Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1329 E. 2023/756 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin genel olarak bünyesinde yer alan ve işletmiş olduğu servis araçları ile servis taşımacılığı işi yaptığını, bu çerçevede müvekkili firma ile davalı şirket arasında; davalı şirketin çalışanlarının taşınması amacıyla Personel Taşımacılığı Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili davalı şirketin personelini taşıyarak, karşılığında aylık olarak düzenlenecek fatura bedelleri davalı tarafından müvekkiline ödeneceğini, müvekkili şirketin personel taşıma işini yürüttüğünü, akabinde ilk olarak 2022 yılı Haziran ayının faturası tahakkuk ettirildiğini tutar davalı şirket tarafından sorunsuz bir şekilde ödendiğini,… tarihinden .. tarihine kadar müvekkili şirketin aynı şekilde yükümlülüklerine uyduğunu, davalı şirketin personelin taşımacılığını yapmaya devam ettiğini, ancak … tarihinde davalı şirket yetkilisi müvekkilimine sözleşmenin davalı şirket tarafından feshedildiğini; bu tarihten sonra davalı şirketin başka bir firma ile çalışacağını ve başka firmadan servis işinin temin edileceğini bildirdiğini, hemen sonraki gün, davalı şirket başka bir firmadan servis hizmeti aldığını, bu anlamda müvekkili firma, …. tarihleri arasında davalı şirkete servis hizmeti sunduğu için bu dönemlere ilişkin olarak … Tarihli ve … TL Tutarındaki Fatura ile … Tarih ve … TL Tutarındaki Faturayı düzenleyerek davalı şirkete ilettiğini, bu faturalar davalı şirkete ulaşmış ve şirketin defter ve kayıtlarına işlendiği halde fatura bedelleri müvekkiline ödenmediğini, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı taraf başlatılan takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının/borçlunun; Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasında borca ve icra takibine yaptığı itirazının iptalini, takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sindan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili …. Nak. Mad. San ve Tic Ltd Şirketi ile Yüklenici … Otomotiv Tarım İnşaat San. Ve Tic. Ltd arasında … tarihinde müvekkili şirketin yolcularının taşınması hususunda bir yılllık hizmet sözleşmesi yapıldığını, taşıyıcı ’nın 1 yıl süreyle sözleşmede yazılı hukuki, teknik ve idari şartlarda işçileri ulaşıma uygun noktalardan alıp, İşveren ’in merkez adresine, İşveren ’in merkez adresinden alınıp, ulaşıma uygun noktalara taşınma borcu altına girdiğini, sözleşmenin 3. Maddesinin 8. Fıkrası, 5. Maddesinin 1. Fıkrasında su istimal edildiğini, yakıt fiyatlarının düşmesi üzerine davacı şirket bir indirim yapmadığı gibi yükselen fiyatlar üzerine daha yüksek artışlar istendiğini, yakıt fiyatlarının düşmesinin ardından eski seviyelerine dahi erişmeyen en ufak artışlarda bile fiyat artış talebinde bulunarak sözleşmenin sınırlarını da aşıldığını, davacı şirket haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına riayet etmediğini fiyat artışı talep ederek kötü niyetli hareket ettiğini, müvekkili davacı şirketin sözleşmeyi ifa etmekten imtina ettiğini anlayınca bu kez de aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için yeni bir arayışa girmiş bu süreçte de hem zaman kaybettiğini hem de harcamalar yaptığını, müvekkilinin bunun akabinde de emsal nitelikte bir işi ikame etmesi için yeni bir sözleşme yapmak zorunda kaldığını, öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
1-Diyarbakır İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası,
2- İcra takibine dayanak oluşturan …. ve … tarihli faturalar,
3-Diyarbakır Arabuluculuk Bürosunun …. dosya numaralı arabuluculuk son tutağı,
4-Davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter kayıtları,
5- .. tarihinde SMM bilirkişisinden tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde alınan rapor,
6- Davacı şirket yetkilisinin 19/09/2023 tarihli celsede sunmuş olduğu yemin eda beyanı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından Diyarbakır İcra Dairesinin… E. Sayılı dosyası ile … tarihli … lik fatura ile … tarihli … lik faturaya dayalı olarak … toplam alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı/borçluya ödeme emrinin … tarihinde tebliğ edildiği, davalının gönderilen ödeme emrine … tarihinde, 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz ettiği, itiraz evrakının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, böylelikle eldeki itirazın iptali davasının davacı tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, faturalara konu servis hizmeti davalıya sağlandığı halde borcun ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise, davacının sözleşmedeki belirlenen yükümlülüklere uymadığını, sözleşmenin … tarihinde haksız olarak feshedilerek davalının zarara uğradığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasının tarafların aralarında imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince davacının taşımacılık işi gereğini yerine getirip getirmediği, ücrete hak kazanıp kazanmadığı ve davalının bu faturaları ödeyip ödemediğinin tespiti ile icra takibine dayanak oluşturan faturalara dayanarak takip başlatmakta haklı olup olmadığı yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. İbrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı tarafta bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin varolduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olduğu taktirde mahkemece bu belgenin ibrazı için HMK 220/2 maddesi gereği kesin süre verilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf verilen süre içerisinde ibraz etmez ve aynı süre içerisinde gerekçesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez yada belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse mahkemece belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanına itibar edilebilir. (HMK 220/3)
Yukarıdaki açıklamalara göre ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeyle ilgili olduğu davalara ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerden olmakla birlikte ancak HMK 222. maddesindeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi ticari defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Zira tarafın ticari defterleri kanunda açıklandığı üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu taktirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi defterlerinin davacı defterleriyle uyumlu olup olmadığının incelenmesinin engel olacağından sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği taktirde HMK 220/3 madde gereğince sunmaktan kaçındığı ticari defterlerindeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğu kabul edilebilir. Aksinin kabulü durumunda karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkmaktadır ki, bu hususta HMK’daki açık düzenlemelere aykırı olacaktır.
Mahkememizce davalının borca itirazı nazara alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, … tarihli SMM bilirkişisinden alınan raporda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, takibe konu faturanın her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu mütalaa edilmiştir. Toplam olarak …. lik faturanın kesildiği, davalının … TL lik ödeme yaptığı, … lik ödemenin kayıtlarda yer almadığı anlaşılmıştır. Davalı her ne kadar sözleşmeye aykırı olarak sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme gereğince davacının alacağı olmadığını savunmuş ise de bu savunmayı destekler nitelikte bir delil dosyaya sağlayamamıştır. Davalı yana son olarak dayandığı yemin hakkı hatırlatılmış buna binaen davacı şirket yetkilisinin bu beyan doğrultusunda yemini alınmış, sözleşmedeki fesih süresine uygun olarak sözleşmeyi feshettiğini, davacı yandan nakit ödeme almadığını, banka hesabına paranın yattığını, davaya konu olan faturaların ödemesini almadığını beyan etmiştir. Bu durumda davalı taraf sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğini, faturanın düzenlenmesine esas teşkil eden edimin davacı tarafından yerine getirilmediğini ve ödeme yapıldığını yasal delillerle ispat edememiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, aldırılan bilirkişi raporu, yemin beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı arasında akdi ilişkiden kaynaklı fatura alacağına dayalı takip başlattığı, tarafların delil niteliğine haiz defterlerine göre taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu ve davacının ticari ilişki kapsamında davalıdan … alacaklı olduğunun belirlendiği, ticari defterler ile akdi ilişkinin ve hizmet teslimi hususlarının ispatlanabileceği, tarafların delil niteliğe haiz yasal defterlerine göre alacak miktarını ispat ettiğinden davacının talep ettiği … asıl alacak miktarı üzerinden davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
Takibe konu alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likid ve muayyen olduğunun anlaşılmasına göre, kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
a)Davalının Diyarbakır İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin … TL asıl alacak üzerinden devamına,
b)Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınmasına gereken … TL harçtan, peşin alınan .. TL lik kısmın mahsubu ile bakiye … TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafın ödediği 80,70 TL başvurma harcı, .. TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı, bilirkişi ücreti 1.600TL, posta ve tebligat gideri toplamı .. TL olmak üzere toplam … TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı taraf davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan …-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6- HMK.’nın 333. maddesi ve HMKY’nin 47. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirilmiş ise hesabına aktarılmasına, aksi halde masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim