Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1505 E. 2023/383 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ın, müvekkili ile davalı aleyhine ayıplı hizmetten kaynaklı tazminat davası açtığını, davanın Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında görüldüğünü ve mahkemece …. tarihinde kısmen kabul kararı verildiğini, Bu kararın taraflarca istinaf edildiğini ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, … Karar ve …. tarihli ilamı ile istinaf başvurularının reddine karar verilerek kesinleştiğini, Anılan karara istinaden müvekkili vakıf tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına … tarihinde …. TL ve … tarihinde …. TL olmak üzere … TL ödendiğini, Müvekkili vakfın mahkeme kararı nedeni ile ödemek zorunda olduğu tazminattan davalı şirketin sorumlu olduğunu, Müvekkili vakıf ile davalı arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkili vakfın inşaat yapımında herhangi bir katkısının olmayacağının kararlaştırıldığı, tüm teknik sorumluluğun davalı şirketin olduğunu, Sözleşmeye göre davalının inşaat işlerini tamamlayacağını ve vakfın yalnızca sözleşmede belirtilen yüzde üzerinden hissesine düşen konut ve iş yerlerini alacağını, dava konusu daireyle ilgili müvekkili vakfın herhangi bir taahhüdünün bulunmadığını, Bu sebeple müvekkili vakfa kusur atfedilemeyeceğini, Mahkeme kararı gereğince icra tehdidi altında dava dışı ….a’a ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Diyarbakır 1. Tüketici Hukuk Mahkemesi’nin … Esas …Karar ve …. tarihli ilamı nedeniyle dava dışı …’a ödeme yaptığını, vakıf tarafından dava dışı kişiye ödenen … TL’nin ödenmesinde müvekkili firmanın sorumlu olduğunu iddia ederek; yapılan ödemenin rücuen tazmini için müvekkiline karşı işbu davayı yönlendirdiği, davacının davasının haksız olup reddinin gerektiğini, Dava dilekçesinin ekinden de anlaşılacağı üzere; davacı vakıf ile müvekkili firma arasında Diyarbakır 1. Tüketici Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas sayılı davasının konusu olan ….I SİTESİ isimli kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili firma tarafından yüklenilen inşaat tamamlandıktan sonra, vakfa ait olacağı kararlaştırılan konutların vakfa teslim edileceğini, 2015 yılında inşaatın tamamlandığını ve vakfa ait tüm konutların ihtirazı kayıt olmaksızın vakıf tarafından teslim alındığını, vakfa ait konutlar teslim edildikten sonra, vakfın bir çok konutunu halka açık ve güvenliksiz vaziyette bıraktığını, konutlara gelen müşteriler tarafından özensiz bir şekilde incelendiğini ve dış etkenlerden kaynaklı olarak bir kısım konutların zarar gördüğünü, Diyarbakır 1. Tüketici Hukuk Mahkemesi’nin 2020/196 Esas sayılı dosyasının davacısı … isimli davacının satın aldığı konutun da bu konutlar arasında yer aldığını, müvekkili firmanın daireleri vakfa teslim ettikten sonra vakıf tarafından dairelerin özensiz bırakıldığını ve bir kısım dairenin bu süreçte zarar gördüğünü, bu hususların tanıkla da ispat edilebileceğini, davacının müvekkili firmayı sorumlu görmesinin ve müvekkiline rücu etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, neticeten davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
2-Arabuluculuk Tutanağı,
3-Taraflar arasında akdedilen … tarihli İnşaat (Kat Karşılığı) Yapma Sözleşmesi,
4-Davacı vakfın tacir sıfatı hakkında yaptırılan araştırmaya binaen verilen müzekkere cevapları,
5-Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapan davacının, davalı ile aralarındaki İnşaat (Kat Karşılığı) Yapma Sözleşmesine binaen davalıdan rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Eldeki davada davacının, vakıf tüzel kişiliği olduğu, eldeki davanın mutlak ticari dava olmadığı, nisbi ticari dava olmakla davalının tüzel kişi tacir olduğu, Türk Ticaret Kanununun 16. maddesinde, “… amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar,… da tacir sayılırlar.” düzenlenmesinin yer aldığı görülmekle eldeki davada Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunda araştırma cihetine gidilmiş, bu sebeple yazılan müzekkere cevaplarından olmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğünün …. tarihli cevabi yazısından davacı vakfın anonim şirket kurduğu, amacına ulaşmak için iktisadi işletme işlettiği ve bu suretle tacir olduğu değerlendirilmekle dosya hakkında Mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davacının, dava dışı üçüncü kişiye, eldeki rücuen tazminat davasına konu ödemeyi yapmasına dayanak olan Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının aslının getirtilip incelenmesinde; “Davacı ile davalı vakfı arasında …. tarihli alım satım ve komisyon sözleşmesi uyarınca davalı …. Limited Şirketi tarafından yapılan …. İli … İlçesi …. Mahallesi …. Caddesi …. sitesi …. Blok Daire No:… de bulunan taşınmazın ….-TL bedel karşılığında satımı konusunda anlaşıldığı, davalı …. vakfı tarafından …. tarihinde tapu devrinin davacıya devredildiği sabittir. Taraflar arasında satım sözleşmesine konu taşınmazın eksik ve ayıplı olduğundan bahisle uğranılan zararın tazminin talep edildiği anlaşılmıştır. Gerek 4077 sayılı yasa gerekse 6502 sayılı yasa da ayıplı malın tanımlandığı ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımayan malın ayıplı olarak kabul edildiği, her iki yasada da tüketicinin ayıplı maldan dolayı seçimlik haklarının mevcut olduğu, tüketicinin satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkının bulunduğu yine her iki yasada da ayıplı maldan sorumluluğun konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda 5 yıl olarak belirlendiği, davacı tarafından satın alınan taşınmazın 01/09/2016 tarihinde satın alındığı, davanın ise …. açıldığı, davaya konu konutun iddia edilen ayıplarının tespiti için ve ayıp niteliklerinin belirlenmesi için keşif icra edildiği, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; PVC doğramalarının boşluğa göre küçük ölçüde üretilerek montesinin yapıldığı, daire içindeki parkelerde, peteklerde kısmen şişmelerin olduğu, daire içinde TV uydu kablosunun olmadığı, oturma odasında bulunan çift camın , ön ile arka cam arasında ölçü farkının olduğu, ebeveyn banyosuna takılan dolabın üst rayının olmadığı, mutfak tezgahının arka kısmında bulunan su tesisatından su sızmalarının yaşanması nedeniyle duvarların küflendiği, lavabo dolabının eksik ve kusurlu olduğu, ebeveyn banyosunda bulunan gömme rezervuarın hasarlı olduğu, boru koruma metallerinin çekilmeden boruların döşenerek seramiklere zarar verilerek tamiratının yapılmaya çalışıldığı, kapı kasalarının ve kilit yerlerinin hatalı olduğu, mutfak tezgahının ayaklarının yetersiz olduğu, yatak odasında bulunan elektrik prizlerine kablo çekilmediği, pencere korkuluklarının yerine oturmadığı, görüntülü ses diyafon sisteminin çalışmadığı, mutfak bataryalarının yan sanayi ürünü olduğu ayrıca keşif sırasında uyuşmazlık konusu konutta ağır bir küf kokusunun olduğu keşfe giden heyet tarafından gözlemlenmiş olup, davacının satın aldığı konutta ayıbın birden fazla olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu sitede de; asansörün hatalı yapıldığı, değiştirildiği, site içindeki oyun park zeminin, site yönetimi tarafından yapılıp kat maliklerinden ücretinin tahsil edildiği, bina giriş camlarının kırık olduğu, giriş kapısının arızalı olduğu, merdiven korkuluklarının yapılmadığı, site temeline membranın yapılmadığı, çatıda su sızıntısının olduğu, kanalizasyon sistemininde geri tepmenin olduğu, çevre düzenlemesinde çim ekiminin yapılmadığı, Jeneratör sisteminin uygun olmadığı, kazan ve brülör sisteminin ısıtma sisteminin kullanım özelliklerine sahip olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla davacının davalı … vakfından satın alınan, davalı … yapı inşaat tarafından teknik şartnameye uygun olarak yapılmayan taşınmazın ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır.
İstinaf kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi heyetinden alınan ek raporda, dosyada mevcut iki rapor arasındaki farkın piyasa araştırmalarının aynı olmaması ve farkın makul olduğu tespiti dikkate alındığında çelişki olarak değerlendirilmemiş, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının, açık- gizli ayıpların tespiti yönünden yapılan incelemede ise, bilirkişi heyet raporunda belirlendiği üzere; teslim ile ortaya çıkan açık ayıpların; PVC doğramalarda ve çift cam ünitelerindeki kusurlar ve giderilme maliyetinin ..-TL, bina yangın merdivenlerindeki imalatların yapılmamış olması nedeniyle kusurun düzeltme maliyetinden hissesi oranında davacıya düşen kısımın …-TL, görüntülü diyafon sistemi eksikliklerinin 650,00-TL olmak üzere toplam …-TL olduğu, taşınmazın davacıya satış tarihinin …., devir tarihinin …., tesliminin ise ıslah dilekçesindeki talep ve taraf iddiaları birlikte değerlendirildiğinde …. tarihi olduğu, istinaf ilamında da değinilen tüketicinin açık ayıpları teslim tarihinden itibaren otuz gün süre içerisinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinden, davacı tarafından dava açılış tarihi öncesi ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin dosyaya bilgi, belge, delil vs. sunulmadığından dava açılış tarihi dikkate alındığında açık ayıplar yönünden ihbar bildiriminin süresinde yapılmadığı kanaatine varılmış olup, gizli ayıplar nedeniyle ise uygulanması gereken TBK.223.maddesi uyarınca olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılmayacak bir ayıp bulunması halinde, ayıp sonradan ortaya çıkarsa, dava zamanaşımı süresi içerisinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal bildirilmesi gerektiğinden gizli ayıplar yönünden makul sürede davanın açıldığı anlaşıldığından, davacının zararının bilirkişi heyeti raporunda gizli ayıp olan kalem tutarlarının toplamı olan …-TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, …-TL’nin ..-TL’sinin dava tarihinden itibaren, …-TL’sinin ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde karar verildiği ve anılan kararın istinaf denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen …. tarihli İnşaat (Kat Karşılığı) Yapma Sözleşmesinin incelenmesinden; vakfa ait taşınmaz üzerinde yüklenici davalı tarafından işyeri ve konutların yapılması, yapılacak konut ve işlerinden sözleşmede belirtilen oran üzerinden ekli paylaşım cetvelinde belirtilen kısımların kat mülkiyeti tapularının çıkartılarak bu bağımsız bölümlerin Vakfa verilmesi hususlarının düzenlendiği, sözleşmenin 13. maddesine göre vakfın kontrol ve denetim yapmasının yükleniciyi, taahhüt ettiği işin teknik sorumluluğundan kurtarmayacağı, sözleşmenin 25. maddesine göre yüklenicinin, kesin kabul tarihinden itibaren 5 yıl içinde malzemenin hileli olmasından veya yapının teknik şartlara uygun olarak yapılmamasından ortaya çıkan zarar ve ziyanı Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince tazmin etmeyi ve mevzuatta süre ile sınırlandırılmamış yüklenici kusurlarından doğacak mükellefiyetleri üzerine almayı da peşinen kabul edeceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığı görülmüştür.
Neticeten Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı kararıyla; vakfın dava dışı üçüncü kişiye karşı satıcı sıfatı nedeniyle, Mer yapı şirketinin ise teknik şartnameye uygun olarak yapılmayan taşınmazın ayıbı nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarına karar verildiğinin anlaşıldığı, tüketicinin korunması için benimsenen üçüncü kişilere karşı müşterek ve müteselsil sorumluluk esasının taraflar arasında aksine bir sözleşme bulunması halinde taraflar arasındaki iç ilişkide uygulanmayacağının değerlendirildiği, rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanmasının sözleşme hukukunun en temel ilkelerinden olduğu,
taraflar arasındaki iç ilişkide akdedilen sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre işin teknik sorumluluğunun davalı şirkette olduğu, neticeten Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesinin …. Esas sayılı kararıyla hükmedilen ve Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla eldeki davanın davacısından tahsil edilen tutardan, davalı … yapı şirketinin teknik şartnameye uygun olarak yapılmayan taşınmazın gizli ayıbı nedeniyle tek başına sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüketici Mahkemesince hüküm altına alınan ayıpların gizli ayıp olup teknik aykırılıklar olduğu anlaşılmakla davalının “vakfa ait konutlar teslim edildikten sonra, vakfın bir çok konutunu halka açık ve güvenliksiz vaziyette bıraktığı, konutlara gelen müşteriler tarafından özensiz bir şekilde incelendiği ve dış etkenlerden kaynaklı olarak bir kısım konutların zarar gördüğü” iddiasına itibar edilmemiş, usul ekonomisi de gözetilerek bu hususta tanık dinlenmesinin dosyayı aydınlatmayacağı kanaatine varılarak bu talepler duruşmada reddolunmuş ve neticeten davanın kabulüne, dava dışı tüketicinin tazminat talepli olarak tüketici mahkemesinde açmış olduğu davada davalının da taraf olduğu nazara alındığında davalı şirketin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmediği sonucuna varılmış, bu sebeple hükmedilen tazminat için ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş (Aynı yönde Bkz. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin …. tarihli ve …. E. …. K., … tarihli ve …. E., …. K. sayılı kararı) ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … TL’lik rücu talebine konu alacağın …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, … TL’lik rücu talebine konu alacağın …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken .. TL harçtan peşin alınan kısmın mahsubu ile bakiye … TL peşin harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, 857,30 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, posta ve tebligat gideri toplamı olan 115,00 TL olmak üzere toplam … TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim