Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1524 E. 2023/291 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile davalılar arasında … Yardımlaşma Ve Dayanışma Teşvik Fonu İşbirliği İle uygulanan Kırsal Alanda Sosyla Destek Projesinden yararlanan Kooperatif Ortaklarından Alınacak Taahut ve Borçlanma Sözleşmesi …. Tarihinde karşılıklı olarak akdedildiğini, davalılardan… asıl borçlu diğer davalılarda müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığını, muaccel hale gelen borçlarını 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre belirlenen faiz oranı ve diğer masrafla defaten müvekkil bankaya ödeyeceklerini kabul ve taahhüt ettiklerini, davalılar iş bu sözleşme uyarınca kullandıkları kredilerin vadesi geçtiği halde ödemediklerini, müvekkili bankaca kredi borcunun ödenmesi hususunda davalılara muceliyet ihtarnamesi gönderildiğini, borçlular buna rağmen borcu ödemekten imlina edince de aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içinde itiraz dilekçesi vermek sureti ile icra takibini durdurduklarını, yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibinin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan itirazın iptali davası açılması gereken bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davada davacı ziraat bankasının taraf ehliyeti de bulunmadığını, davaya konu sözleşmeye dayanan borcun zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü süreye ilişkin açıklamaları ile zamanaşımı itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise davacı tarafından müvekkili ile yapılan sözleşme 6098 sayılı tbk’nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, söz konusu sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkillerden… ve …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarının dava dilekçesinde belirtilmiş olduğunu, müteselsil kefalette sorumluluk 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı olup, işbu dava 10 yıılık süreden sonra açıldığını ve davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, dava dilekçesinde müvekkili …. ve … hakkında müteselsil kefil olduğu iddiası bulunmakta olduğunu, kefalet sözleşmessinin kanunun aradığı şekli şartlara uygun yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, davacının bu davayı açmakla esasen dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini davanın reddine karar verilmesini, davacı dava dilekçesinde söz ettiği sözleşmeden doğan talepler zamanaşımına uğramış olmasına rağmen müvekkili yıllar boyu dava tehditi altında bırakmak amacıyla hareket edildiğinden bu dava ile davacının hakkını kötüye kullandığını gösterdiğini, davanın yasal süresi olan bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı bankanın takip yetkisinin bulunmayışı nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddini, mümkün olmaması halinde ise davaya konu sözleşmeden kaynaklı alacağın zamanaşımına uğramış olması ve davaya konu sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu hükümleri içermesi ve müvekkillerinin bu konuda bilgilendirilmemesi nedeniyle sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ve kefalet sözleşmesinin geçersiz oluşu, davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket etmesi nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kredi sözleşmesi nedeniyle ödenmeyen bedellerin tahsili istemiyle başlatılan Ergani İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayın çözümü için, itirazın iptali davası için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağının tespiti gereklidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …. E. …. K.sayılı ilamı ile ” İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davası bir süreye tabi olup alacaklı, bu davayı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir.
Bir yıllık süre içinde açılan dava, teknik anlamda bir itirazın iptali davasıdır ve ancak bir yıl içinde açılan davanın kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine, alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir.
Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilamsız takip düşer. Fakat bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre alacağını dava etmek hakkı saklıdır. Yani alacaklı, alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde bir alacak davası açabilir. Ancak, alacaklı böyle bir dava sonucunda alacağı ilam ile eski ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyemez; yalnız ilamlı icra takibi yapabilir.
Bir yıl içinde itirazın iptali davası açılması ile derdest olan ve itiraz ile durmuş bulunan icra takibi iptal edilmiş olmaz; bilâkis, takip durmakta devam eder. Davayı kazanan alacaklı, mahkemeden alacağı ilâm ile itiraz üzerine durmuş olan ilamsız takibe devam edilmesini isteyebilir. Dava devam ettiği sürece, bir yıllık haciz isteme süresi işlemez (Kuru, s. 255).
Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) (Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168).
Hak düşürücü sürelerin kanunla düzenlenmesi asıldır. Tarafların sözleşme ile hak düşürücü süreleri belirlemeleri, bu süreleri değiştirmeleri veya ortadan kaldırmaları mümkün değildir. Hak düşürücü süreler hakkı tamamen sona erdiren, yok eden, düşüren sürelerdir. Hak sahibi alacaklı kanunla veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde öngörülen eylem veya işlemleri yapmadığı takdirde o hak tamamen ortadan kalkmakta, silinmekte ve düşmektedir. Artık o hakkın istenmesi, dava ve takip edilmesi mümkün değildir.
Somut dosyada dava konu icra dosyası incelendiğinde yenilenmeden önce Ergani İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı sırasına kayıtlı olduğu, ilamsız icra yoluyla takip başlatıkları, davalıların süresi içinde … ve … tarilerinde itiraz dilekçesi vermek suretiyle icra takibini durdurdukları, borçluların borca itirazlarının olduğu anlaşılmaktadır. Başlatılan icra takibindeki itiraz itirazın iptali davasına konu olmuş davacı tarafında Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile takibe konu olan itirazın iptali için davanın …. tarihinde açıldığı ve davanın usulden reddedilmiş olduğu anlaşılmıştır. İcra dosyası yenilendikten sonra Ergani İcra Müdürlüğünün … esas sayılı sırasına kaydedilmiş ve davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının …. tarihinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; takibe dayanak icra dosyasındaki itirazın iptali için davacı tarafından Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile …. tarihinde davanın açıldığı; işbu itirazın iptali davasının ise …tarihinde ikame edildiği anlaşılmakla; bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve asliye hukuk mahkemesinde başvurma tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından 1 yıllık hak düşürücü sürenin mahkemeye başvuru tarihi olan …’den itibaren başlayacağına kanaat getirilmiş, bu sürenin geçmesinden sonra davanın ikame edildiği anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hakdüşürücü süreden USULDEN REDDİNE,
2-Davacının dava açarken toplamda …. TL harç yatırdığı anlaşıldığından peşin alınması gereken harçtan mahsubu ile bakiye kalan .. TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen …-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim