Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1320 E. 2023/730 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, …. tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın müvekkile ait … plaka sayılı aracın sağ arka kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkile ait aracın onarımının sigorta tarafından gerçekleştirildiğini ancak yapılan başvuruya rağmen davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybının ödenmediğini ileri sürerek fazlası saklı 500,00 TL’nın davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü …. tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, … havale tarihli dilekçe ile talep sonucunu … TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğu, dosya kapsamında … Sigorta A.Ş’ye …. tarihinde … TL ödeme yapıldığını, davacının başka hak ve alacağının kalmadığını, davacının kasko poliçesini düzenleyen … Sigortaya müzekkere yazılarak hasar dosyasının celbini talep ettiklerini, kusur oranının tespitinin gerektiğini, değer kaybının genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, temerrüdün gerçekleşmediğini, avans faizi talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacıya ait aracın trafik tescil belgesi ile tramer kayıtları celp edilerek dosya arasına kazandırılmış, kusur ve değer kaybının tespiti yönünden Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.

Dosyanın incelenmesinde, … tarihinde davacıya ait …. plaka sayılı araç ile davalı sigortalı …. plaka sayılı araç arasında çift taraflı trafik kazası meydana geldiği, …. plaka sayılı aracın davaya konu kazanın meydana geldiği tarihi de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, poliçede araç başına maddi tazminat üst limitinin …. TL olarak belirlendiği, kaza sonrası düzenlenen ekspertiz raporuna göre davacıya ait aracın hasar onarım bedelinin … TL olarak tespit edildiği, davacı tarafından değer kaybının ödenmesi için yapılan başvuru üzerine davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığı dosya kapsamından sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olup olmadığı, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasara bağlı olarak değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı ile faizin türü ve başlangıç tarihine ilişkindir.
Davaya konu kazanın mahkememizin yetki sınırları içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakla davalının yetki itirazı yerinde görülmeyerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince davalı sigorta şirketi, düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen traffik kazalarında üçüncü kişilere verilen zararı, zararın türüne göre poliçede belirtilen teminat üst limiti ile üstlenmiştir.
Trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zarar TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınmalı, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmelidir.
Dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı ile Ankara ATK’dan alınan bilirkişi raporundan, …. günü saat … sıralarında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ve dava dışı sürücü ….’ün sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı araç ile bölünmüş yolda seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde aracının sol ön kısımları ile, orta refüj aralığından sola dönüş yapmak için yolun solunda bekleyen sürücü ….’in sevk ve idaresindeki davacıya ait ….. otomobilin arka sağ kısımlarına çarpması sonucu davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu kazada kusur durumunun ve değer kaybının tespitine yönelik Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda, davalı sigortalı araç sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki araç ile olay mahalli kavşağa geldiğinde, kavşakta U dönüşü için yolun solundan bekleyen diğer sürücü idaresindeki davacıya ait araca tehlikeli biçimde yaklaşıp, arka sağ kısmından arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada asli ve %100 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının ise …. TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporu gerek kusur, gerekse değer kaybının tespiti yönünden mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş, rapora yapılan itirazlar yerinde görülmemiş ve kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta lı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve kaza nedeniyle davacıya ait araçta … TL değer kaybı meydana geldiği kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında tazminatla yükümlü olup, sigortalı tam kusurlu kabul edilmiş olması nedeniyle meydana gelen değer kaybının tamamını ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar … TL kabul edilmiştir. Dava açılmadan önce davacı tarafından davalı sigorta şirketine posta yolu ile yapılan başvuru yazısı … tarihinde tebliğ edilmiş, 2918 KTK.’nın 97.maddesinde 8 iş günü olarak belirtilen süre … tarihinde dolmuştur. Bu tarih itibarıyle davalı sigorta şirketi temerrüde düşmüş ise de, davacı taraf temerrüdün …. tarihinde gerçekleştiğini ileri sürerek bu tarihten itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Davanın belirsiz alacak davası olduğu gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen ve tahkikat sonucu arttırılan ve nihai olarak kabul edilen alacağın tamamına faiz başlangıcı yönünden taleple bağlı kalınarak davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi daha sonra açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, … TL’nın …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken … TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan … TL peşin harç ile tamamlama/ıslah harcı olarak yatırılan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan .. TL başvuru harcı ve … TL peşin harç ile sonradan yatırılan … TL tamamlama/ıslah harcı olmak üzere toplamda … TL’nın davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından .. TL tebligat ve posta masrafı ile … TL Adli Tıp rapor ücreti olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan … vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlandığından, 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim