Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1426 E. 2023/13 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında gerçekleşen ticari iş dolayısıyla düzenlenen ….. tarihli ….. seri nolu ….. TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye ….. TL’nın ödenmediğini, tahsili için Gaziantep İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine dosyanın yetkili İcra Dairesine gönderildiğini ve Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esasını aldığını, dava aşmadan önce yapılan arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ilk olarak Gaziantep İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, yetkiye ve borca itiraz üzerine dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderildiğini ve ….. esasına aldığını, ancak yetkili icra Dairesi olan Diyarbakır İcra Dairesince müvekkile gönderilen bir ödeme emrinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, aksine defter kayıtları incelendiğinde müvekkil şirketin davacıdan ….. TL alacaklı olduğunun görüleceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Gaziantep İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası ile Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden dosyaya eklenmiştir.
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine ilk olarak cari hesap alacağı açıklaması ile ….. TL asıl alacak, …..TL işlemiş faiz ve ….. TL vekalet ücreti olmak üzere toplamda ….. TL’nın tahsili amacıyla ….. tarihinde Gaziantep İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının gönderilen ödeme emrine karşı süresinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, icra dairesince yetkiye ve borca itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin ….. tarihli dilekçe ile dosyanın Diyarbakır İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği ve gönderilen takip dosyasının Diyarbakır İcra Dairesinin ….. esasını aldığı, Diyarbakır İcra Dairesince ….. tarihinde Gaziantep İcra Dairesine yazılan yazıda; muhabere yoluyla gelen takip talebi ve gereği dosyanın açıldığı, masraf yatırılıp taleple bildirilmesi halinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edileceğinin bildirildiği, bu aşamadan sonra Diyarbakır İcra Dairesince ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğe çıkartıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi dikkate alınacağı gibi, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri ve takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki, yetkili icra dairesinde borçluya, takibin başlamasını sağlayan yeni bir ödeme emri tebliği zorunludur.
Elde ki davada, davacı-alacaklı tarafından icra takip dosyasının yetkili icra dairesine intikalini sağladıktan sonra, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirilmemiştir. Bu nedenle, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir. Bu durumda, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 669,44 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 588,74 TL’nın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim