Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1448 E. 2022/2668 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; …. günü saat 11:30 sıralarında …. ili …. İlçesi …… Ormanı, …. Köyü yönüne … Km’sinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, …..’ın sevk ve idaresindeki müvekkile ait ….. plakalı araç ile ….. İl yolu (18-51) 19 km’sinde …. köyü ….. Ormanı yol ayırımından …. Köyü istikametine seyir halindeyken yolun …. Km’sine geldiği esnada yol üzerinde bulunan taşa aracının ön alt kısmı ile çarpması sonucunda tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilin aracında ….. tarihinde vuku bulan trafik kazası neticesinde maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilin aracı davalı yan ….. Sigorta Şirketi tarafından …. poliçe numaralı kasko sigortası ile sigortalandığını, kasko sigortası nedeniyle müvekkilin aracında meydana gelen hasar teminat altına alındığını, maddi hasarın tahsili amacıyla Karayolları Trafik Kanunu gereği sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de olumlu bir geri dönüş alınmadığını, akabinde arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak yine sonuç alınamadığını belirtmiş, bu nedenle …. Sigorta Şirketi tarafından ….. poliçe numaralı kasko sigortalı müvekkile ait ….. plakalı araçta meydana gelen ….. TL maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak kendilerine ödenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
…… tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Tanımlar” kenar başlıklı 3/1-l maddesinde tüketici işlemi “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Aynı maddenin 1-k bendinde ise tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olduğu ifade edilmiştir. Yine aynı maddenin 1-ı bendi ile kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi “sağlayıcı” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir(6502 sayılı TKHK.m73/1). HMK.’nun 114/1-c maddesinde belirtildiği üzere görev dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır; dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir(HMK.m.115/1,2).
Somut olayda dava, sigortalı davacının sigortacıya karşı açtığı sigorta tazminatının tahsili davası olup kasko sigorta sözleşmesine dayanmaktadır. Sigorta sözleşmesine konu araç, ticari araç olmayıp, gerek ruhsatında gerekse sigorta sözleşmesinde belirtildiği üzere özel kullanıma tabi bir araç olarak kayıtlıdır. Özel aracın sigorta ettireni olan davacı “tüketici” olup, davacı ile davalı arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi de bir “tüketici işlemi” durumundadır. Bu tüketici işleminden doğan uyuşmazlıklara ise, 6502 sayılı yasanın 3/1. ve 73maddeleri gereğince tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114. ve 115. mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Tarafların görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulması halinde ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip Hakim