarihli kaza tespit tutanağında; Sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı araçla …. Caddesi istikametinden gelip …. Orman alt geçidinden geçtikten sonra …. Sokak kesişiminde yolun en sağ kısmına yanaştıktan sonra, …. Sokağa geri manevra yaptığı esnada aracının arka kısımlarıyla; … Sokak üzeri banket üzerinde …Bulvarı istikametine belirli bir mesafe yürüdükten sonra polis lojmanları istikametine yolun karşı tarafına geçmek isteyen ….’a çarpması neticesi trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde kusur dağılımı yapılmaksızın araç sürücüsünün ve ….’un kusurlu olduğuna yönelik tutanak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Ceza Dosyası içerisinde yer alan ….2018 tarihli ölü muayene tespit ve otopsi tutağına göre; …..’un …..2018 tarihli trafik kazası nedeniyle vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Diyarbakır …. Noterliğince düzenlenen …..2019 tarihli ve …. yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre; …..2018 tarihinde vefat eden …’un mirasçılarının…., …., … ve ….. olduğu anlaşılmaktadır.
Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası incelendiğinde; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü …..’un asli kusurlu olduğu ve bilinçli taksirle hareket ettiği kabul edilerek alt sınırdan da uzaklaşılmak suretiyle bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan dolayı mahkumiyetine karar verildiği, verilen karara karşı davalı ….’un istinaf yasa yoluna başvurduğu, yapılan istinaf incelemesi sonucu Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. CD’nin ….2021 tarihli ve …. E.-…. K. sayılı ilamı ile, verilen cezanın miktarı yönünden kesin olmak üzere istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sigorta Tahkim Komisyonunun ….2019 tarih ve …. başvuru, …..2019 tarih ve …. karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı …. tarafından … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen dava dışı …. Sigorta A.Ş. aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile başvuru yapıldığı, kusur durumunun tespitine ilişkin alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü ….’un %50 ve müteveffa…..r’un %50 kusurlu olduğunun tespitine yer verildiği, tazminatın belirlenen bu kusur oranı üzerinden hesaplandığı ve 56.119,09 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı….’a verilmesine karar verildiği, karara karşı davacı ….. vekilince itiraz hakem heyetine yapılan başvurunun reddine karar verildiği, bu sefer …. vekilinin temyiz yasa yoluna başvurması üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin …..2021 tarih ve …. E.-…… K. Sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle, karşı aracın işleteni, sürücüsü ve İMMS şirketinden (Kasko Poliçesi ile düzenlenen İMMS kapsamında) manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. zarara neden olan davalı işletene ait aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısıdır. Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre, sigortacı, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin dışında (üstünde) kalan miktardan başlayıp, ihtiyari mali sorumluluk sigortası teminat limitine kadar sorumludur. 2918 sayılı Kanun’un 85. maddesinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş, işletenin ve araç işleticisi teşebbüsün sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacıların tazminat istemi BK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir. Tüm bu kriterlere göre belirlenecek tazminat -aynı anda- tarafların ikisini de memnun etmese dahi, adil olacağı için, hukuk tarafından kabul edilen ve uygulanan sistem haline gelmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacıların murisinin yaya halinde iken sigortalı araç sürücüsünün geri manevra yaptığı sırada çarpması nedeniyle vefat ettiği, kaza nedeniyle davacılardan …..’un destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi istemi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptığı, alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü ile davacıların murisinin %50’şer kusurlu olduklarının belirtildiği, kusur durumunun tespitine ilişkin alınan bu rapor benimsenerek yapılan hesaplama sonucu bulunan miktara tazminat olarak hükmedildiği, nihai aşamada Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde yapılan temyiz incelemesi sonucu kararın onandığı gözetildiğinde, Hukuk yargılamasına ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonunda kusur durumunun tespitine yönelik alınan ve benimsenen bilirkişi raporu elde ki dava da kesin delil niteliğinde olduğundan mahkememizin kusur oranı yönünden bağlı olduğu kabul edilmiş ve bu hususta tekrar bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.
Bu halde, kazanın oluş şekli, kusur durumu, murisin ölümü, murisin eşi ve çocukları olan davacıların ölüm nedeniyle yaşadıkları ve bir ömür yaşayacakları acı, elem, üzüntü, özlem, ıstırap, keder nedeniyle lehlerine manevi tazminata hükmedilme şartları gerçekleşmiştir.
Davacı vekilinin …..2022 tarihli celsede ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce, davalı sigorta şirketi ile sigorta poliçesinde teminat üst limiti olan 100.000,00 TL manevi tazminatın müvekillere ödenmesi yönünde anlaşmaya vardıklarını ve sigorta şirketi aleyhine açılan davadan feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden müvekkil ….. için 40.000,00 TL, müvekkil …. için 20.000,00 TL, müvekkil …. için 20.000,00 TL ve müvekkil …. için 20.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalılardan tahsilini istemiştir. Davacılar vekilinin bu beyanı talebinden kısmi feragat niteliğinde olup, davalıların müteselsil borçlu olmasına ve müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödemenin diğerlerini de yapılan ödeme kadar sorumluluktan kurtaracağının kabulü gerekir.
Bu durumda, davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, diğer davalılar yönünden, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik şartları, somut olayın özellikleri ile hak ve nasafet kuralları gereği, mahkememizce sigorta şirketiyle yapıldığı ileri sürülen anlaşmaya konu miktarda dikkate alınarak davacı …. için 20.000,00 TL, diğer davacı çocuklar için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın takdiri uygun görülmüş, davanın işleten ve sürücü yönünden haksız fiilden kaynaklandığı, kazaya sebebiyet veren aracın şirket adına kayıtlı olduğu ve şirketin işlerinin ticari iş kapsamında değerlendirilmesi gerektiği de gözetilmek suretiyle kabul edilen tazminat miktarlarına kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davalı sigorta yönünden açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
20.000,00 TL’nin kaza tarihi olan …./2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …. Ltd. Şti. ile davalı ….’dan tahsili ile davacı ….’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan …./2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ….. Tic. Ltd. Şti. ile davalı …..n’dan tahsili ile davacı ….’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan …./2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …… Ltd. Şti. ile davalı ….’dan tahsili ile davacı ….’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan …./2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …… Ltd. Şti. ile davalı …..’dan tahsili ile davacı …..’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar kanunu gereği yatırılması gereken toplamda 3.415,50 TL harçtan dava açılırken peşin alındığı anlaşılan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.732,40 TL harcın davalılar ……. Ltd. Şti. ile davalı ….’dan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 683,10 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 775,30 TL harcın davalılar …… Ltd. Şti. ile davalı ……’dan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Yargılama gideri olarak sarf edilen toplamda 117,85 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gereği 88,38 TL’sinin davalılardan ….. Ltd. Şti. ile davalı …..n’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 29,46 TL’sinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …… Şti. ile davalı …..’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar …… Ltd. Şti. ile davalı ……’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan (Ret sebebi ortak olduğundan) 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. Ltd. Şti. ile davalı …..’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı ….. Sigorta A.Ş. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT (madde 6) gereğince feragat ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce gerçekleştiğinden 6.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
10-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı gereği 933,34 TL sinin davalılardan, 466,65 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Dosyada mevcut gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim