Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı alt işveren arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan dava dışı işçi …’nın çalışmış olduğu işyerinin tasfiye edilmesinden dolayı son çalışma döneminde dava dışı işçiyi istihdam eden en son yüklenici olan davalı şirkete iadesinin yapıldığını ve davalı tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, dava dışı işçi tarafından Ergani Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden işe iade istemli açılan davanın işçi lehine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, kesinleşen karara istinaden dava dışı işçinin davalı alt işveren şirkete yapmış olduğu başvuruya rağmen işe başlatılmaması üzerine işe iade kararında hüküm altına alınan boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının dava dışı işçi tarafından Diyarbakır İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasına konu edilmesi üzerine müvekkili tarafından …. TL ve işe iade kararında hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin Ergani İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına konu edilmesi nedeniyle ….tarihinde…. TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin davalı son alt işverenin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak düzenlendiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi incelendiğinde, uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair düzenlemeye yer verilmiştir. Davalı vekili süresinde verilen cevap dilekçesinde, sözleşmede yazılı yetki şartına dayalı olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK.’nun 17. maddesinde;”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, taraflar tacir olup, kesin yetki kuralının bulunmaması, davalılar vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması ve tarafların 6100 sayılı HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetkiye dair yapmış oldukları sözleşmenin geçerli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının yetki itirazının kabulü ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip Hakim