Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/171 E. 2022/2146 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkiline ait …… plaka sayılı araca davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın….2021 tarihinde %100 kusurlu olacak şekilde çarpması sonucu müvekkilin aracında hasar meydana geldiğini, hasarın sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası üzerinden onarıldığını ancak yapılan başvuruya rağmen araçta meydana gelen değer kaybının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu 882,50 TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, yapılan başvuru üzerine davacının hesabına değer kaybı olarak …..2022 tarihinde 617,50 TL ödeme yapıldığından müvekkilin poliçe kapsamında sorumluluğunun kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazada kusur ve davacıya ait araçtaki değer kaybının uzman bilirkişilerce tespitinin gerektiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile yapılan ödemeye ilişkin dekont ve davacıya ait aracın trafik tescil bilgileri ile tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kusur ve değer kaybı yönünden Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, … plaka sayılı aracın ……2021-…..2022 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede araç başına maddi tazminat üst limitinin 43.000,00 TL olarak belirlendiği, davaya konu kaza tespit tutanağına göre, kazaya karışan araç sürücüleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına göre 23.08.2021 tarihinde meydana geldiği, kaza sonrası davacının aracında 2.527,22 TL’lik hasar oluştuğu, davacı tarafından değer kaybının ödenmesi yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından ….2022 tarihinde 617,50 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamından sabittir.
Davaya konu kazada kusur durumunun ve davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda; davacıya ait araç sürücüsü ……’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile bölünmüş yol üzerinde yolun sol şeridine yanaşıp gerekli ve yeterli kontrollerinin akabinde tedbirli bir şekilde dönüşü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yolun sağ tarafından kontrolsüz bir şekilde kavşakta dönüş yapıp sol tarafından gelerek dönüş yapan araç ile çarpışması ile gerçekleşen kazada %50 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsü ….’ün otomobili ile kavşak mahallinde gerekli ve yeterli kontrollerinin akabinde tedbirli bir şekilde sola dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği kavşak içerisinde dönüş yapan araca karşı zamanında önlem alamayarak mevzu bahis araç ile çarpışması ile gerçekleşen kazada %25 kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, değer kaybına ilişkin ise; dava konusu … plaka sayılı 180.132 km ‘de … model … marka ….Ambıance … tipi kamyonette meydana gelen hasarların durumu ve miktarı talimat yazısında belirtilen istem doğrultusunda dosya tümüyle incelenerek, yapılan piyasa araştırması ve değerlendirme sonucunda aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değerinin 105.000,00-TL olduğu, aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı, hasarlı kısımların özelliği değerlendirildiğinde dava konusu araçta 1.500,00TL değer kaybı meydana geleceği mütalaa edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemeden daha fazla bedelde değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına, faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen traffik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Somut olayda, davaya konu kazada kusur durumunun tespitine yönelik alınan ATK raporu mahkememizce de benimsenmiş ve sigortalı araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.) Anılan ilkeler doğrultusunda değer kaybının tespitine yönelik dosyaya sunulan ATK raporu bu yönden de, mahkememizce benimsenmiş ve davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı 1.500,00 TL kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 617,501.400,00 TL değer kaybı ödendiği davacı vekili tarafından dava dilekçesinde beyan edilmiştir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalının kusuruna isabet eden miktar 750,00 TL’dir. Davadan önce yapılan ödeme de mahsup edildiğinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar 132,50 TL kabul edilmiş, kabul edilen alacağa davalı sigorta şirketinin temerrüd tarihi olan 06.01.2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 132,50 TL’nin 06/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,00 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplamda 161,40 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 95 TL tebligat ücreti, 1.695,00 TL Adli Tıp Kurumu ücreti, olmak üzere toplamda karşıladığı 1.790,00 TL yargılama giderinden, kabul/red oranı üzerinden hesaplanan 268,67 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 132,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim