Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/166 E. 2022/2512 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura düzenlendiğini ve bedelinin fatura kesim tarihinde ödenmesi gerekirken ödenmediğini, …. TL asıl alacak ve ….TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda …. TL’nın tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve dava değerini … TL göstererek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, UYAP üzerinden gönderdiği ….havale tarihli dilekçe ile talep sonucunu ıslah ettiğini ileri sürerek ….. TL’nın davalıdan tahsilini istemiş, mahkememizin … tarihli celsesinde sorulması üzerine, davanın itirazın iptali davası olduğunu, ıslah dilekçesinde tahsile yönelik talebin ıslahla arttırılan miktarı göstermek için belirtildiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirketin …. İlinde bulunan … ve ……Türk A.Ş.’nin elektrik ile ilgili muhtelif işlerini yapmakta olduğunu, söz konusu işleri ifa ederken çeşitli iş kalemlerini farklı kişi ve taşeronlara yaptırdığını, müvekkili ile davacı arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince, davacı tarafın müvekkilin yapmış olduğu iş ile ilgili olarak yaklaşık 4 (iki) aylık bir süreliğine personel temin ile işçilik hizmeti sunduğunu, sözleşme gereğince davacının temin etmiş olduğu işçilerin maaş ve sigortalarının müvekkil şirket tarafında karşılanacağı, diğer masrafların ise davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, davacının 11 işçi ile hizmet sunduğunu ve bu ekibin 2-3 ay boyunca hizmet verdiğini, çalışan kişilerin maaş ve SGK primlerinin müvekkil şirket tarafından düzenli olarak banka yolu ile ödendiğini, ilgili belgelerin bankadan temin edilebileceğini, davacı tarafın işe başladığı ilk günden itibaren kendi ekibinin konaklama, yiyecek vb. giderleri için müvekkil şirket tarafından davacıya sürekli iş avansı ve ödemeler gönderildiğini, ekte sunulan ödeme dekontlarında da anlaşılacağı üzere davacının yapılan iş karşılığı işçilik maaşları dışında toplamda ….. TL ödeme aldığını, müvekkil şirket ile davacı arasında yapılan sözleşmeye göre aylık yapılan işler karşılığında ….. TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını ancak davacının başka yerde iş bulması nedeniyle müvekkil şirkette yapmış olduğu işi tamamlamadan ekibi ile birlikte ayrıldığını, müvekkil şirketin bu süreçte davacıya yapılan iş karşılığı toplamda ….. TL ödemesi gerekirken işlerin devam edeceği varsayılarak …. TL ödeme yaptığını, yapılan fazla ödemelerin iadesine ilişkin davacı ile görüşüldüğünü ancak davacının aldığı fazla ödemeyi iadeye yanaşmadığı gibi müvekkil şirkete haksız ve hukuka aykırı olarak 07.09.2021 tarihinde e-fatura düzenleyerek muhasebe sistemi üzerinden habersiz şekilde gönderdiğini, söz konusu fatura müvekkil şirkete haber verilmediği gibi fatura fiziki olarakta gelmediğinden durumun farkına varılamadığını, müvekkil şirket tarafından e-arşiv sistemine bakıldığında bu faturanın kesilmiş olduğunu gördüğünü ve …. tarihinde iade faturası düzenlenerek ….. tarihli faturanın iade edildiğini ve ekran görüntüsünün davacıya gönderildiğini, ekte sunulan belgelerden anlaşılacağı üzere davacının ekibinde çalışan kişilerin işe giriş tarihleri……, işten çıkış tarihleri ise ….. tarihi olduğunu, davacının işi yarıda bırakıp gitmesinin müvekkil şirketin işlerininin aksamasına ve mağduriyetine neden olduğunu, hal böyle iken davacının 2 aylık bir süre için astronomik bir rakam olan ….. TL fatura kestiğini, bu nedenle başlatılan icra takibinin haksız olduğunu savunmuş, davacının kötüniyetli takip başlattığından bahisle davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan fatura ve iade faturası ile ödeme dekontları, SGK kayıtları kayıtları incelenmiş, takip dosyası celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, davacının tacir olup olmadığına yönelik davalının ticari defterleri üzerinde serbest muhasebeci mali müvaşir vasıtasıyla inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, yapım işi karşılığı düzenlenen faturadan kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporundan davacının işin yapıldığı bilanço esasına göre defter tuttuğunun ve tacir olduğunun anlaşılmasına göre uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava olduğu gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ….. tarihli …….nolu ….. TL bedelli faturaya dayalı …. TL asıl alacak ve 920,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda ….. TL’nın tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun ödeme emrine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf faturaya konu işin yapıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davacının faturada yazılı alacağının bulunmadığını, davacı tarafından ….. tarihinde gönderilen …… TL faturayı kabul etmediklerini belirterek ….. tarihinde aynı bedelle iade faturası düzenleyerek davacıya gönderildiğini, davacının toplamda …. TL hakediş yapmasına rağmen işe devam edeceği varsayılarak toplamda ……. TL ödeme yapıldığını, davacının alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Dosyaya sunulan yazılı bir sözleşme bulunmasa bile, akdi ilişkinin varlığı takibe ve davaya konu edilen faturanın bu akdi ilişki kapsamında düzenlendiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının fatura yazılı miktar kadar iş yapıp yapmadığı, davacının e-arşiv sistemi üzerinden gönderdiği faturaya davalının süresinde itiraz edip etmediği, davalının düzenlemiş olduğu faturanın davacı yönünden hüküm ve sonuç doğurup doğurmayacağı, buradan varılacak sonuca göre davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir tarafından düzenlenen bilirkişi raporundan, davalı tarafından davacıya avans ödemesi altında …..-…. tarihleri arasında olmak üzere 6 farklı ödeme ile toplamda …..TL avans ödemesine dair kayıt bulunduğu, davacı tarafından takibe ve davaya konu edilen ….. tarihli …..TL bedelli e-faturanın davalının ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından …. tarihli ve aynı bedelle iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 sayılı TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra iade faturası düzenlenmiş olması alacağın varlığını ortan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. (Yar. 15. HD.’nin 2019/1984 E.-2020/62 K. Ve 2016/3890 E.-2018/368 K.)
Somut olayda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı hususunda ihtilaf bulunmamasına, davacı tarafından düzenlenen ….. tarihli e-faturanın davalıya gönderilmiş olmasına, faturaya itiraz süresi geçtikten sonra dahi davalı tarafından …. tarihinde davacıya ödeme yapılmış olmasına, itiraz süresi geçtikten sonra kesinleşen fatura yönünden davalı tarafından ….. tarihinde düzenlenen iade faturasının davacı yönünden hüküm ve sonuç doğurmayacağının ve fatura ile kesinleşen miktar yönünden tahkikat yapılmasına gerek bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının takibe konu edilen 42.434,00 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğunun kabulü gereklidir.
Takipte talep edilen işlemiş faiz yönünden, TBK.’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Davacının takip başlatılmadan önce davalıya ihtar çekerek temerrüde düşürmediğinden davacının işlemiş faize yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likid ve muayyen olduğunun anlaşılmasına göre, kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve reddedilen kısma yönelik koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Diyarbakır İcra Müdürlüğünün…… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin …. TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan …. TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan …. TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli …TL harçtan dava açılırken peşin alınan 80,70 TL peşin harç ve …. TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye …. TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 725,00 TL ıslah harcı, 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 817,2‬0 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; ……TL Bilirkişi ücreti, 100,50 TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 900,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 881,39 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 920,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
10-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red miktarına göre 1.291,99 TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, bakiye 28,01‬ TL’lik kısmın ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim