Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/162 E. 2023/245 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında, müvekkil şirketten tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme alan davalı şirket adına fatura düzenlenmesi, davalı şirketinde adına düzenlenen fatura bedellerini müvekkil şirkete ödemesi şeklinde devam eden ve malzeme alım satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, fatura karşılığı mal alımına dayalı olan bu ticari ilişki kapsamında müvekkil şirket tarafından düzenlenen faturalara davalı tarafından itiraz edilmediğini, faturaların kabul edildiğini, borcun kesinleşerek muacceliyet kazandığını, ….. Noterliği’nin ….. tarih ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya borcun ödenmesi için gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibininde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. E. sayılı dosya üzerinden dava açıldığını ve bu mahkemece ….. tarihli kararla ödeme emrinin ….. tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davalı-borçlu vekilinin yetki itirazı sonrasında icra dosyasının yetkili Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesinin talep edildiğini ve icra takibinin Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazmihatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından müvekkil şirkete satıldığı iddia edilen mallara ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, müvekkil şirket veya onun adına yetkili bir şahsa ait imzada bulunmadığını, davacının açılan davada haksız olduğunu beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, Diyarbakır İcra Dairesi ….. esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya arasına kazandırılmıştır.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takip dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından cari hesap bakiyesi açıklamasına dayalı …..TL asıl alacak ve…..TL işlemiş faiz olmak üzere …..TL’nın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz ettiği, eldeki itirazın iptali davasının davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiği halde bakiye bedelinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise faturalara konu ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibine ve davaya konu edilen faturalarda yazılı ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca göre davacının alacak talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. İbrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafta bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin varolduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olduğu taktirde mahkemece bu belgenin ibrazı için HMK 220/2 maddesi gereği kesin süre verilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf verilen süre içerisinde ibraz etmez ve aynı süre içerisinde gerekçesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemece belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanına itibar edilebilir. (HMK 220/3)
Yukarıdaki açıklamalara göre ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu davalara ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Zira tarafın ticari defterleri kanunda açıklandığı üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu taktirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi defterlerinin davacı defterleriyle uyumlu olup olmadığının incelenmesinin engel olacağından sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği taktirde HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu hususta HMK’daki açık düzenlemelere aykırı olacaktır.
Mahkememizce davalının borca itirazı nazara alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda icra takibine konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce HMK 220/3 ve 222 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı tarafa, karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari kayıtlarına itibar edileceği, davacının iddia ettiği hakkın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu kabul edilerek hüküm kurulacağı hususunda ihtar yapılmış, usulüne uygun tebligata ve verilen süreye rağmen davalı taraf, ticari defterlerini bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı arasında akdi ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayalı takip başlattığı, davacının delil niteliğine haiz defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının ticari ilişki kapsamında davalıdan taleple bağlı kalınarak …..TL alacaklı olduğunun belirlendiği, davacının delilleri arasında tarafların ticari defterleri demek suretiyle davalının ticari defterlerine de dayanıldığı, ticari defterler ile akdi ilişkinin ve mal teslimi hususlarının ispatlanabileceği, davalı tarafın, verilen ihtarat içerir kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunmadığı, davacının delil niteliğe haiz yasal defterlerine göre alacak miktarını ispat ettiğinden davacının talep ettiği …..TL asıl alacak miktarı üzerinden davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına, alacağın faturaya dayalı olması sebebiyle bilinebilir olduğu ve bu haliyle likit olduğu kabul edilerek hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödenmesine dair karar verilmiş, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faizin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜNE, davalının Diyarbakır İcra Dairesinin …..esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin …..TL asıl alacak ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, işlemiş faize yönelik talebin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan …..TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.291,26 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 671,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.620,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ile 671,20 TL peşin harç olmak üzere 751,90 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından 208,00 tebligat, posta ve müzekkere gideri ve 1.100,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere sarf edilen toplamda 1.308,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranı dikkate alınarak 1.111,80 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.761,21 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin. Kabul/red oranı dikkate alınarak 1.122,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, bakiye 198,00 ‬TL’lik kısmının ise davacıdan tahsili hazineye irad kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim