Emsal Mahkeme Kararı Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1299 E. 2023/507 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
DİYARBAKIR
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayanak yapılan …. tarih … seri numaralı … TL bedelli çek ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, söz konusu çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, takibe konu çek düzenlenme tarihinin altında yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığını, teminatsız olarak veya müvekkilinin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmesini, müvekkilinin, davalı yana Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı İcra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasından davacı/borçlu …. hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, takibe konu edilen iş bu çek üzerindeki imza davacıya ait olduğunu, ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın usul ve esas yönünden reddini, davanın açılmasında kusurumuz bulunmaması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibinden dolayı imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflarca dosyaya sunulan deliller incelenmiş, davacının mukayeseye esas imza örnekleri alınmış, imza incelemesine esas olmak üzere davacıya ait ıslak imzalı belge asılları ve icra takibine konu edilen çek aslı ve Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilerek dosya arasına kazandırılmış, davaya konu edilen çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı-alacaklı tarafından, …. ….bank … Şubesinin muhattap banka olduğu, keşidecisi … . . (…. Yapı), lehtarı .. … İnş. San. Tic. Ltd. Şti., hamili . …. A.Ş., keşide yeri .. olan, …. keşide tarihli,…. seri numaralı ve … TL bedelli çeke dayalı olarak, keşideci ve lehtar aleyhine … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı,
Elde ki dosyanın davacısı tarafından yine eldeki davaya konu edilen icra takibine dayanak çekteki keşideciye ait imzanın kendisine ait olmadığınndan bahizle takibin iptaline yönelik Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, mahkemece grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan … tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, takibe dayanak yapılan çekteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına karar verildiği, karara karşı davalı … … A.Ş. tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu, mahkememizin karar tarihi itibarıyle istinaf incelemesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, zamanaşımının dolup dolmadığı, davacının elde ki menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı, icra takibine dayanak yapılan çekteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının çekte yazılı bedelin ödenmesinden sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin …. tarih ve … E.-…. K. ve …. tarih ve …. E.- …. K. sayılı ilamlarında, dar yetkili olan İcra Hukuk Mahkemelerince verilen kararların kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve yapılan bilirkişi incelemesinin genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemeyeceğine ve bu bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilemeyeceğine yönelik içtihatları göz önünde bulundurularak davacının elde ki davayı açmasında hukuki yararı bulunduğu kabul edilmiş ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davalı, dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olmuştur. İmza inkarı, çeki elinde bulunduran herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğindedir.
Takibe ve davaya konu edilen çekteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığının tespiti amacıyla …. tarihli alınan bilirkişi raporunda; inceleme konusu çekte yer alan borçlu imzası ile davacının mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi …. E. sayılı imzaya itiraz davasının işbu dava için bekletici mesele yapılmasını veAdli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna ek olarak Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından inceleme yapılarak imzanın davacıya ait olup olmadığına yönelik rapor alınması talep edilmiş ise de, İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi nedeniyle mahkememiz yönünden bağlayıcı olmamasına ve alınan raporun denetime ve nüküm kurmaya elverişli olması karşısında davacının bekletici mesele yapılmasına ve yeniden rapor alınmasına yönelik talebi yerinde görülmemiştir.
Elde ki davada, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı davacının keşideci olarak gösterildiği çektir. Çekte yer alan keşideci imzasının davacıya ait olmadığının yapılan yargılama sonucu anlaşılması karşısında çekten dolayı davacının herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Öte yandan icra takibi davacı keşideci ile dava dışı lehtar aleyhine başlatıldığından imzaların bağımsızlığı ilkesi gereğince sadece davacı yönünden, davanın kabulü ile takibe konu edilen çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatına ilişkin olarak, davalı-takip alacaklısı lehtardan sonraki ciranta olduğu, senetteki imzanın ciranta olmakla davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, kötü niyetli sayılamayacağı anlaşılmakla, yasal koşulları oluşmadığından davacının tazminat reddine karar verilmesi gerekmiştir(Benzer yönde karar için bakınız Yarg. 19.HD.’nin 2016/8699 E., 2017/3789 K. Sayılı kararı).
HÜKÜM:
1- Diyarbakır İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu ……bank bankası …- … Şubesine ait, keşidecisi . .. … Yapı, lehtarı ve ilk cirantası . İ…. Tic. Ltd. Şti. olan, …. keşide tarihli, Keşide yeri …. olan, … çek nolu, … TL bedelli çek yönünden davacı-borçlu … .. ….’nun BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ile davacı-borçlu aleyhine Diyarbakır İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyası ile başlatılan TAKİBİN DAVACI BORÇLU YÖNÜNDEN İPTALİNE,
2-2004 sayılı İİK.nun 72/5 maddesi gereğince davacı-borçlunun kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.049,30 TL peşin harçtan, başlangıçta yatırılan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye …. TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından 80,70 TL başvuru harcı ile 512,33 TL peşin harç olarak yatırılan toplamda 593,03 TL’nın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından 70,50 TL tebligat ve posta masrafı ile 1.160TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplamda … TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşaması görüşme sonucunda anlaşamama ile sonuçlanmış ise de, davanın menfi tespit davası olmasına, dava tarihi itibarıyle zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığının ve bu kabule bağlı olarak 6325 Sayılı HUAK’nun 18/A-13 maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri gereğince arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılmayacağının anlaşılmasına göre arabuluculuk ücretinin tahsiline yönelik karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim