Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1379 E. 2023/387 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerden … ve …’in oğulları, olan …ve …, davalının …poliçe nolu Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında sigortaladığı …Tic.Ltd.Şti. ye ait …plaka sayılı araçta yolcu olarak bulundukları esnada aracın kaza yapması sonucu yaşamlarını yitirdiklerini poliçe teminat limiti olan ve ölümlerde herhangi bir eksiltme ve hesaplama yapılmaksızın ödenmesi gereken kişi başı …TL. den toplam …TL nin mirasçılara ödenmesi için …tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, başvuru dilekçesi …tarihinde şirkete ulaşacaklarını, buna ilişkin kargo gönderi makbuzu ile gönderi ulaştığını, davalı şirketten başvuruya ilişkin olarak uzun süre dönüş olmadı. …tarihinde telefonuma bir mesaj geldiğini, şirketle iletişim kurma, sağlıklı bilgi alma gibi tüm çabalarım karşılıksız kalınca …tarihinde yani başvurumun şirkete ulaşmasından itibaren …gün sonra şirket hakkında İcra takibi başlattıklarını, takibe karşı itiraz ettiklerini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamını, borçlunun takip konusu ana alacak olan …TL. Nin % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, nitekim, dosya hesabı yapıldığı gün bakiye kalan kısım da dosyaya ödenmiş olduğunu, devamında ödeme yapılmasına muvafakat dilekçesi gönderildiğini, dolayısıyla, müvekkili şirketin kötü niyeti yahut borcun ödenmesini geciktirmek gibi bir iradesi ve bu yönde bir kastı bulunmadığını, buna karşılık, davacı tarafın, maillerini yanıtsız bırakması ve eldeki davayı ikame etmesi davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini gerekiğini öncelikle eldeki haksız ve mesnetsiz davanın reddini, devamında davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
Diyarbakır İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası, …Sigorta …numaralı hasar dosyası, zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ve ekleri, …numaralı arabuluculuk tutanağı, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz sonrası, icra dosyasına borçlu tarafından yapılan ödemenin davacı/ borçlu tarafından doğrudan tahsil edememesi durumunda itirazın iptalini ve icra inkar tazminatını talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Diyarbakır İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/alacaklıların davalıya karşı …numaralı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesine dayanarak toplam …alacak üzerinden …tarihinde icra takibine başladığı, ödeme emrinin borçluya …tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine …tarihinde itiraz etmiş olduğu böylelikle icra takibinin durduğu anlaşılmıştır. Davalı/borçlunun icra dosyasına …tarihinde ödeme yapmış olduğu, davacı/alacaklının ödeme yapılması için talepte bulunduğu fakat icra müdürünün alacaklının muvafakati olmadığından ödeme yapılamayacağını belirtmesi üzerine …tarihinde işbu davanın ikame edildiği, …tarihinde ise alacaklının icra dosyasına muvafakat sunması üzerine …tarihinde davacıya ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkâr tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur (…sayılı kararları).
Borçlunun takibe itirazından sonra yasal süresi içinde itirazın iptali davası açılması ve bu dava açılana kadar borçlu tarafından icra dosyasına ihtirazi kayıt konulmadan yapılan ödemeler veya alacaklının şahsına ya da onun gösterdiği üçüncü kişiye (kabul edilmek koşulu ile) haricen yapılan ödemelerin bulunması durumunda ise ödeme rızaen yapılmış olduğundan borçlunun bu ödemeler yönünden itirazından vazgeçtiğinin kabulü gerekmektedir. İtiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir. (…)
Sonuç olarak da davacı/borçlunun dava açılmadan önce y itirazına konu borcu tamamen ödemiş olduğundan alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak da yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının kötü niyet tazminatı talebi bakımından ise davacı/borçlunun icra müdürünün işlemi neticesinde bu davayı ikame ettiği, kötü niyeti gösterir bir delilin de dosyada bulunmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-İcra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatı taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu ve yürürlükteki Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.977,13TL harçtan mahsubu ile kalan 5.797,23 -TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/1. Maddesi gereğince 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen 3.200,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydedilmesine,
8-6100 sayılı HMK’nın 333/1 maddesi ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 207. maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde gider avansından kullanılmayan kısmın yazı işleri müdürü tarafından yatıran tarafın hesap numarası bildirmiş ise hesabına aktarılmasına; aksi halde, masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adrese ödemeli olarak gönderilerek yatıran tarafa iadesinin sağlanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim