Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1300 E. 2023/440 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafından …. keşide tarihli, …. seri nolu … TL bedelli çeke dayalı Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen çekte düzenleme tarihinin altında yer alan keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı vekili, davacının bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafından Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi …. E. sayılı dosyasında çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla imzaya itiraz davası açıldığını, iş bu davada, …. tarihinde verilen haksız ve hukuka aykırı karar sonrası taraflarınca istinaf yasa yoluna başvurulduğunu, iş bu davanın istinaf aşamasında ve derdest olduğunu, bu nedenle öncelikle, mahkemenizce Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi …. E. Sayılı dosyada görülen davanın sonucunun beklenilmesini, imzaya itiraz davasının iş bu davada bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacı tarafın kötü niyetli hareket ederek takibe konu çek üzerine farklı imza attığını, davacının mukayeseye yarar imza örnekleri için noterden vekalet verdiğinden dolayı Diyarbakır ….. Noterliğine müzekkere yazılarak …. yevmiye numaralı …. tarihli vekaletnamenin noterden istenilmesini ve davacının mukayese imzalarını içerir diğer belgelerin getirtilmesini talep ettiklerini, davacının verdiği vekaletname üzerindeki imzaya gözle bile bakılınca davacı/borçluya ait olduğunun görüleceğini, müvekkilinin kötüniyetli takip başlatmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacının mukayeseye esas imza örnekleri alınmış, imza incelemesine esas olmak üzere davacıya ait ıslak imzalı belge asılları ve icra takibine konu edilen çek aslı ve Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu edilen çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibinden dolayı imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı-alacaklı tarafından, …. Finansbank Diyarbakır Şubesinin muhattap banka olduğu, keşidecisi …. (…. Yapı), lehtarı ….. Tic. Ltd. Şti., hamili … … A.Ş., keşide yeri Diyarbakır olan, …. keşide tarihli, ….. seri numaralı ve … TL bedelli çeke dayalı olarak, keşideci ve lehtar aleyhine …. esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı,
Elde ki dosyanın davacısı tarafından yine eldeki davaya konu edilen icra takibine dayanak çekteki keşideciye ait imzanın kendisine ait olmadığınndan bahizle takibin iptaline yönelik Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin….. esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, mahkemece grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan …. tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, takibe dayanak yapılan çekteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına karar verildiği, karara karşı davalı Garanti Factoring A.Ş. tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu, mahkememizin karar tarihi itibarıyle istinaf incelemesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, zamanaşımının dolup dolmadığı, davacının elde ki menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı, icra takibine dayanak yapılan çekteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının çekte yazılı bedelin ödenmesinden sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 18.02.2014 tarih ve 2014/663 E.-2014/3100 K. ve 05.06.2017 tarih ve 2017/379 E.- 2017/4531 K. sayılı ilamlarında, dar yetkili olan İcra Hukuk Mahkemelerince verilen kararların kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve yapılan bilirkişi incelemesinin genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemeyeceğine ve bu bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilemeyeceğine yönelik içtihatları göz önünde bulundurularak davacının elde ki davayı açmasında hukuki yararı bulunduğu kabul edilmiş ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava imza inkarına dayalı olarak açılmış olan menfi tespit davasıdır. Davalı, dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olmuştur. İmza inkarı, çeki elinde bulunduran herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğindedir.
Takibe ve davaya konu edilen çekteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda; inceleme konusu çekte yer alan borçlu imzası ile davacının mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi ….. E. sayılı imzaya itiraz davasının işbu dava için bekletici mesele yapılmasını veAdli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna ek olarak Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından inceleme yapılarak imzanın davacıya ait olup olmadığına yönelik rapor alınması talep edilmiş ise de, İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi nedeniyle mahkememiz yönünden bağlayıcı olmamasına ve alınan raporun denetime ve nüküm kurmaya elverişli olması karşısında davacının bekletici mesele yapılmasına ve yeniden rapor alınmasına yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Elde ki davada, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı davacının keşideci olarak gösterildiği çektir. Çekte yer alan keşideci imzasının davacıya ait olmadığının yapılan yargılama sonucu anlaşılması karşısında çekten dolayı davacının herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Öte yandan icra takibi davacı keşideci ile dava dışı lehtar aleyhine başlatıldığından imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince sadece davacı yönünden, davanın kabulü ile takibe konu edilen çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatına ilişkin olarak, davalı-takip alacaklısı lehtardan sonraki ciranta olduğu, senetteki imzanın ciranta olmakla davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, kötü niyetli sayılamayacağı anlaşılmakla, yasal koşulları oluşmadığından davacının tazminat reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABÜLÜNE, davacının Diyarbakır İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasında takibe konu edilen, …. Finansbank Diyarbakır Şubesinin muhattap banka olduğu, keşidecisi ….. (… Yapı), lehtarı …. San. Tic. Ltd. Şti., hamili … . A.Ş., keşide yeri Diyarbakır olan, …keşide tarihli, …. seri numaralı ve … TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.049,30 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından 80,70 TL başvuru harcı ile … TL peşin harç olarak yatırılan toplamda 593,03 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından .. TL tebligat ve posta masrafı ile … TL ATK fatura bedeli olarak sarf edilen toplamda .. TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlanmış ise de, davanın menfi tespit davası olmasına, dava tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığının ve bu kabule bağlı olarak 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılmayacağının anlaşılmasına göre arabuluculuk ücretinin tahsiline yönelik karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Diyarbakır Bölge Adliye Mankemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim