Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/186 E. 2023/74 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkile ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketince sigortalanan … plaka sayılı araç arasında … tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, aracın onarımının gerçekleşmiş ise de hasara bağlı değer kaybı da oluştuğunu, değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden … TL değer kaybı ödenmiş ise de yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlası saklı şimdilik … TL değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında bilirkişi raporu alındıktan sonra talep sonucunu … TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafa … tarihinde … TL değer kaybı, … tarihinde de … TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme yeterli olup müvekkilinin başka herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, zamanaşımının dolduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirkete başvuru yapılmadığını, müvekkil şirket nezdinde sigortalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin poliçede belirtilen teminat limiti ile sorumluluğunun bulunduğunu, hesaplamanın genel şartlara göre yapılması gerektiğini, beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacıya ait … plaka sayılı aracın tramer kayıtları ile trafik tescil bilgileri, … plaka sayılı aracın sigorta poliçesi ile hasar dosyası celp edilerek dosya arasına kazardırılmış, davaya konu kazada kusur ve davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı yönünden Ankara ATK’dan rapor alınmıştır.
Dava, trafik kazasında kaynaklı davacının aracında oluştuğu ileri sürülen değer kaybının kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
… tarihinde davacıya ait… pala sayılı araç ile … plaka sayılı araç arasında çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede kazada araç başına maddi tazminat üst limitinin …TL olarak belirlendiği, kaza sonrası düzenlenen eksper raporuna göre davacıya ait … plaka sayılı araçtaki hasar bedelinin anlaşmalı tedarikçi iskontosu da uygulanmak suretiyle KDV dahil … TL hasar bedeli tespit edildiği, davacı vekili tarafından değer kaybının ödenmesi için … tarihli mail ile davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine … tarihinde … TL değer kaybı ödendiği, arabuluculuk aşamasının görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; zamanaşımının dolup dolmadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketince ödenen miktardan daha fazla değer kaybı meydana gelip gelmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Davaya konu kazanın mahkememizin yetki alanı içerisinde bulunan Diyarbakır İli sınırları içerisinde meydana gelmiş olmasına ve 2918 sayılı KTK.’nun 110/2. maddesinde kazanın meydana geldiği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın davaya konu kazanın gerçekleşmesinden itibaren 2 yıl içerisinde açıldığı ve zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla, 2918 sayılı KTK’nun 109. maddesi gereğince davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir..
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
… günü saat … sıralarında davalı sigorta şirketince sigortalanan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in idaresindeki araç ile … Caddesini takiben … istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli …Sürücü Kursu önüne geldiği sırada kamyonetinin sağ yan kısımları ile önce aynı yolun en sağında park halinde olan davacıya ait… plaka sayılı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması sonucu davaya konu kaza meydana gelmiştir.
İlgili kolluk birimleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu kazada kusur ve davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığı yönünden Ankara ATK’dan bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda kusura ilişkin; davalı sigorta şirketince sigortalanan araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahalli yolda seyir halinde iken yola gereken dikkatini vermesi, yolun sağında park halinde olan araçlarla arasında yeterli açıklık bırakarak seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, yolun sağında park halinde olan … plakalı davacıya ait aracın sol yan kısmına çarpması neticesi meydana gelen kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Raporun kusura yönelik bu kısmı mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş ve kazanın sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana geldiği kabul edilmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.) Anılan ilkeler doğrultusunda değer kaybının tespitine yönelik dosyaya sunulan ATK raporu bu yönden de mahkememizce benimsenmiş ve davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı … TL kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından … TL değer kaybı ödendiği dosya kapsamından sabittir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, tespit edilen değer kaybının tamamının ödenmesinden sorumludur. Davadan önce yapılan ödeme mahsup edildiğinde, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar … TL kabul edilmiş, davanın belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek, dava dilekçesinde ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar kısa kararda, karara karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği belirtilmiş olsa da, kararın 2023 yılında verilmiş olmasına ve 2023 yılı itibarıyle yeniden değerleme oranına göre miktar yönünden istinaf kesinlik sınırının … TL olduğunun ve dava değerinin bu miktarın altında olması nedeniyle verilen kararın HMK.’nun 341. maddesi gereğince kesin olduğunun anlaşılmasına göre, sehven yapılan bu yanlışlık gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kararın miktar yönünden kesin olduğu belirtilmek suretiyle düzeltilmiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi Ayrıntılı Olarak Yukarıda Açıklanan Sebeplerle;
1-Davanın KABULÜNE, … TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 512,32 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 126,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 305,12 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç ve 126,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplamda 287,90 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen; 1.709,00 TL ATK faturası, 91,00 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.800,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK.’nun 341. maddesi gereğince miktar yönünden kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim