Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1476 E. 2023/73 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan dava dışı işçi ….’ın çalışmış olduğu işyerinin tasfiye edilmesinden dolayı yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, müvekkili tarafından iş akdi sona eren davacıya …. tarihinde ….. TL kıdem tazminatı ve …. TL damga vergisi ile….. tarihinde …TL TİS farkından kaynaklı kıdem tazminatı ile … TL damga vergisi ödendiğini, yapılan ödemelerden, davalıların işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olmak üzere dönemlerine isabet eden miktardan sorumlu olduğunu ileri sürerek yapılan ödemelerden her bir davalının dönemine isabet eden miktarın rücuen tahsilini istemiştir.
Davalılar ….. Ltd. Şti. ve …. Tic. A.Ş. vekili, müvekkilleri ile davacı arasında imzalanan sözleşmelerde yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak düzenlendiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …. LTD. Şti. vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar….. Ltd. Şti. ve…. Ltd. Şti., usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar ….. Ltd. Şti. ve … Tic. A.Ş. vekili süresinde verilen cevap dilekçesinde, sözleşmede yazılı yetki şartına dayalı olarak Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 17/1. maddesinde tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağı; yine HMK.nun 19. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, mahkemenin, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de göstereceği, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davalılar ……. Ltd. Şti. ve….. Tic. A.Ş. vekili süresinde yetki itirazında bulunmuş olup; davacı ile yetki itirazında bulunan davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri incelendiğinde, uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır. Davacı kamu kurumu, davalılar şirket olmakla yapılan yetki sözleşmesi HMK’nun 17/1. maddesi uyarınca tarafları bağlar. Bu durumda dava sadece Ankara mahkemelerinde açılabileceğinden, HMK’nun 10/1. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğundan söz edilemez. Her ne kadar diğer davalılar yetki itirazında bulunmasa da, davacı ile yetki itirazında bulunmayan davalılar arasında imzalanan sözleşmelerde de uyuşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin düzenlemenin bulunmasına, davacı vekilinin … tarihli celsede, yetki itirazını kabul etmemekle birlikte eğer yetkisizlik kararı verilecekse tüm davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğinin anlaşılmasına göre, usul ekonomi ilkesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm davalılar yönünden Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar kısa kararda, karara karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği belirtilmiş olsa da, kararın 2023 yılında verilmiş olmasına ve 2023 yılı itibarıyle yeniden değerleme oranına göre miktar yönünden istinaf kesinlik sınırının …. TL olduğunun ve dava değerinin bu miktarın altında olması nedeniyle verilen kararın HMK.’nun 341. maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulabileceği belirtilmiş olsa da, kararın 2023 yılında verilmiş olmasına ve 2023 yılı itibarıyle yeniden değerleme oranına göre miktar yönünden istinaf kesinlik sınırının …. TL olduğunun ve dava değerinin bu miktarın altında olması nedeniyle verilen kararın HMK.’nun 341. maddesi gereğincekesin olduğunun anlaşılmasına göre, sehven yapılan bu yanlışlık gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kararın miktar yönünden kesin olduğu belirtilmek suretiyle düzeltilmiştir.)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereği kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, 6100 sayılı HMK.’nun 341. Maddesi gereğince miktar yönünden kesin olarak karar verildi.

Katip Hakim