Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/169 E. 2022/2147 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 24/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ….. plaka sayılı aracın …..2021 tarihinde sürücüsü …. sevk ve idaresinde …. İli Merkez İlçesinde seyir halinde iken müvekkile ait 34 …. plaka sayılı aracın ön kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsü….’ın %100 kusurlu olduğunu, kaza sonrası müvekkile ait araçta 32.743,50 TL bedelli hasar meydana geldiğini, hasarın onarıldığını, değer kaybının ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden 1.400,00 TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ,rağmen araçta meydana gelen değer kaybının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep sonucunu 9.909,16 TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazada kusur ve davacıya ait araçtaki değer kaybının ZMMS genel şartları uyarınca uzman bilirkişilerce tespitinin gerektiğini, temerrüd tarihinin tespitinin gerektiğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası ile yapılan ödemeye ilişkin dekont ve davacıya ait aracın trafik tescil bilgileri ile tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kusur ve değer kaybı yönünden Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, …. plaka sayılı aracın …-…. tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede araç başına maddi tazminat üst limitinin 41.000,00 TL olarak belirlendiği, davaya konu kaza tespit tutanağına göre, ….2021 tarihinde sürücü …. sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile …. Sokak üzerinden … Sokak istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiği sırada aracının sağ yan ön tekerlek kısmına; …. Sokak üzerinden gelerek … Sokak istikametine doğru seyir halinde olan sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı otomobilin ön kısmı ile çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana geldiği, kaza sonrası düzenlenen ekspertiz raporuna göre davacının aracında 26.256,66 TL’lik hasar oluştuğu, davacı tarafından değer kaybının ödenmesi için davacı tarafından yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından 1.400,00 TL ödeme yapıldığı dosya kapsamından sabittir.
Davaya konu kazada kusur durumunun ve davacının aracında değer kaybı oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda; davalı sigortalı araç sürücüsü …..’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile meskun mahalde gece vakti seyir halinde iken olay mahalli kavşağa yaklaştığı sırada kavşak kollarına dair gerekli ve yeterli kontrolleri yapması, mahalde kendisine hitaben bulunan “Yol Ver” trafik levhasını dikkate alarak ilk geçiş hakkını istikametine göre sağ tarafından seyirle gelen diğer sürücü idaresindeki araca vermesi, yolun müsait olduğu durumda geçişini dikkatli bir şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüzce kavşağa giriş yaptığı sırada meydana gelen kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahalde gece vakti seyir halinde iken olay mahalli kavşağa yaklaştığı sırada mevcut hızını azaltarak seyrini tedbir alabilecek vaziyette sürdürmediği, istikametine göre sol tarafından gelerek kavşağa giriş yapan diğer sürücü idaresindeki araca karşı zamanında etkin tedbir almadığı, bu araca çarpması ile meydana gelen olayda %25 kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, değer kaybına ilişkin ise; dosyada mevcut ….. tarihli kesin rapora göre, ….. plakalı aracın …. Marka …. tipli otomobilde mevcut kaza sonucu Malzeme+İşçilik+KDV dahil toplam 26.256.-TL’lik hasar meydana geldiği, aracın kaza sırasında 155.415 km’de olduğu ve kaza tarihindeki piyasa rayiç bedelinin 120.000.-TL olduğu belirtildiği, aracın (GİB Kasko Değer Listesi) ile yapılan piyasa araştırması, serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değerinin 140.000,00 TL civarı olduğu, aracın yaşı (6 Yaş), markası, modeli, kaza anındaki km’si (155.415), tespiti yapılan hasar miktarı (26.256.-TL), hasar geçmişi, hasarlı kısımların özelliği, yapılan tamirat, hasarlı araç fotoğrafları da değerlendirildiğinde dava konusu araçta 15.000.-TL değer kaybı meydana geleceği mütalaa edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına ilişkin yapılan ödemeden daha fazla bedelde değer kaybı oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının değer kaybı talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına, faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen traffik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Somut olayda, sigortalı …. plaka sayılı aracın, sürücüsünün sevk ve idaresinde iken kaza mahalli kavşağa geldiği esnada davacıya ait araca çarpması sonucu meydana gelen kazada, kusur durumunun tespitine yönelik alınan ATK raporu mahkememizce de benimsenmiş ve sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir. (Ankara BAM 26. H.D.-26/05/2022 tarih,2020/120 E.-2022/1380 K.) Anılan ilkeler doğrultusunda değer kaybının tespitine yönelik dosyaya sunulan ATK raporu bu yönden de, mahkememizce benimsenmiş ve davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı 15.000,00 TL kabul edilmiştir.
Davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından 1.400,00 TL değer kaybı ödendiği davacı vekili tarafından dava dilekçesinde beyan edilmiştir. Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalının kusuruna isabet eden miktar 11.250,00 TL’dir. Davadan önce yapılan ödeme de mahsup edildiğinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar 9.850,00 TL kabul edilmiş, kabul edilen alacağa dava tarihinden yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar kısa kararda 9.8500,00 TL yönünden hüküm kurulmuş ise de, bu husus maddi hatadan kaynaklanmıştır.)
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 9.8500,00 TL’nin sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 16/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 672,85 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 80,70 TL peşin harç ve 155,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 437,15 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ve peşin harç olarak yatırılan 80,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 155,00 TL olmak üzere toplamda 316,40 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 120,00 TL tebligat ve posta ücreti, 1.695,00 TL Adli Tıp Kurumu ücreti, olmak üzere toplamda karşıladığı 1.815,00 TL yargılama giderinden, kabul/red oranı üzerinden hesaplanan 1.796,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5,100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
8-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretininden, red/kabul oranı üzerinden hesaplanan 1.312,08 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 7,92 TL’lik kısmının ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim