Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/190 E. 2023/135 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/02/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın … tarihinde davalı sigorta tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigorta süresi içerisinde araçta meydana gelen cam hasarının giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen inceleme dahi yapılmadan başvurunun reddedildiğini, ekli maillerden de anlaşılacağı üzere ilk önce anlaşmalı servise götürülmediği, ekspertiz dosyası açılmadığı gibi nedenlerden dolayı reddedildiğinin bildirildiğini, olayın sürüncemede kalması nedeniyle müvekkil şirket tarafından hasarın onarıldığını, bilahare yapılan görüşmeler sonucu hasar dosyasının tekrar açıldığını, davalı sigorta şirketinin istediği bilgi ve belgelerin temin edilerek iletildiğini, özellikle fotograflar ve acente ile poliçe düzenlenirken istenilen evraklar ile aracın hasarsızlığına dair bilgi ve belgelerle alakalı yapılan görüşmelerin aktarıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından bu sefer de aracın ön camı tam olarak gözükmüyor gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, davalının araca ilişkin hasar bedelini ödememesi üzerine aracın müvekkili tarafından …. TL bedel ödenerek serviste onarıldığını, ödenen bu bedele ilişkin davalı adına ….tarihli yansıtma fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … TL’nın … tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, yargılama aşamasında dava tarihinden itibaren faiz isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi tarafından … tarihlerini kapsar şekilde … tarihinde saat 17:32’de kasko sigorta poliçesinin düzenlendiğini, zamanaşımının dolduğunu, kazanın …/… karayolunda gerçekleştiğinin bildirilmiş olması ve müvekkil şirketin … genel merkezi veya şubesi bulunmadığından yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, poliçenin düzenlenme tarihinden önce camın hasarsız olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığını, müvekkil şirkete gelen ihbar üzerinde gerekli incelemelerin yapıldığını, poliçe … saat 17.32’den düzenlenmiş olup, cam hasarının sadece davacının …. tarihinde gerçekleştiği beyanı üzerine ilgili poliçeyi düzenleyen acente ile iletişime geçildiğini, acentenin poliçe düzenlenmeden önce davacı taraftan aracın fotoğraflarını istemiş olduğunu, davacının da bir kaç poz fotoğraf gönderdiğinin görüldüğünü, gönderilen fotoğrafların ekte olduğunu, ancak görüleceği üzere aracın sağ sol arka fotoğrafları gönderilmiş olmakla birlikte, aracın ön kısımlarından fotoğraf gönderilmediği ve özellikle “ön cam” fotğrafının olmadığı ve hatta ön cam kısımlarından küçük bir kısmın görüldüğü bir fotoğraf atıldığının açık olduğunu, arka ve sağ sol kısımlardan toplam 10 adet fotoğraf gönderilmesine rağmen aracın ön kısımlarını ve ön camını gösterir fotoğraf gönderilmemiş olması ve hemen ertesi gün camın hasarlandığı iddiasında bulunulması, müvekkil şirkete haber verilmeksizin aracı anlaşmasız bir servise götürülerek camın değiştirilmesi ve yine aracın hasarlı halinin müvekkil şirketçe görülmesinin engellenmesi, yansıtma fatura ile tazminat talebinde bulunulması, yine poliçe vadeleri arasında boşluk olmasının hasarın poliçe vadesi dışında gerçekleşmiş olduğuna karine teşkil ettiğini, nitekim davacı taraf ile müvekkil şirket hasar departmanı arasında yapılan görüşmelerde özellikle ön kısımdan niçin fotoğraf gönderilmediği ve ön camın niçin küçücük bir kısmının görüldüğü fotoğrafların gönderildiği sorulduğunda, akla ve mantığa uygun cevap verilmesi yerine büyük bir firma oldukları, aracın milyonluk bir araç olduğu gibi soyut beyanlar verildiğini, bunun da aracın poliçeden önce hasarlı olduğunun açık bir göstergesi olduğunu, kaldı ki aracın hasarlı fotoğrafları da incelendiğinde küçük bir taş parçasının sıçraması ile oluşacak bir çatlak olmadığı, çatlağın ilerlemiş olduğu ve çaprma noktası gibi belirleyici bir noktasının olmadığının sabit olduğunu, aksi halde bu incelemeyi yapabilecek bir yada birden fazla bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiklerini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan kasko sigorta poliçesi, poliçenin düzenlenme aşamasında davacı ile acente arasında yapılan yazışmalar ve gönderilen fotoğraflar, davacı tarafından hasarın onarımına ilişkin düzenlenen fatura, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında hasara ilişkin gönderilen mailler incelenmiş, …. ve …. nolu hasar dosyaları ile …. nolu genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ve hasar sonrası davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin tüm belgeler celb edilerek dosya arasına kazandırılmış, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından makine mühendisi bilirkişiden ve talimat yoluyla metalurji alanında uzman bilirkişiden bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirkete ait … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından … tarihinde saat 17:32’de …-… tarihlerini kapsar şekilde kasko sigorta poliçesi düzenlendiği, davacı beyanına göre poliçede belirtilen aracın ön camının hasar gördüğü ve buna dair görüntülerin dosyaya sunulduğu, cevap dilekçesi içeriğinden hasarın davacı tarafından davalı sigorta şirketine ihbar edildiği, … A.Ş. tarafından düzenlenen …. tarihli faturanın incelenmesinden, aracın … tarihinde cam değişimi için servis kaydının yapıldığı ve aynı tarihte değişiminin yapıldığı, onarım bedelinin … TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ilk önce … nolu hasar dosyasının açıldığı ve yapılan inceleme sonucunda poliçenin başlangıcında çekilen fotoğraflarda aracın camının hasarsız olduğuna ilişkin fotoğrafın görülmediği, dolayısıyla poliçe şartları gereği hasarın ödenmesinin uygun olmadığı, davacı tarafından hasar onarım bedeli için ödenen … TL için davalı adına yansıtma fatura düzenlenmesi üzerine davalı tarafından … nolu hasar dosyası açıldığı, açılan bu dosya kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığı ve arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı dosya kapsamından sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mahkememizin uyuşmazlığın çözümünde yetkili olup olmadığı, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen cam hasarının onarımına ilişkin bedelin poliçe kapsamında davalıdan talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Kasko sigortası genel şartları C.8 maddesi uyarınca sigorta poliçesinin düzenlenmesine aracılık eden acentenin bulunduğu yerin de yetkili olduğunun ve davanın acentenin bulunduğu yerde açıldığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Kasko sigorta poliçesinin düzenlenme tarihi … tarihidir. Hasarın … tarihinde gerçekleştiği iddia edilmiştir. Covid-19 salgın süreci ile arabuluculuk aşamasında duran zamanaşımı süreleri gözetildiğinde, kasko sigortası genel şartları B.3.3.4 ve 6325 sayılı HUAK’nun 15/5.maddesi gereğince davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davacı, kaskolu araçta meydana gelen hasarın … tarihinde gerçekleştiğini iddia etmiş, davalı taraf ise poliçenin düzenlenme tarihinden önce hasarın meydana geldiğini savunmuştur.
6102 sayılı TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1446. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Elde ki dava da, her ne kadar davalı tarafça poliçenin düzenlendiği aşamada davacıya ait aracın ön camının hasarsız olduğunun ispatlanamadığı ileri sürülmüş ise de, bu hususta ispat yükü davalıda olup, dosya kapsamında metalürji alanında uzman bilirkişiden alınan …. tarihli bilirkişi raporunda aracın ön camının poliçenin düzenlendiği tarihten önce hasarlı olduğunun tespit edilemediğinin mütalaa edildiği anlaşılmakla, bu husus davalı tarafından ispatlanamadığından hasarın poliçenin düzenlenme tarihinden sonra gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Hasar bedeline ilişkin olarak, kaskolu araçta meydana gelen hasarın davalıya ihbar edildiğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar ekspertiz incelemesi yapılmadan aracın hasar onarımı gerçekleştirilmiş ise de, cam hasarının yetkili serviste onarımının yaptırılmış olması, onarıma ilişkin düzenlenen fatura ile hasar onarım bedelinin birbiri ile uyumlu olduğuna ilişkin … tarihli bilirkişi raporu gözetildiğinde davacının hasar onarım bedelini kasko poliçesi kapsamında davalıdan talep edebileceğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar kısa kararda, karara karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği belirtilmiş olsa da, kararın 2023 yılında verilmiş olmasına ve 2023 yılı itibarıyle yeniden değerleme oranına göre miktar yönünden istinaf kesinlik sınırının … TL olduğunun ve dava değerinin bu miktarın altında olması nedeniyle verilen kararın HMK.’nun 341. maddesi gereğince kesin olduğunun anlaşılmasına göre, sehven yapılan bu yanlışlık gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kararın miktar yönünden kesin olduğu belirtilmek suretiyle düzeltilmiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan .. TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ile 160,55 TL peşin harç olmak üzere .. TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 155,00 TL tebligat ve posta masrafı ve .. TL bilirkişi masrafı olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK.’nun 341. maddesi gereğince miktar yönünden kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim