Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1484 E. 2023/462 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve ailesinin … ilinde ticaret ile uğraşmakta olduklarını, pek çok şehre toptan ürün göndermekte olduklarını, müvekkil ile birlikte… ve …. ile de aktif olarak birlikte çalışmakta olduklarını, toptan sakatat işi yapmakta olduklarını, ruhsat ve vergi levhası müvekkilin abisi olan… adına olduğunu, Davalı taraf … İlinin … ilçesinde bilinen bir esnaf olduğunu, ticaret ile uğraşmakta olduğunu, Oğlu … .. ve yeğeni .. .. ile birlikte ticaret ile uğraşmakta olduklarını, . ilçesinde Çiftlik sahibi olup sakatat işi ile de uğraştıklarını, davacının abisi olan… ile … … kardeşi .. .. …. sakatat işinde ortaklık yaptıklarını, tarafların birbirini bu sebeple geçmişten bu yana tanıdıklarını, taraflar arasınca cari hesap açılmış ve müvekkile çek ile vadeli ödemeler yapıldığını, davacı adına ödemeler genel anlamda … … adına gönderilmiş olup, bunun sebebi ifade edildiği üzere yapılan işin aile işi olması ve hesap işinin …. tarafından takip edilmesi olduğu, davacının gönderdiği sakatata karşılık verilen çeklerin meblağ itibari ile birbirini karşılamaması sebebiyle aradaki fark davalıya para olarak eft/havale yapılmış olduğunu, Ticari geçmişin …. ile olması nedeniyle açıklama kısmana Saruhan Deniz yazılmış olup, davacıya davalı tarafından 3 adet çek verilmiş olduğu, bunlar; … Keşide tarihli … meblağlı … Çek seri numaralı …/… çeki, … Keşide Tarihli .. meblağlı … Çek seri numaralı …/.. ve … Keşide tarihli .. meblağlı … Çek Seri Nolu …/Turhal çekleri olduğunu, bu çeklerin mal karşılığı müşterilere verilmiş olduğunu ve günü geldiğinde bu çekler bankadan tahsil edilmiş olduğunu, bu çeklerin ödemesinde herhangi bir sorun olmadığını, davacı iş yaptığı … … Taşımacılık San. Ve Tic Ltdi. Şti. Tarafından …. Keşide tarihli, … meblağlı … Çek Seri Numaralı ../ .. çekini de davalıya becaiş olarak kullanması için vermiş olup, davalının da bu çeki kullanmış olduğunu, İş bu davaya konu iki adet çekin ödemesinin ise yapılmamış olduğunu, bunlardan ilki …. Keşide tarihli … meblağlı … Çek Seri Numaralı … çek, bu çekin davacı tarafından ciro edilerek piyasaya sürülmüş ancak çekin vadesi geldiğinde davalının imza yönünden bankaya itiraz etmesi ve banka kayıtlarında imzasının farklı olması sebebiyle çek bankadan kaşelenmeden davacıya geri gelmiş ve davacı tarafından ödenmiş olduğunu, davacının çeki işleme koymamış olduğunu, çeke herhangi bir kaşe vurulmadığını, ikincisi ise … Keşide tarihli … meblağlı … Çek Seri numaralı … çekidir. cirantanın ısrarı üzerine çekteki imza ile bankada imzanın bir birini tutmadığına ilişkin kaşe vurulmuş olduğunu, bunun üzerine son ciranta tarafından çek müvekkile ibraz edilerek müvekkile çekin geri dönmüş olduğunu, Müvekkil davalı ile görüştüğünde sıkıntıların yakında biteceği ifade edilip çekin yanlarında kalmasını zaten ticaretlerinin devam ettiği ve ürün alınarak cari hesaptan kapatılacağı ifade edilmiş olduğunu, müvekkilin de ticarete binaen davalı tarafı idare etmiş olduğunu, çekin ödenmesini kendisi yapmış olduğu, davacının bu iki çeki kendisinin ödemiş olduğunu, Müvekkil ile davalının devam eden ticari ilişkisi sebebiyle yaptığı cari hesap inlemesinde 84.500,00TL alacağı olduğu görüldüğü, bu sebeple her ne kadar çek bedelleri … ise de gerçek alacağı … olduğu için bu meblağı talep ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan … alacağımızın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile taraflarına ödenmesini, Yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …. tarihli dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesi ile davalı ile aralarında bir ticari ilişki olduğunu iddia etmiş olduğunu ancak bu ticari ilişkinin nasıl bir ticari ilişki olduğunu açık bir şekilde davacı taraf ifade edemediğini, Bu nedenle sayın mahkemece davacıya dava dilekçesini açıklaması için süre verilmesi gerektiğini, yasal süre içinde dava dilekçesi açıklanmadığı takdirde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Müvekkilinin oto galericilik, oto kiralama ve taksicilik işinde faaliyet gösterdiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi sakatat işi ile uğraşmadığını, tüm hususların sadece iddiadan ibaret olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen şekilde bir ticari ilişkinin olup olmadığının ticari kayıtlar incelendiği takdirde görüleceğinin, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
…..Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına … tarihli … TL’lik fatura,
../ .., .. … İnş. Malz. İnş. Tar. Taşımacılık San. Ve Tic Ltdi. Şti. Tarafından … Keşide tarihli, .. meblağlı … Çek Seri Numaralı çek sureti
…l Şubesi,….. Keşide tarihli …. meblağlı .. Çek seri numaralı çeki,
….l Şubesi, …. Keşide tarihli … meblağlı …. Çek seri numaralı çeki,
…/.., …. Keşide Tarihli … meblağlı … Çek seri numaralı çeki,
…/.. Şubesi, … Keşide tarihli .. meblağlı … Çek Seri nolu çek suretleri dosyamız arasına sunulmuştur.
… tarihli müzekkeresi ile ödenmiş olan çek bilgilerinin belirtildiği müzekkere dosyamız arasına alınmıştır.
….. tarihli müzekkeresi ile ödenmiş olan çek bilgilerinin belirtildiği müzekkere dosyamız arasına alınmıştır.
SMMM bilirkişisinden 28/01/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizin ….. E., ….. K. Sayılı kararı ile açılan işbu dava hakkında uyuşmazlığın taraflar arasında gerçekleştiği iddia olunan satış sözleşmesine binaen alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu tespit edilmiş, bu davanın mutlak ticari dava olmadığı, nisbi ticari dava araştırması yapıldığında ise her iki tarafında tacir olmadığı anlaşılmakla asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin …… E., ….. K. Sayılı kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap nedeni ile alacak davasından kaynaklı olduğu ve cari hesap sözleşmesinin TTK md.89’da düzenlendiğinden bahisle mutlak ticari dava olduğundan karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine yargı yeri belirleme için dosya Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. HD.’ne gönderilmiş …. E., ….. K. Sayılı kararı ile Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçesi yerinde görülerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap nedeni ile alacak davasından kaynaklı olduğu belirtilmekle dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dolayısı ile de taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap nedeni ile alacak davasından kaynaklı olarak bakiye alacağın tahsili istemi ile açılan davaya ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukukî sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacağı belirtilmektedir.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümler uygulanamaz. Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. maddesi ise; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” hükmünü haizdir. Bu hüküm çerçevesinde, 24.12.2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunun …. tarihli ve ….l E., …l K. sayılı kararında fatura; “Ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup, ticari belge niteliğindedir” şeklinde tanımlanmıştır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23. (6102 sayılı TTK m. 21) maddesine göre; fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır. Tek başına fatura düzenlenmesi, akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir (Benzer yönde karar için bknz.: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/(19)11-3085 E., 2021/902 K. Sayılı kararı).
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; eldeki dava satıştan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsiline ilişkin olup, davacı taraf mahkemeye cari hesap sözleşmesine ilişkin yazılı bir delil ibraz etmemiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsi geçen ve ekinde yer alan fatura ve çeklere ilişkin ticari defter incelemesi yapıldığında ise davacı vekilinin ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının ticari defter incelemesinde ise dayanak belgelerin davalı ticari defterinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Kural olarak davacı iddiasını kanıtlar nitelikte belgeleri sunmaması ve mahkememizce hatırlarılan yemin deliline dayanmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın, başlangıçta yatırılan … TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan … TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan 8,5TL vekalet harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …. TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen … TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydedilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim