Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1543 E. 2023/290 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın Bismil İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden, dayanak herhangi bir belge sunmaksızın ve alacağın hangi sebebe dayandığı hususunda bir açıklama yapmaksızın … tarihli …-TL’lik nakdi alacağı olduğu iddiası ile davacılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatığını, iş bu ilamsız icra takibine davacıların ihmali sonucu itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, müvekkili …’in, davalı …’la bir tanışıklığının bulunmadığını, davalının, ne müvekkili …den ne de …İnşaat Ticaret Limited Şirketi’nden herhangi bir ad altında alacağının söz konusu olmadığını, davalının icra takibini kötü niyetli olarak başlattığını, müvekkillerinin bir ihmal sonucu yasal süresi içerisinde ödeme emirlerine itiraz edememeleri yüzünden icra baskı ve tehdidi altında olduklarını beyanla, davanın kabulü ile Bismil İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkilleri aleyhine, dayanak belge sunulmaksızın ve alacağın hangi sebebe dayandığı hususunda bir açıklama yapılmaksızın başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK m. 72/2 maddesi hükmü gereğince uygun görülecek teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak dosya borcunun davalılara işbu dava sonuçlanıncaya kadar ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli takip nedeniyle takip talebindeki alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin Bismil İcra Dairesi’nde açıldığını, bununla birlikte davacı borçlunun yerleşim yerinin Ankara olduğunu dolayısıyla İstanbul Mahkemelerinin iş bu davada yetkisiz olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere herhangi bir belge olmadan icra takibi başlatıldığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, keşidecisinin davacılardan …Tic. Ltd. Şti. olduğu, … tarihli ve …çek seri numaralı kambiyo senedi ile icra takibi başlattıklarını, takip tarihinin … olduğunu ve borçlular tarafından bugüne değin herhangi bir menfi tespit davası açılmadığı gibi icra takibine herhangi bir itiraz da olmadığını, davacı tarafın borcu kabul anlamına gelecek şekilde icra dairesine talep atarak “BORÇ ÖDENMEK ÜZERE” dosya kapak hesabı istediğini, davacılar adına kayıtlı olan araçlar üzerine işbu icra dosyası üzerinden defalarca haciz ve yakalama bırakıldığını beyanla, mahkememizce konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını veyahut dava sonuçlanıncaya kadar İİK m.172/3 uyarınca alacak miktarının % 115’i oranında teminat yatırılarak tedbirin devamına, devamında ise davanın reddine karar verilmesini, davacılar aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Bismil İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davala alacaklı tarafından, davacı borçlular ve dava dışı … aleyhine …tarihinde …-TL asıl alacak ve …-TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam …-TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile eldeki davanın temelinin de kambiyo senetlerinden olan çeke dayandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilerek dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yargılamaya kaldığı yerden devam olunmuştur.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Eldeki davada, davacı vekili dayanak belge belirtilmeksizin icra takibi başlatılması karşılığında; davalı cevap dilekçesinde kambiyo senedi vasfını yitirmiş olan evrak ile takibe başladığını beyan etmiş, cevaba cevap dilekçesinde davacı çek bedelinin dava dışı şahsa ödeniğini beyan etmiştir. Takibe dayana olan senedin geçerliliği hakkında taraflar herhangi bir iddia da bulunmamıştır.
Gösterilen borç kaynağına ve iddianın içeriğine göre, bononun düzenlenme ve vade tarihi de gözetildiğinde, bononun zamanaşımına uğradığı davalı tarafından da kabul edilmektedir. Cevap dilekçesinde de bu husus belirtilmiş, bu nedene dayalı olarak bono kambiyo takibine konu edilemediğinden, ilamsız takip ile takip başlatıldığı belirtilmiştir,
Dosya kapsamına göre davalı alacağın varlığını ispatta belirttiği senedi kambiyo senedi olarak değil bir ispat vasıtası olarak belirtmektedir. Bu durumda somut olay bakımından zamanaşımına uğramış kambiyo senedi ile ilgili Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmemektedir. Kaldı ki, açılan davada davacı taraf, Türk Ticaret Kanununun 778. maddesi atfıyla bonolar için de uygulanan ve poliçelerde sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 732.maddesine dayalı bir istemde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle somut uyuşmazlığın çözümünde kambiyo senetlerine ilişkin kuralların tartışılmasına gerek yoktur. Zamanaşımına uğradığı davalı tarafından kabul edilen kambiyo senedi vasfında bulunmayan belgeye temel ilişkinin ispatı bakımından delil olarak dayanılmıştır. Bu belirlemeye göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın münhasıran bonoya dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Nitekim, benzer uyuşmazlıkta, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve … esas, … karar sayılı ilamında, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı ve görevli mahkemenin tayininde tarafların tacir olup olmadığı araştırılarak uyuşmazlığın nispi ticari dava kapsamında olup olmadığı, bu kapsamda değerlendirme yapılarak görevli mahkemenin tayininin gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, vergi dairesi, ticaret ve sicil odası ile esnaf ve sanatkarlar odasından gelen yazı cevaplarından tarafların tacir olmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığına ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir delil bulunmadığının anlaşılmasına göre uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Açıklanan nedenlerle, karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nun 114/1-c maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Daha önceden görevsizlik kararı veren BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-Dosyanın Bismil Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olması nazara alınarak mahkememiz kararının istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi hususunda merci tayini için dosyanın DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
3-HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim