Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1510 E. 2023/139 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında davalı şirketin gönderilerinin PTT tarafından taşınmasına ilişkin … tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin raha sonra da her yıl yenilendiğini, bu sözleşmeler ile davalının aylık 50 adet ve üstü gönderiyi tevdi edeceğini taahhüt ettiğini ve bu taahhüt karşılığında yüzde 40 indirim uygulandığını, sözleşme imzalandıktan sonra davalı şirketin gönderilerini indirimli şekilde taşıttığını ancak taahhüt ettiği kotayı dolduramadığını, … tarihli sözleşmenin 6. maddesinin b bendinde: ”…taahhüt edilen gönderi kotasının altında kalınması halinde indirimden kaynaklanan fark ücretinin müşteriden tahsil edileceği” belirtildiğini, bu şekilde ortaya çıkan çıkar farkın tahsili için davalı aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün ….E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından sorca ve imzaya itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, zira ekte sunulu yazışmalardan ve borçlu tarafından imzalanmış olan sözleşmeden anlaşılacağı üzere alacağın sabit olduğunu ileri sürerek davalının tarafından yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Ltd. Şti ile davacı PTT Genel Müdürlüğü arasında gönderi taşınmasına ilişkin taahhüt içeren herhangi bir indirim sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle davacı tarafın, müvekkil şirketin indirimden faydalandığı ve gönderi kotasını doldurmadığı yönündeki dayanaktan yoksun beyanlarının bütününün gerçek dışı olduğunu, müvekkil şirket adına süresi içerisinde yapmış oldukları icra takibine itirazlarında açıkça ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itirazlarını yaptıklarını, dava dilekçesi ekinde davacı kuruluş tarafından ibraz edilen takip dayanağı sözleşmede imzası yer alan …. isimli şahısın müvekkil şirkette herhangi bir sıfat ile temsil veyahut imza yetkisinin geçmişte ve hiçbir zaman bulunmadığını, müvekkil şirketin kuruluş aşamasından bu yana bu isimde bir şahıs kesin suretle ne imza yetkilisi ne şirket hissedarı, ne şirket müdürü ne de şirket çalışanı olarak bulunmadığını, bu nedenle kendilerine yöneltilen sözleşme ile müvekkil şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, mahkemenin takdirinde olmak üzere ilgili evrakların celbi halinde bu durum tüm açıklığıyla ortaya çıkacağını, bu belgeye dayanılarak yapılan takip ve itirazın iptali talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve mahkemece reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı vekili, müvekkil ile davacı PTT Genel Müdürlüğü arasında gönderi taşınmasına ilişkin taahhüt içeren herhangi bir indirim sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle davacı tarafın, müvekkil şirketin indirimden faydalandığı ve gönderi kotasını doldurmadığı yönündeki beyanlarının dayanaktan loksun ve gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesinin ekinde davacı tarafından ibraz edilen takip dayanağı sözleşmede imzası yer alan …. isimli şahsın müvekkil şirkette herhangi bir sıfat ile temsil veyahut imza yetkisinin geçmişte ve hiçbir zaman bulunmadığını, müvekkil şirketin kuruluş aşamasından bu yana bu isimde bir şahsın kesin suretle ne imza yetkilisi, ne şirket hissedarı, ne şirket müdürü ne de şirket çalışanı olarak bulunmadığını, bu nedenle taraflarına yöneltilen sözleşme ile müvekkil şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, ilgili evrakların celbi halinde bu durumun tüm açıklığı ile ortaya çıkacağını, müvekkil şirket aleyhine yapılan ilamsız icra takibine şirket imza yetkilisi veyahut çalışanı dahi olmayan bu şahıs yönünden sadece şirket ünvanı ve bilgileri sözleşmede bulunduğu için borçtan sorumlu tutulamayacağından haklı biçimde borca itiraz ettiğini, ayrıca davacı tarafından daha önce aynı sebep ve konu ile Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu davanın mahkemenin …. E.-…. K. sayılı ile reddedildiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller ile mahkememizin …. esas sayılı dava dosyası incelenmiş, Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına eklenmiş, tensiple birlikte davacı vekiline takibe konu edilen tüm gönderilerin numarasının açıklanması ve ilgili gönderilere ait tüm bilgi ve belgelerin sunulması için kesin süre verilmiş ve aksi takdirde dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verileceği ihtar edilmiştir.
Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine “…. tarihli sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan kurum alacağı” açıklaması ile … TL asıl alacak, ….,… tarihleri arası …. TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplamda … TL’nın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, elde itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.de
Dava, kargo taşıma sözleşmesine dayalı, davalının indirimli tarife üzerinden ödeme yaparak kargo gönderimi yaptığı halde aylık taahhüt ettiği kotayı dolduramadığından bahisle indirimli tarife ile indirimsiz tarife arasında oluşan fark ücretlerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından takibe dayanak yapılan ve dava dosyasına sunulan …tarihli sözleşmede; davalı tarafından gönderilecek kargolara ilişkin gönderi başına %30 indirim uygulanacağı, indirimden faydalanma hususunda herhangi bir kota öngörülmediği ve davalı tarafından gönderi sayısına ilişkin herhangi bir taahhüt içeren düzenlemeye yer verilmediği, sözleşmenin imzalanma tarihinden itibaren 1 yıl süreyle geçerli olduğu ve tarafların mutabakatıyla uzatılabileceği, sözleşmenin davalı şirketi temsilen … isimli kişi tarafından imzalandığı, davacı tarafından delil olarak dosyaya … tarihli sözleşmenin sunulduğu, bu sözleşmeninde ….-… tarihlerini kapsar şekilde bir yıl süreli olduğu anlaşılmaktadır.
… tarihli sözleşmede davalının indirimli tarife üzerinden kargo gönderimi yapacağı kararlaştırıldığı halde aylık kota uygulanacağına ilişkin sözleşmede herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Takibe konu edilen kargo gönderilerine ilişkin faiz başlangıç tarihi …. olarak gösterildiğinden …. tarihli sözleşmeninde somut olay yönünden uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı tarafından takibe konu edilen fark ücretlerin hangi gönderilerden kaynaklandığı da ispatlanamamıştır. Bu nedenle, dosyaya sunulan …. tarihli sözleşmede imzası ve adı bulunan …’in davalı şirket temsilcisi veya çalışanı olup olmadığının araştırılmasına gerek görülmemiş, sonuca etkili olmayacağı kabul edilmiştir.
Bu durumda dosyaya sunulan mevcut deliller itibariyle davacı taraf iddiasını ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.066,94 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim