Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1440 E. 2023/1124 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin …. tarihinde saat … sıralarında … Mah. …. Bulvarından karşıdan karşıya geçmek istediği sırada, davalılardan …’a ait olan …. plaka sayılı aracın diğer davalı …’un sevk ve idaresinde iken müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin ağır yaralandığını, ambulansla hastaneye götürüldüğünü ve hayati tehlikesi bulunduğu söylenerek acilen yoğun bakıma alındığını ve yoğun bakımda 5 gün süre ile tedavi gördüğünü, geçici ve sürekli iş göremezliğinin oluştuğunu ve başkalarının bakımına muhtaç hale geldiğini, kaza nedeniyle meydana gelen zararların ödenmesi için davalı sigorta şirketine …. tarihinde başvuru yapıldığını, başvurunun davalı sigorta şirketine …. tarihinde ulaştığını ancak zararın karşılanmadığını, müvekkilinin maddi ve manevi zararlarının karşılanması için davalılar yönünden dava şartı kapsamında arabuluculuğa başvuru yapıldığını, sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, kaza nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının …. nolu dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …. TL maddi tazminatın (tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve bakım masrafları, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, iş gücü kaybı, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, efor kaybı) kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiş, maddi tazminat kalemlerinin açıklanmasına ilişkin sunmuş olduğu …. tarihli dilekçe ile, dava dilekçesinde … TL olarak talep edilen maddi tazminatın … TL’lik kısmının geçici iş göremezlik tazminatına, … TL’lik kısmının sürekli iş göremezlik tazminatına ve … TL’lik kısmının ise bakıcı gideri ve tedavi giderine ilişkin olduğunu beyan etmiş, … tarihli ön inceleme duruşmasında, bakıcı gideri ve tedavi gideri için .. TL talep edilmiş ise de, farklı tazminat kalemleri olması nedeniyle 10 TL’nın … TL’lik kısmının bakıcı giderine, .. TL’lik kısmının ise tedavi giderine ilişkin olduğunu beyan etmiş, … tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talep sonucunu sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden .. TL’na, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden .. TL’na ve bakıcı gideri yönünden .. TL’na yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, usuli eksiklik nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul etmemek kaydıyla; müvekkil şirketin kaza tarihi itibariyle yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin sorumluluk kapsamında bulunmadığını, SGK tarafından karşılanması beklenen bakıcı, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin müvekkilden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müracaatçının SGK’lı olup olmadığına bakılmaksızın, mevzuata göre SGK tarafından karşılanması gereken giderlerinin trafik sigortalarının teminat kapsamına girmediğini, ceza dosyasında uzlaşma mevcutsa müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, kusur durumu ve maluliyet oranı ile var ise zararın uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, SGK tarafından ödenen tazminat varsa ödenecek tazminattan mahsubunun gerektiğini, temerrüd gerçekleşmediği gibi davacının ticari faiz de talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili, kazanın kazanın meydana geldiği yere yaklaşık 50 metre mesafede yayalar için üst geçit bulunmasına rağmen, davacının trafik akışının her iki yolda da en yoğun olduğu yerden trafiği tehlikeye sokacak şekilde karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, davacının kazanın meydana gelmesine kendisinin sebebiyet verdiğini, müvekkile atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, kaza tespit tutanağına göre davacı 2918 sayılı K.T.K’nın 68/1-c ( Yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların, trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında müvekkile de kusur atfedilmiş ise de, müvekkilin kusurunun bulunmadığının yargılama aşamasında alınacak bilirkişi raporu ile tespit edileceğini, davacı tarafından talep edilen maddi tazminatın haksız olduğunu, yine talep edilen maddi tazminat taleplerinin kalem kalem açıklanması gerektiğini, kaza tarihinde davacı 72 yaşında olup herhangi bir çalışması bulunmadığından tazminat talep edemeyeceğini ve ticari faize hükmedilemeyeceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Usulüne uygun tebligata rağmen davalı … davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, … plaka sayılı aracın trafik tescil bilgileri, davacıya ait tedavi evrakları, UYAP sistemi üzerinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu soruşturma dosyası ile Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı Sosyal Güvenlik Kurumundan sorulmuş, kusur durumunun tespiti yönünden Ankara Adli Tıp Kurumundan, davacının maluliyet durumunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumundan, tazminat hesabı yönünden ise aktüer bilirkişiden bilirkişi raporları alınmıştır.
Dava, … tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi düzenlenen ve davalı …’un sevk ve idaresindeki aracın yaya halde bulunan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davalı sigorta şirketi ile işleten ve sürücüye yöneltilmiş geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
… plaka sayılı aracın …. tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede sakatlanma ve ölüm halinde kişi başı maddi tazminat üst limitinin … TL olarak belirlendiği, kaza tespit tutanağına göre … tarihinde davaya konu kazanın meydana geldiği, kaza nedeniyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının …. nolu dosyası üzerinden yürütülen soruşturma sonucu davalı … hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan iddianame düzenlendiği ve Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin … esasını aldığı, dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığı, yine dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı, kaza nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı olarak SGK tarafından peşin sermaye değerli rücuya tabi her hangi bir ödeme yapılmadığı, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olup olmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü diğer davalı …’un kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise oranı, kaza nedeniyle davacı da geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığı, tedavi masrafı talep edip edemeyeceği, tazminatın miktarı ile faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
Kazanın Diyarbakır ili sınırları içerisinde gerçekleşmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 16 ve 2918 sayılı KTK’nın 110/2-son cümlesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalı sigorta şirketi vekilinin yetki itirazı yerinde görülmeyerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince işleten ve sürücü kusuru nedeniyle meydana gelen zararları karşılamakla yükümlü olduğu gibi, davalı sigorta şirketi de, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Öncelikle davaya konu kazada kusur durumunun tespiti gerekir.
Kaza tespit tutanağı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu soruşturma dosyası ve Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporundan; … günü Saat 16.16 sıralarında sürücü davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … Bulvarını takiben … Kavşak istikametine seyirle olay yerine geldiğinde, seyrine göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçiş yapmak isteyen yaya davacı …’a çarpması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, davacı yaya ile davalı sürücünün her ikisine de kazanın meydana gelmesinde kusur atfedilmiştir.
Soruşturma dosyasında trafik bilirkişisinden alınan … tarihli bilirkişi raporunda; 100 metre mesafeye kadar yakınında trafik lambası, yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak ile aydınlatma bulunan kaza mahallinde karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’ın karayolu üzerinde gerekli kontrolleri yapmadan ve kendi güvenliğini sağlamadan eylemini gerçekleştirmeye çalışmasının, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138/b “Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayalar, taşıt yolunu yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarından geçmek zorundadırlar ve taşıt yolunu geçebilirler” maddesine aykırılık teşkil ettiği, yapılan video incelemesinde yaya …’ın akan trafiği hiçe sayarak araçlar arasından ve birden yola fırladığının görüldüğü, bu sebeple yaya …’ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’un ise, yerleşim yeri içeriinde azami hız sınırının yasal % 10 geçme toleransı dâhil otomobil cinsi taşıtlar için 55 km/s olduğu, trafik kaza raporu krokisinde 23 metre fren izinin olduğu, kuru asfalt zeminde aracın kaza esnasındaki hızının 59,36 km/saatte bulunması sebebiyle kazanın oluşumunda tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davaya konu kazada kusur durumunun tespitine yönelik Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’un sevk ve idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içindeki yolda, mahal hız şartlarını yeterince gözetmeksizin sol şeridi takiben, önündeki araca yakın mesafeden seyri nedeniyle geç fark ettiği yayaya çarptığı oluş şartlarında, alt düzeyde tali ve %10 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise karşıdan karşıya geçiş kurallarına uymadığı, yaklaşan araçların hız ve uzaklığını göz önüne almadığı, araçlara ilk geçiş hakkını vermediği, yaklaşan araçlara rağmen can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce taşıt yoluna girip sol şeritten gelen aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleriyle asli ve %90 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ve soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olması nedeniyle mahkememizce denetime elverişli olduğu değerlendirilmiş ve davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %10 oranında, davacının ise %90 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar davaya konu kaza nedeniyle Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası derdest ise de, dosyanın incelenmesinde yargılamanın basit yargılama usulüne göre yapılacağına yönelik tensip zaptının düzenlendiği, gerek kaza tespit tutanağı, gerekse soruşturma dosyası ile yargılama aşamasında Ankara Adli Tıp Kurumu tarafından kusura ilişkin düzenlenen bilirkişi raporlarının kazaya ilişkin kamera kayıtlarının da incelenerek düzenlenmiş olması, kazaya ilişkin görüntülerin bulunması nedeniyle kazanın oluş şekline ilişkin çelişki bulunmaması karşısında ceza dosyasının sonucunun beklenilmesine gerek görülmemiştir.
Kaza nedeniyle davacıda geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluşup oluşmadığı, bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirilme yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyetin %9 ve sürekli olduğu, iyileşme süresinin 12 ayı bulabileceği ve bu süreçte 3 ay bakıcı ihtiyacı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınmıştır. TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği esas alınarak, %9 maluliyet ve %100 kusur oranı ile güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak düzenlenen bilirkişi raporunda; geçici iş göremezlik tazminatı … TL, sürekli iş göremezlik tazminatı (bilinen dönem+bilinmeyen dönem) .. TL ve bakıcı ise … TL olarak hesaplanmıştır. Maluliyet ve tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporlarında belirtilen süre ve miktarların yöntemince tespit edilmiş ve hesaplanmış olması karşısında denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiş ve mahkememizce benimsenmiştir. Bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat miktarlarından davalı tarafın %10 kusuruna isabet eden miktarlar, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden …TL, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden .. TL ve bakıcı gideri yönünden … TL olup, davalı tarafın %10 kusur oranına isabet eden ve davacı vekili tarafından 6100 sayılı HMK:’nun 107. Maddesin kapsamında bu yönde bedel arttırımı yapılan miktarlar üzerinden davacının sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderine yönelik isteminin kabulüne, tedavi giderlerine ilişkin davacı tarafça dosyaya somut bir delil sunulmadığından tedavi gideri isteminin reddine karar verilmiştir.
Faizin türüne ilişkin olarak; davalı sigortalı araç hususi olduğundan davacının yasal faiz talep edebileceği kabul edilmiştir.
Faiz başlangıcına ilişkin olarak; kaza sonrası dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine yapılan başvuru yazısı davalı sigorta şirketine … tarihinde teslim edilmiş, davalı sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesi gereğince sigorta şirketinin ihbarı takip eden 8 iş günü sonunda temerrüdü gerçekleştiğinden, sigorta şirketinin davanın kısmi dava olup olmamasına bakılmaksızın zararın tamamı yönünden ödeme yükümlülüğü doğduğundan tazminatın tamamı yönünden temerrüdü gerçekleşmiştir. Bu nedenle kabul edilen tazminat alacaklarının tamamına davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE, … TL TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve … TL geçici iş göremezlik tazminatı ile … TL bakıcı gideri olmak üzere toplamda … TL’nın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan … tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden ise haksız fiil tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
Davacının tedavi giderleri istemine yönelik talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken …. TL harçtan, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harç ile … TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye … TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvuru harcı ile … TL peşin parç ile … TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda … TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından … TL posta ve tebligat masrafı ile … TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin kabul/red oranı dikkate alınarak … TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar … ve … ile davalı sigorta şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiğiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen ….TL arabulucu ücretinin kabul ve red miktarına göre …. TL’lik kısmının davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına, bakiye 0,94 ‬TL’lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydedilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve Davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .

Katip Hakim