Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/19 E. 2022/2595 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkillerden …’in eşi, diğer müvekkillerin annsesi olan müteveffa …’in içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … tarihinde Diyarbakır istikametinden … istikametine seyir halinde iken … ilçesi … Mahallesi Diyarbakır-…yönü istikametine … metre kala aracın sol yan kısımları ile yolda bulunan yön tabelasına çarpıp seyir istikametine göre yolun sağından yol dışına çıkıp tarla üzerinde takla atması neticesinde davaya konu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, ölümlü yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş, kaza neticesinde müvekkillerin desteği …’in vefat ettiğini, müteveffanın ölümü nedeniyle müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alamadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili… için … TL, diğer müvekkilleri için ayrı ayrı … TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini istemiş, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı Abdurrahman Direk yönünden talep sonucunu … TL’na, davacı … yönünden … TL’na yükselkmiştir.
Davalı vekili, dava açılmadan önce müvekkil sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, eksik evraklar davacı tarafa bildirilmiş ise de evrakların tamamlanmadığını, eksik evrak nedeniyle sulh görüşmelerinden sonuç alınamadığını, davanın açılmasına davacı tarafın sebebiyet verdiğini, destekten yoksun kalma tazminatının koşullarının oluşmadığını, kusur durumunun tespiti gerektiğini, müteveffanın kaza anında eminyet kemeri takmadığını, sürücünün ehliyetsiz alkollü olduğunu bildiğini, yapılacak olan hesaplamada davacının müterafik kusuru ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, hesaplamada TRH-2010 mortalite tablosu ve 1,80 teknik faizin esas alınması gerektiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, hasar dosyası, sigorta poliçesi ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası celb edilerek dosya arasına kazandırılmış, kaza nedeniyle müteveffanın yakınlarına rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmuş, tazminat hesabı yönünden ise aktüer bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle davalı ZMMS sigorta şirketine yöneltilmiş destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
… plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin … TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağı ve olay yeri inceleme tutanağına göre … tarihinde davaya konu yaralanmalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiği, davacılar tarafından dava açılmadan önce sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığı, arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelip gelmediği, davacıların desteği müteveffanın kaza anında sürücü mü yoksa yolcu konumunda mı olduğu, davacıların müteveffanın sağlığında desteğinden yararlanıp yararlanamadıkları, buna göre, müteveffanın ölümü ile destek zararının ortaya çıkıp çıkmadığı, tazminatın miktarı ile müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince, davalı sigorta şirketi ise, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı da sigorta poliçesi kapsamında karşılanması gereken zararlardandır.
Kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının …esas sayılı soruşturma dosyasında kusura yönelik İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda; kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme tutanağı, kamera görüntüleri, kaza anında araç içerisinde bulunan … ile kaza sonrası olay yerine gelen ambulans şoförü ve sağlık görevlilerinin beyanları tek tek irdelenerek, … günü saat … sıralarında …plakalı otomobil sürücüsü sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Diyarbakır istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalli yol yapım çalışmasından dolayı daralan(gidiş geliş) bölümüne geldiğinde aracın sol yan kısımları ile yolda bulunan yön tabelasına çarpıp seyir istikametine göre yolun sağından yol dışına çıkıp tarla üzerinde takla atması neticesinde ölümlü, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı otomobil sürücüsünün sevk ve idaresindeki araçla yol çalışması olan ve daralan yol kesimine yaklaşırken kendisine hitaben bulunan mevcut levhaları dikkate alarak müteyakkız seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, gereken dikkatini yola vermediği, mevcut far ışığı altındaki görüşünü kontrol altında bulundurmayıp kaza mahallinin gerisinde bulunan levhalarıda dikkate almadan seyrini sürdürüp daralan yol kesimini belirten yön tabelasına tedbirsizce çarparak yol dışı kaldığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu, kazaya etki eden başka bir husus bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Alınan rapor, kazanın meydana geliş şekli ve kusur yönünden denetime elverişli olduğu anlaşılmakla mahkememizce de benimsenmiştir. Soruşturma dosyasında mevcut olay anını gösterir kamera kayıtları, olay yerinde maktul ve şüpheliye müdahale eden sağlık görevlilerinin alınan tanık beyanları ile PTS kamera görüntülerinden kazaya karışan … plaka sayılı aracın dava dışı … tarafından kullanıldığı kabul edilmiştir.
Davacıların destek zararlarının hesaplanması için aktüer bilirkişiden rapor alınmış, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği esas alınarak hazırlanan kök raporda, kusur takdiri yapılmaksızın, müteveffanın eşi davacı … yönünden … TL, müteveffanın kızı … yönünden ise … TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, karar verme aşamasına kadar asgari ücrette değişiklik olduğundan resen güncel veriler kapsamında ek rapor alınmış, aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan ek raporda, müteveffanın eşi davacı … yönünden … TL, müteveffanın kızı … yönünden ise … TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Ne var ki, davacılar vekili ek rapordan önce talep sonucunu ıslah ettiğinden ıslahla birlikte arttırılan değer üzerinden sonuca gidilmiştir.
Bu kapsamda belirlenen tazminat miktarlarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekir.
Müterafik kusur yönünden; davalı sigorta şirketince sürücünün alkollü olduğu ve bu durumun müteveffa tarafından bilindiği ileri sürülmüş ise de, soruşturma dosyasında sürücü …’in alkollü olup olmadığına ilişkin gerekli tahkikatın yapıldığı, bu kapsamda dosyaya yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla sürücünün alkollü olduğu ispatlanamamıştır. Öte yandan davalı sigorta şirketince müteveffanın kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığı ileri sürülmüştür. Kazanın meydana geliş şekli itibarıyle müteveffanın araç içerisindeki konumu,, kaza sonrası olay yerine giden sağlık görevlilerinin tanık beyanları gözetildiğinde emniyet kemerinin takılı olmamasının ölüm olayının meydana gelmesi ile arasında nedensellik bağı bulunmadığı ve sonuca etkili olmadığı kabul edilmiş, bu nedenle belirlenen tazminat miktarlarından müterafik kusur indirimi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Hatır taşıması yönünden; Türk Borçlar Kanununun “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Kanununun 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Somut olayda, soruşturma dosyasında beyanı alınan müteveffanın eşi davacı …, kazanın gerçekleştiği gün öğle saatlerinde … ile görüştüğünü, yanında çalışan … isimli şahsın ailesi ile birlikte… İlçesinde bulunan kaplıcalara gideceklerini söylediğine ilişkin beyanda bulunduğu, araç sürücüsü …’un, … İlinde ikamet eden kız kardeşi …’ın yanına gitmek üzere annesi …, kızı … ve müteveffa …ile birlikte yola çıktıklarına ilişkin beyanda bulunduğu, …’un eşi …’un da benzer yönde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan beyanlardan, müteveffanın araç sürücüsü olan … ile arkadaş olduğu, müteveffanın eşinin beyanına göre beraber kaplıcaya gidecekleri, sürücünün ve sürücünün eşinin beyanına göre sürücünün …’da ikamet eden ve doğum yaptığı ileri sürülen kız kardeşini ziyarete gidecekleri anlaşılmaktadır. Her iki halde de taşıma sadece müteveffanın yararına ilişkin değildir. Sürücü ile müteveffanın arkadaş olması ve taşımada ortak amaç bulunması nedeniyle somut olayda hatır taşımasına ilişkin koşulların oluşmadığı kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar … ve … yönünden açılan davanın kabulüne ve kabul edilen alacağa sigorta şirketinin temerrüd tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş, davacılar … ile … yönünden destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı … yönünden; davanın KABULÜ ile… TL’nın temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
2-Davacı … yönünden; davanın KABULÜ ile … TL’nın temerrüt tarihi olan …tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
3-Davacılar … ile … yönünden; davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 21.166,64 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.085,94 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırıldığı anlaşılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan; 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 154,60‬ TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.454,60 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.720,12 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 44.124,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
9-Davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
10-Davalı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalıya ödenmesine,
11-Davalı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalıya ödenmesine,
12-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red miktarına göre 1.3198,07 TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, bakiye 0,92 TL‬’lik kısmın ise davacılardan … ve …’ten alınarak hazineye irad kaydedilmesine,
13-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, Davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim