Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/136 E. 2022/1514 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dışı sigortalı ………………’a ait, Diyarbakır İli, ………….. İlçesi, ……………Köyü,………….. sayılı parselde bulunan buğday ürünü, …………… numaralı Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi ile müvekkil kurum nezdinde teminat altına alındığını, 10/06/2018 tarihinde, davalının sorumluluğunda bulunan elektrik hattından çıkan yangın nedeniyle, sigortalı buğdayların yanarak hasar gördüğünü, hasar tespit incelemeleri neticesinde, dava dışı sigortalıya 02.05.2019 tarihinde 2.463,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, söz konusu yangına ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ………….nolu dosya üzerinden yürütülen soruşturmada yangına davalının sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, sigortalının haklarına halef olduğunu, ödenen bedelin tahsili amacıyla Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ………… E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, usul ve esas yönünden davanın reddini dilemiştir.
Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalıya ait ürünlerin elektrik nakil hattından kaynaklandığı iddia edilen yangından dolayı zarara uğraması nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir. (Yar. 17. HD., 09.06.2020 tarih, 2019/1635E.- 2020/3293 K.)
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde, “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının sigortalısına ait tarlada bulunan ürünlerin elektrik nakil hattından kaynaklanan yangın nedeniyle zarar gördüğü iddia edildiğine göre uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli DİYARBAKIR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-H.M.K.’nın 331/2. maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip Hakim