Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1566 E. 2023/88 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … günü…. plakalı ve … adına kayıtlı olan araç ile kaza tespit tutanağına göre ….’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile …. istikametinden …. istikametine seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkıp gidiş istikametine göre yolun sol kısmında bulunan orta refüjde sol üzerine devrilmiş şekilde durması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gediğini, meydana gelen kaza sonrası müvekkilinin %3 engelli hale geldiğini, meydana gelen kazaya ilişkin müvekkilinin maddi zararlarının tazmini için davalı sigorta şirketine … tarihinde dilekçe ile yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, kaza neticesinde müvekkilinin yaralanması nedeni ile müvekkilinin hastane tedavi giderleri ve iş göremediğinden kaynaklanan kazanç kaybı ile çalışma gücünün azalması ve ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle oluşan maddi zararının tazmini maksadı ile şimdilik …. TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili … tarihli dilekçe ile, davadan feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı vekili …. tarihli dilekçe ile, müvekkil şirket ile davacının sulh olduğunu ve karşılıklı olarak dava konusu olay nedeniyle birbirlerini ve sigortalı sürücüyü ibra ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama giderleri sulh dahilinde ödendiğinden harç ve masraflarının davacı uhdesinde bırakılmasını, hiçbir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini, arabuluculuk ücretine hükmedilmesi durumunda müvekkil şirket sorumluluğunda olduğunu beyan etmiştir.
HMK’nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyada mübrez vekaletnamenin incelenmesinden davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Bu nedenlerle; açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat ilk celseden önce vuku bulduğundan, …. TL maktu harcın 1/3 ü oranında hesaplanan 59,97 TL harcın peşin alınan 179,90 TL harçtan düşümü ile bakiye kalan 119,93 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekilinin beyanı doğrultusunda davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Her ne kadar davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, davalı vekilinin beyanı doğrultusunda, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim